10. Hukuk Dairesi 2016/4578 E. , 2016/9133 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, iş kazası sonucu sürekli iş göremez durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcama ve ödemelerin 506 sayılı Yasa"nın 10 ve 26. maddeleri uyarınca rücûan tazmini istemine ilişkindir.
Mahkemece, ilâmında belirtildiği şekilde davanın kabulüne karar verilmiştir.
Hükmün, davacı Kurum vekili ile davalı şirketi temsilen iflas idare memuru tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
1-) 5510 sayılı Yasa"nın 01.10.2008 tarihinde yürürlüğe giren 21. maddesiyle yeniden getirilen “sigortalı veya hak sahiplerinin işverenden isteyebilecekleri tutarlarla sınırlı” tazmin hükmünün, 5510 sayılı Yasanın yürürlüğü öncesinde gerçekleşen iş kazalarından kaynaklanan rücuan tazminat davalarında uygulanmasına olanak veren bir düzenleme bulunmadığı gözetildiğinde davanın yasal dayanağı 506 sayılı Yasanın 10 ve 26. maddeleridir. 506 sayılı Yasanın 10. maddesinde, sigortalı çalıştırılmaya başlandığının süresi içinde kuruma bildirilmemesi halinde Kuruma bildirilmeyenler için iş kazası, meslek hastalığı, hastalık ve analık hallerinde gerekli sigorta yardımlarının Kurumca sağlanacağı, ancak, sağlanan bu yardımların ve yapılan masrafların bağlanan gelirlerin aynı yasanın 26. maddesinde yazılı sorumluluk halleri aranmaksızın işverene ayrıca ödettirileceği öngörülmüştür. 10. madde koşullarının oluştuğunun anlaşılması halinde; işverenin, tarafların kusur oranı gözetilmeksizin belirlenen ilk peşin sermaye değeri ve yapılan ödemelerden, Borçlar Kanununun 43-44. maddeleri uyarınca sigortalının kusurunun %50"sinden az olmamak üzere hakkaniyet indirimi yapılarak, kurum zararından sorumlu olması gerektiği, Yargıtay’ın yerleşik uygulamaları gereğidir.
Dosyadaki bilgi ve belgelerden, davalı şirket işçisi H... P...’ın, işyerinde kullanmakta olduğu büküm makinesine sol elinin parmaklarını sıkıştırması sonucu sürekli iş göremez durumuna girdiği, sigortalının davalı şirkete ait işyerine işe girişinin, süresinde Kuruma bildirilmemesi nedeniyle, 506 sayılı Kanunun 10. maddesindeki koşulların oluştuğu anlaşılmakla, yukarıdaki ilkeler ve anılan hüküm gözetilmeksizin Kurum zararının eksik tayini ile hüküm tesisi,
2-) Bu tür rücu davalarında gelirler yönünden faiz başlangıcı olarak, Kurumun yetkili organının onay tarihinin esas alınması gerekmekte olup, 10.04.2010 günü onaylanan gelire ilişkin hüküm kurulurken, maddi hata sonucu 04.10.2009 tarihinin faiz başlangıcı olarak benimsenmesi,
3-) Davacıya ödenen geçici iş göremezlik ödeneği toplamı üzerinden kusur karşılığı hesaplanan miktardan ilk rücu davasında hükmedilen 359,08 TL mahsup edilerek bakiye Kurum alacağının tayini gerekirken, ilk rücû davasında talebe konu edilen 1.795,44 TL"nin mahsup edilmesi suretiyle eksik rücû alacağının hüküm altına alınması,
Usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O hâlde, davacı Kurum vekilinin ve davalı şirketi temsilen iflas idare memurunun bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
S O N U Ç : Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istem hâlinde davalıya iadesine, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.