10. Hukuk Dairesi 2020/5084 E. , 2021/9052 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi : ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi
No : 2019/2131-2019/1819
İlk Derece
Mahkemesi : ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, yaşlılık aylığı almakta iken ... Büyükşehir Belediyesine bağlı davalı şirket nezdinde çalışan davacının yaşlılık aylığının kesilmesine ilişkin Kurum işleminin iptali istemine ilişkindir.
İlk Derece Mahkemesince, davalı Kurum yönünden davanın ispatlanamadığından reddine, davalı şirket yönünden davanın husumet yokluğundan reddine dair verilen karara karşı, davacı vekili tarafından istinaf yoluna başvurulması üzerine, ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince istinaf başvurusunun kabulü ile kararın kaldırılmasına, aylık kesme işlemi nedeniyle ortaya çıkan yersiz ödeme tutarı ve faiz uygulamasının, 5510 sayılı Kanunun 96/b. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiğinin tespitine karar verilmiştir.
... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesince verilen kararının davalılar vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteklerinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hâkimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kâğıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi.
I-İSTEM:
Davacı vekili, müvekkili ..."ın yaşlılık aylığı aldıktan sonra davalı ... ... Kent Hizmetleri ve Tic. A.Ş. nezdinde çalışmaları nedeniyle davalı Kurum tarafından aylığının kesilerek borç tahakkuk ettirilmesi işleminin iptaline, davacının aylığından yapılan kesintilerin iadesi gerektiğinin tespitine karar verilmesini talep etmiştir.
II-CEVAP:
Davalı ..., 5335 sayılı Yasanın 30. maddesi uyarınca davacının kamu kurumunda çalışmalarının bildirilmediğini, kamu kurumunda çalıştığının tespit edilmesi üzerine işe başlatıldıkları tarih itibari ile aylıklarının durdurulduğunu, işten çıkışı takip eden ödeme döneminde kamuda çalışılan gün ve kazançlar da dikkate alınarak aylıklarının yenide başlatıldığını, kamuda çalıştıkları dönem için ise yersiz ödenen aylıklar ve kanuni faizi ile borç çıkartıldığını beyan ederek, davanın reddini istemiştir.
Davalı şirket vekili; davanın süresinde açılmadığını, davacının çalışmaları emekli sıfatları gözetilerek ... "na bildirildiğini, müvekkili şirketin bir kusurunun bulunmadığını, beyan ederek davanın reddine karar verilmesini istemiştir.
III-MAHKEME KARARI:
A-İLK DERECE MAHKEME KARARI
İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama sonucunda; "5510 sayılı Kanunun 30. maddesinde ise "(Değişik 3. fıkra: 5754 - 17.4.2008 /m.8) Bu Kanunun yürürlüğe girdiği tarihten sonra ilk defa sigortalı olan kişilerden yaşlılık aylığı bağlandıktan sonra; a) 4 üncü maddenin birinci fıkrasının (b) bendi hariç olmak üzere bu Kanuna göre veya yabancı bir ülke mevzuatı kapsamında çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları, çalışmaya başladıkları tarihi takip eden ödeme dönemi başında kesilir." düzenlemesi yer almıştır. Sözedilen kararlar doğrultusunda ve dosya kapsamına göre, ..."ndan 5510 sayılı Kanunun yürürlük tarihinden önce değişik tarihlerde sigortalı olarak çalışmaya başlayan ve 506/5510-4/1-a kapsamında yaşlılık aylığı alan davacılar yönünden uyuşmazlığın 5510 sayılı Kanunun 30. maddesi kapsamında bulunmadığı, mülga 506 sayılı Kanunun 63. maddesinde de "Bu Kanuna göre yaşlılık aylığı almakta iken, sigortalı olarak çalışmaya başlayanların yaşlılık aylıkları çalışmaya başladıkları tarihte kesilir." düzenlemesinin yer almaktadır. " gerekçesiyle, davacı vekilinin açmış olduğu davanın davalı ... yönünden ispatlanamadığından reddine, davacı vekilinin açmış olduğu davanın davalı ... ... Kent Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. yönünden ise davalı ehliyeti bulunmadığından (husumetten) reddine, karar verilmiştir.
B-BÖLGE ADLİYE MAHKEMESİ KARARI
Bölge Adliye Mahkemesince, davacı vekilinin istinaf başvurusunun kabulüyle; ... 1. Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi"nin, 23.10.2019 tarihli, 2019/362 E, 2019/686 K. sayılı kararının Hukuk Muhakemeleri Kanunu"nun 353/1-b.2 maddesi uyarınca kaldırılmasına,
1-Davanın kısmen kabulü ile;
aylık kesme işleminin iptali isteminin reddine,
aylık kesme işlemi nedeniyle ortaya çıkan yersiz ödeme tutarı ve faiz uygulamasının, 5510 sayılı Kanunun 96/b. maddesi uyarınca belirlenmesi gerektiğinin tespitine, karar verilmiştir.
IV-TEMYİZ KANUN YOLUNA BAŞVURU VE NEDENLERİ:
Davalı Kurum vekili özetle, Kurum işlemininde yanlışlık olmadığını, 5335 sayılı Yasa gereği kamu kurumlarında çalışanların yaşlılık aylıklarının kesileceğini belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
Davalı şirket vekili özetle, şirketin her hangi bir kusurunun olmadığını, hizmet bildirimlerinin Kuruma usulüne uygun şekilde yapıldığını belirterek temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
V-İLGİLİ HUKUK KURALLARI VE İNCELEME
1-)Dosyadaki yazılara, toplanan delillere ve hükmün dayandığı gerektirici sebeplere göre, davalı kurum vekilinin tüm temyiz itirazlarının reddi gerekir.
2-)Davaya konu somut olayda, yaşlılık aylığı almakta iken davalı şirket nezdinde çalışan davacının yaşlılık aylığının kesilmesine ve borç tahakkukuna ilişkin kurum işleminin iptali istemli davada, davacı vekili, dava dilekçesinde, davalı olarak ... yanında davacının çalışmalarını davalı Kuruma sosyal güvenlik destek primine tabi olarak bildiren ... ... Kent Hiz. İnş. Turz. Taş. Tic. İşl. İlt. San. ve Tic. A.Ş.’ni de göstermiş ve husumet her iki davalıya yöneltilmiştir.
Bir sübjektif hakkı dava etme yetkisi kural olarak o hakkın sahibine aittir. Bu nedenle, o hakka ilişkin bir davada davacı olma sıfatı (aktif husumet ehliyeti) da o hakkın sahibine aittir. (Kuru Baki/Arslan Ramazan/Yılmaz Ejder, Medeni Usul Hukuku, 22. Baskı, ... 2011, s. 234; Ejder Yılmaz, Hukuk Muhakemeleri Kanunu Şerhi, ... 2012, s. 530; Abdurrahim Karslı, Medeni Muhakeme Hukuku Ders Kitabı, 2. Bası, İst. 2011, s. 311- 312).
Bir sübjektif hak kendisinden davalı olarak istenebilecek olan kişi, o hakka uymakla yükümlü (borçlu) olan kişidir.
Yukarıdaki açıklamalardan anlaşılacağı üzere, bir sübjektif hakkın sahibinin ve o hakka uymakla yükümlü olan kişinin kimler olduğu (yani bir davada, davacı ve davalı sıfatının kimlere ait olduğu) tamamen maddî hukuka göre belirlenir. Bu nedenle, bir kişinin belli bir davada gerçekten davacı veya davalı sıfatına sahip olup olmadığı hususu, usul hukuku sorunu olmayıp, dava konusu (sübjektif) hakkın özüne ilişkin bir maddi hukuk sorunudur.
Sıfatın usul hukuku bakımından önemi şudur: Bir davanın tarafları o davada gerçekten (davacı veya davalı olarak) taraf sıfatına sahip değilse, Mahkeme, dava konusu hakkın esası hakkında inceleme yapıp karar veremez. Mahkeme, davanın sıfat (husumet) yokluğundan reddine karar verir. Bu karar, davanın mesmu olmadığına ilişkin bir karar olmayıp, yine davanın esasına ilişkin bir karardır .
Mahkemenin sıfat (husumet) yokluğunu kendiliğinden (re"sen) gözetmesi gerekir. Çünkü, sıfat yokluğu, bir def’i değil, davada taraf olarak gözüken kişiler arasında dava konusu hakkın doğumuna engel olan bir itirazdır. Hâkim, kendisine sunulan dava malzemesinden bir itiraz sebebinin varlığını (sıfat yokluğunu) öğrenirse, bunu kendiliğinden gözetir. Nitekim aynı ilkeler, Hukuk Genel Kurulu’nun 18.04.2007 gün ve 2007/5-233 E., 2007/221 K.; 04.03.2009 gün ve 2009/10-34 E. 2009/104 K.; 03.02.2010 gün ve 2010/4-4 E., 4 K.; 08.02.2012 gün ve E:2011/21-789, K:2012/62 sayılı kararlarında da benimsenmiştir.
Husumet konusu, Hukuk Muhakemeleri Kanununun 116. maddesinde yer alan ilk itirazlardan olmadığından, davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Taraflarca ileri sürülmese dahi gerek mahkemece, gerekse Yargıtay’ca tarafların bu yönde bir savunmasının olup olmadığına bakılmaksızın kendiliğinden göz önünde tutulur.
Yukarıda açıklanan maddi ve hukuki olgulara göre mahkemece, somut olayda dava konusunun davalı kurumun davacının 4-a kapsamında yaşlılık aylığı almakta iken ... Büyükşehir Belediyesi’ne bağlı davalı şirket bünyesinde çalışması nedeniyle aylığın kesilmesi işlemi olup, davalı şirkete husumet yöneltilemeyeceğinden bu davalı şirket yönünden husumet yokluğu nedeniyle davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yanılgılı değerlendirme ile yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir.
O halde, davalı ... ... Kent Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesinin istinaf başvurusunun kabulüne ilişkin kararı bozulmalıdır.
SONUÇ: ... Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi kararının yukarıda açıklanan nedenlerle HMK"nın 373/2. maddesi gereği BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde davalı ... ... Kent Hizmetleri San. ve Tic. A.Ş."ne iadesine, dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 28.06.2021 gününde oybirliğiyle karar verildi.