14. Hukuk Dairesi 2013/16093 E. , 2014/2603 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ : Hekimhan Asliye Hukuk Mahkemesi
TARİHİ : 24/01/2013
NUMARASI : 2011/1-2013/50
Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 07.01.2011 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.01.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
_K A R A R_
Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacılar, paydaşı oldukları .. parsel sayılı taşınmazda önceki paydaşlardan M.Ç."nin 1/3 payını 20.05.2010 tarihinde 50.000,00 TL"ye A. Y."a sattığını, A. Y."ın da 23.07.2010 tarihinde aynı bedelle davalıya sattığını, önalım hakkının kullanılmasına engel olmak amacıyla bedelde muvazaa yapıldığını, gerçek değer üzerinden davalıya satılan payın iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir.
Davalı vekili, dava konusu taşınmazın fiilen taksim edilerek her paydaşın kendisine isabet eden kısmını kullandığını, tapuda gösterilen bedel üzerinden satın aldığını ve davanın süresinde açılmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, fiili taksimin kanıtlanamadığı, taksime iştirak etmeyen paydaşları bağlamayacağı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir.
Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.2.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir.
Somut olaya gelince; dava konusu 636 parsel sayılı taşınmaz 12.112 m2 kargir ev ve bahçe vasfıyla 1/3 payı davacıların murisine ait iken ölümü ile 1/6"şar pay ile davacılara intikal etmiş, 1/3"er payı ise paylaşma sonucu 08.08.2002 tarihinde G. K.ve M.Ç.adına tescil edilmiştir. M.Ç. davaya konu payını dava dışı A. Y."a satmış davalı da A. Y."ın satın aldığı 1/3 payı satın almıştır. Tapu kaydının muhdesat bilgileri kısmında, bahçe üzerindeki evin M. Ç."ye ait olduğu belirtilmiştir. Yapılan keşif sırasında dinlenen davalı tanıkları ve yerel bilirkişiler dava konusu taşınmazın tarafların murisine ait iken mirasçılarının üçe taksim ettiklerini, kullandıkları yerleri belirlediklerini, paydaşlardan G. K."un kendisine ayrılan kısma ev yapıp telle çevirerek kullandığını, satıcı paydaşın da içinde ev bulunan kısmı kullandığını, davacıların murisine de arada kalan 1/3 payına tekabül eden kısmın bırakıldığını beyan etmişlerdir. 06.07.2011 tarihli fen bilirkişi raporunda da belirtilen bu paylaşım şekli kroki ile gösterilmiştir.
Önalım davalarında fiili taksime değer verilmesi için taksimin yazılı olarak yapılması ya da taşınmazın çok sayıda paydaşının bulunması halinde tüm paydaşları tarafından fiilen kullanılan bölümlerin olması gerekmez. Davacıya ayrılan ve davalıya pay satan kişilerin kullandığı ayrı ayrı bölümler var ise satıcı zamanında kullanıma karşı çıkmayan, o yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda pay satışı nedeni ile önalım hakkını kullanması TMK"nın 2. maddesinde yer alan dürüstlük kuralı ile bağdaşmayacağından mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 27.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
.