Abaküs Yazılım
3. Hukuk Dairesi
Esas No: 2017/15926
Karar No: 2017/16351
Karar Tarihi: 22.11.2017

Yargıtay 3. Hukuk Dairesi 2017/15926 Esas 2017/16351 Karar Sayılı İlamı

3. Hukuk Dairesi         2017/15926 E.  ,  2017/16351 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK (TİCARET) MAHKEMESİ

    Taraflar arasındaki tazminat davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
    Y A R G I T A Y K A R A R I
    Davacı; köy koruculuğu yaparken 4 gün süreyle elektriklerin kesildiğini, köy muhtarının ihbarda bulunduğunu, görevlilerin siz de yapabilirsiniz söylemleri üzerine sigortaları değiştirmek için elektrik direğine çıktığını, akım hissetmesi üzerine yere düştüğünü ve felç olduğunu, direk üzerinde uyarı levhası bulunmadığını, davalının gerekli önlemleri almadığını belirterek; fazlaya ilişkin hakların saklı kalması kaydıyla 1.000,00 TL maddi, 50,000 TL manevi tazminatın olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
    Davalı; zamanaşımı süresinin geçtiğini, davacının kusurlu olduğunu, hattın hangi kuruma ait olduğunun belirlenmesi gerektiğini, iddiaların hukuki dayanaktan yoksun bulunduğunu, dosyada delil bulunmadığını savunarak davanın reddini istemiştir.
    Mahkemece; olayın ardından 7 yıl geçtiği, bu süreden sonra şikayet dilekçesi verdiği, kesinleşen savcılık dosyasına göre kusurun davacıda olduğu, takipsizlik kararının kesinleşmesi nedeniyle kusur araştırmasına gerek bulunmadığı, olayın ne şekilde meydana geldiğine dair delil sunulmadığı, bilirkişilerin inceleme yapmalarının mümkün bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm süresi içerisinde davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    BK.nun 58/1.maddesi (TBK.nun 69.maddesi) gereğince imal olunan bir şeyin sahibi o şeyin korunmasındaki kusurundan dolayı oluşan zararlardan kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince sorumludur. Enerji nakil hatları da maddede belirtilen imal olunan şey kapsamında olduğundan enerji nakil hattının sahibi bu tesisin korunmasından, bu bağlamda bakım eksikliğinden doğan zarardan kusursuz olarak sorumludur. Malik ancak illiyet bağını kesen sebeplerin varlığı durumunda (mücbir sebep, zarar görenin ağır kusuru, üçüncü kişinin ağır kusuru gibi ) sorumluluktan kurtulabilir.
    Diğer taraftan, elektrik enerjisinin taşındığı enerji nakil hattı ile gerçekleşen zarar arasında uygun illiyet bağının bulunması, sorumluluk için yeterlidir. Sorumlu kişi veya işletmenin, kusurlu olup olmaması, özen ödevini yerine getirip getirmemesi, işletme veya nesnede (şeyde) bir bozukluk veya noksanın bulunup bulunmaması, meydana gelen zararın tazmin borcu yönünden bir etkiye sahip değildir. Zira bunların sebep oldukları zararlarda, kusurun bulunup bulunmadığı ya da rolünün olup olmadığı çoğu zaman bilinemediği veya ispat edilemediği gibi, sorumlu kişi veya işletme, her türlü özeni gösterse, gözetim ve denetim ödevini yerine getirse, gerekli bütün tedbirleri alsa bile, gene çoğu zaman zararın meydana gelmesini önlemek mümkün değildir. Bu sebeple sorumluluğunun bağlandığı olgu ile zarar arasında uygun illiyet bağı kurulduğu zaman, sorumluluk da gerçekleşmiş olacağından, bu işletme veya nesnelerin sahip veya işletenleri, bunların sebep oldukları zararı gidermek zorundadır(Prof. Dr. Fikret Eren, Borçlar Hukuku Genel Hükümler 1991 Baskı Cilt 2 sf: 14-15).
    Dosyanın incelenmesinde; davacının 20/08/2007 tarihinde köydeki elektrik direğine çıkarak elektrik akımına kapılarak yere düştüğünü, bu şekilde felç olduğunu iddia ettiği, delil olarak soruşturma dosyası, ... Devlet Hastanesi, ... Rehabilitasyon ve Bakım Merkezi, ... Fizik Tedavi ve Rehabilitasyon Eğitim ve Araştırma Hastanesi, ... Devlet Hastanesi kayıtları ve bilirkişi incelemesinin gösterildiği görülmektedir.
    ... Cumhuriyet Başsavcılığının 2014/140 esas sayılı soruşturma dosyasında, davacının 06/03/2014 tarihli dilekçesiyle şikayette bulunduğu, soruşturma sonucunda müştekinin yaralanmasının kendi kusurundan meydana geldiği, başkaca kimsenin kusurunun bulunmadığı gerekçesiyle kovuşturmaya yer olmadığına karar verildiği, kararın müşteki vekiline tebliğ edildiği, ancak kusur yönünden inceleme yapıldığına dair bilgi bulunmadığı, ayrıca soruşturma dosyasında davacının 16/06/2008 tarihli İlçe Jandarma Komutanlığına yazdığı dilekçe de; elektrik direğinden düşerek sakatlandığını, ameliyat olduğunu, imkanının bulunmadığını belirterek ... Rehabilitasyon Merkezinde tedavisinin yapılması yönünden yardım talebinde bulunduğu anlaşılmaktadır.
    Davacı tarafından bildirilmesine rağmen hastane ve bakım merkezi kayıtlarının dosya içerisine celp edilmediği, olay sonrası davacıya yapıldığı iddia edilen tedavi ve raporlarının araştırılmadığı belirlenmektedir.
    O halde; mahkemece davacının delillerinin toplanması neticesinde; davacının İlçe Jandarma Komutanlığına başvurusu ve olay sonrası hastane tedavi süreciyle ilgili adli yönden inceleme yapılıp yapılmadığının belirlenmesi, olayın oluş şekline ilişkin delillerin değerlendirilmesi, gerektiğinde kusur yönünden bilirkişi inceleme yaptırılması suretiyle oluşacak sonuca göre karar verilmesi gerekirken; eksik inceleme ve araştırmaya dayalı yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerektirmiştir.
    SONUÇ: Yukarıda açıklanan esaslar gözönünde tutulmaksızın yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 22/11/2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi