14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/79 Karar No: 2014/2614 Karar Tarihi: 27.02.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/79 Esas 2014/2614 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/79 E. , 2014/2614 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul 18. Asliye Hukuk Mahkemesi TARİHİ : 10/09/2013 NUMARASI : 2011/93-2013/246
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 16.03.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 10.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R _
Davacı vekili .. parsel sayılı taşınmazda müvekkilinin paydaş olduğunu, 03.03.2010 tarihinde bu parselden davalının pay satın aldığını öğrendiğini bildirerek, davalıya ait payın önalım hakkı nedeniyle iptalini ve müvekkili adına tescilini talep etmiştir. Davalı vekili, taşınmazın fiilen taksim edildiğini, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü kişiye satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından davanın reddi gerekir. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 günlü ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı gereğince davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Böyle bir durumda savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Dava konusu payın bulunduğu .. parsel sayılı taşınmaz üzerinde üç adet bina olduğu, yaklaşık otuz yıldır 37 no’lu binadaki 2 no’lu dairenin davalıya pay satan A.Ö. ile vefatına kadar eşi tarafından kullanıldığı, 4 no’lu dairenin davacının kullanımında olduğu, yine diğer dairelerin başka hissedarlar tarafından işyeri ya da mesken olarak kullanıldığı belirlenmiştir. Hükmün gerekçesinde fiili kullanımın tüm paydaşları kapsamaması nedeniyle bu paylaşmaya değer verilmediği belirtilmiştir. Davacı ile davalıya pay satan kişinin dava konusu taşınmazda paylarına karşılık gelmek üzere belirli yerleri kullandıkları, bu kullanım biçiminin devam ettiği tüm dosya kapsamından anlaşılmaktadır. Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacının kullandığı ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması TMK"nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından, mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.