5846 Sayılı Kanuna Aykırılık - Yargıtay 19. Ceza Dairesi 2015/2096 Esas 2015/1660 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ : Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : 5846 Sayılı Kanuna Aykırılık

Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya incelendi, gereği görüşülüp düşünüldü:
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede, başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1- 5237 sayılı TCK"nın 44. maddesinde “işlediği bir fiil ile birden fazla farklı suçun oluşmasına sebebiyet veren kişi, bunlardan en ağır cezayı gerektiren suçtan cezalandırılır” hükmüne yer verilmesi, bir fiilden kastedilenin sanığın hareket veya hareketlerinin bir sonucu elde etmeye ( bir suçu işlemeye) yönelik olması, bu nedenle de fiilde birden fazla hareketin bulunabilmesi karşısında; 56 adet bandrolsüz, 1 adet sahte bandrollü, 131 adette başka bir esere ait bandrol yapıştırılmış kitapları sattığı tespit edilen sanığın eyleminin TCK"nın 44. maddesi aracılığıyla 5846 sayılı Kanunun 81/9. maddesine uyduğu gözetilmeden; 81/4, 81/9. ve 81/10. maddelerinden ayrı ayrı hüküm kurulması,
Kabule göre de;
2- 5846 sayılı Kanunun 81/9. maddesi yönünden kurulan hükümde, adli para cezası ile birlikte hükmolunan 2 yıl 6 ay hapis cezasının miktarı itibari ile 50/1-a madddesi uyarınca adli para cezasına çevrilemeyeceğinin gözetilmemesi,
3- 5846 sayılı Kanunun 81/9. maddesi yönünden kurulan hükümde, hapis cezasından çevrilen 3000.- TL adli para cezasının yazı ile iki bin olarak yazılmak sureti ile çelişki yaratılması,
4- Hükümden önce 01.03.2008 tarihinde yürürlüğe giren 5739 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklikle 5237 sayılı TCK’nın 50/6. madde ve fıkrasında yer alan "yaptırım" ibaresinin "tedbir" olarak değiştirilmesi karşısında, hükümde infaz yetkisini kısıtlayacak şekilde, seçenek yaptırımın gereklerinin yerine getirilmesine başlanmaması veya başlanıp da devam edilmemesi halinde, kısa süreli hapis cezasının kısmen veya tamamen infaz edileceğinin TCK’nın 50/6. maddesi uyarınca sanığa ihtar edilmesine karar verilmesi,
Kanuna aykırı ve sanığın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak ve sanığın ceza miktarı itibariyle CMUK"nın 326/son madesi uyarınca kazanılmış hakkı saklı tutulmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 20/05/2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.