19. Hukuk Dairesi 2016/14907 E. , 2018/1396 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün davacı vekilince duruşmalı olarak temyiz edilmesi üzerine ilgililere çağrı kağıdı gönderilmişti. Belli günde davacı vek.Av.... ve davalı vek.Av...."nin gelmiş olmalarıyla duruşmaya başlanarak hazır bulunan avukatların sözlü açıklamaları dinlenildikten ve temyiz dilekçesinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü.
- KARAR -
Davacı vekili, davacının davalı bankada bulunan 267.000,00 TL mevduatının ödenmemesi nedeniyle giriştiği icra takibinin davalının itirazı üzerine durduğunu, takip tarihinden sonra ... 9. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/168 D.İş sayılı dosyasında verilen el koyma kararı ile davacının banka hesaplarına bloke konulduğunu, yapılan itiraz üzerine ... 2. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/458 D. İş sayılı kararı ile el koyma kararının kaldırılmasına rağmen mevduatının davacıya ödenmediğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına ve icra inkar tazminatına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
Davalı vekili, davacının banka hesaplarına ... 9. Sulh Ceza Mahkemesi"nin 2013/168 D.İş sayılı el koyma kararı ile bloke konulduğundan 267.000,00 TL"nin davacıya ödenemediğini ve takibe itiraz edildiğini, davacının da aralarında bulunduğu 39 kişi hakkında davalı bankayı dolandırdıkları iddiasıyla ... C. Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulduğunu, bu soruşturma kapsamında davacının banka hesabına el koyma kararının kaldırılmasına yönelik karara yaptıkları itirazın reddedilmesi üzerine 267.000,00 TL"nin icra dosyasına yatırıldığını, para ödendiği için davanın konusuz kaldığını, davacının parasının el koyma kararı nedeniyle ödenemediğini, bu nedenle müvekkilinin kusuru bulunmadığını ve takibe sebebiyet vermediği için takip konusu borca itirazında haklı olduğunu, bu nedenle davalı bankanın icra inkar tazminatı ve vekalet ücretinden sorumlu tutulmaması gerektiğini savunarak davanın reddini istemiştir.
Mahkemece, yapılan yargılama, toplanan deliller ve tüm dosya kapsamına göre, taraflar arasında hesapta bulunan 267.000,00 TL"nin davacının olduğu hususunda bir ihtilaf bulunmadığı, ihtilafın davalı banka tarafından davacıya ait hesap üzerine bloke konulmasının sözleşme ve yasalara uygun olup olmadığı noktasında olduğu, davalı bankanın davacının yüksek limitli kredi kartı talebi üzerine şüphe duyarak davacı hesabına bloke koyduğu ve daha sonra bu şüphenin Cumhuriyet Savcılığı ve ... 9. Sulh Ceza Mahkemesi tarafından da yerinde görülerek hesaba el konulduğu ve soruşturma sonucunda davacının da içerisinde bulunduğu 39 kişi hakkında Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık suçunu işledikleri iddiasıyla ceza davası açıldığı, bu durumun davalı bankanın hesaba el koymasını haklı kıldığı, davacının kredi kartı kullanılmadan iptal edildiği için davalı bankanın bir zararı söz konusu olmaması nedeniyle ceza davasının sonucunun beklenilmesinin bu davanın sonucunu etkilemeyeceğinden ceza davası sonucunun beklenilmesine yer olmadığı, davacının hesabına bloke konulması üzerine blokenin kaldırılması için dava açması gerekirken icra takibi yaparak itirazın iptali davası açmasında hukuki yararı bulunmadığı gerekçesiyle davanın hukuki yarar dava şartı eksikliği nedeniyle usulden reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, banka mevduat hesabındaki paranın ödenmesi için girişilen icra takibine itirazın iptali istemine ilişkindir. Bankalar kendilerine yatırılan paraları mudilere istendiğinde veya belli bir vadede aynı veya misli olarak iade etmekle yükümlüdür (4491 Sayılı Yasa ile değişik 4389 Sayılı Bankalar Kanunu 10/4 ve 5411 Sayılı Bankacılık Kanunu"nun 61.maddesi). Buna göre davalı bankadaki mevduatı talep ettiği halde ödenmeyen davacının icra takibine girişmesinde hukuki yararı bulunduğunun kabulü gerekir. Ne var ki, takipten sonra davacının mevduat hesabı üzerine ... 9. Sulh Ceza Mahkemesi"nin el koyma kararı gereğince bloke konulduğu, yapılan itiraz üzerine el koyma kararının kaldırıldığı, bu soruşturma sonucunda da davacının da aralarında bulunduğu 39 kişi hakkında Bilişim Sistemlerinin Kullanılması Suretiyle Hırsızlık suçundan ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinde ceza davası açıldığı anlaşılmaktadır. TBK.74. maddesi uyarınca ceza davası sonucunda verilecek mahkumiyet kararı ve maddi olgu tespiti kararı hukuk hakimini bağlayıcı nitelikte olduğundan, davacı hakkında açılmış ve henüz kesinleşmemiş olan ... 14. Asliye Ceza Mahkemesi’nin 2013/466 E. sayılı dosyasının kesinleşme sonucunun beklenilmesi gerekirken, yazılı şekilde karar verilmesi doğru olmamış, mahkeme kararının bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, vekili Yargıtay duruşmasında hazır bulunan davacı yararına takdir edilen 1.350,00 TL duruşma vekalet ücretinin davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, peşin harcın istek halinde temyiz eden davacıya iadesine, 20/03/2018 gününde oybirliğiyle karar verildi.