Abaküs Yazılım
4. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/12384
Karar No: 2019/1381
Karar Tarihi: 12.03.2019

Yargıtay 4. Hukuk Dairesi 2016/12384 Esas 2019/1381 Karar Sayılı İlamı

4. Hukuk Dairesi         2016/12384 E.  ,  2019/1381 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi

    Davacı ... vekili Avukat ... tarafından, davalı ... aleyhine 31/08/2012 gününde verilen dilekçe ile iftira nedeniyle manevi tazminat istenmesi üzerine mahkemece yapılan yargılama sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17/05/2016 günlü kararın Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından süresi içinde istenilmekle temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra tetkik hakimi tarafından hazırlanan rapor ile dosya içerisindeki kağıtlar incelenerek gereği görüşüldü.
    Dava, haksız şikayet nedeniyle manevi tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    Davacı vekili; davalının haksız ve mesnetsiz iddiaları nedeniyle müvekkili aleyhinde öz çocuklarına cinsel istismarda bulunulduğu iddiasıyla kamu davası açıldığını,yargılama neticesinde beraat kararı verildiğini,kamu davasına konu olay nedeniyle psikolojisinin bozulduğunu, ceza yargılamasına konu eylemler nedeniyle kişilik haklarının ihlal edildiğini belirterek manevi zararının giderilmesi isteminde bulunmuştur.
    Davalı vekili,davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkemece; davacının öz çocuklarına cinsel istismarda bulunulduğu iddiasının ispatlanamadığı ,ceza yargılamasında beraat kararı verildiği ve davacıya isnat edilen eylemlerin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile istemin kısmen kabulüne karar verilmiştir.
    Şikâyet hakkı, diğer bir deyimle hak arama özgürlüğü; Anayasa’nın 36. maddesinde; “Herkes, meşru vasıta ve yollardan faydalanmak suretiyle yargı mercileri önünde davacı veya davalı olarak iddia ve savunma ile adil yargılanma hakkına sahiptir” şeklinde yer almıştır. Hak arama özgürlüğü bu şekilde güvence altına alınmış olup; kişiler, gerek yargı mercileri önünde gerekse yetkili kurum ve kuruluşlara başvurmak suretiyle kendilerine zarar verenlere karşı haklarının korunmasını, yasal işlem yapılmasını ve cezalandırılmalarını isteme hak ve yetkilerine sahiptir.
    Anayasa’nın güvence altına aldığı hak arama özgürlüğünün yanında, yine Anayasa"nın “Temel Haklar ve Hürriyetlerin Niteliği” başlığını taşıyan 12. maddesinde herkesin kişiliğine bağlı dokunulmaz, devredilmez, vazgeçilmez temel hak ve özgürlüklere sahip olduğu belirtildikten başka, 17. maddesinde de, herkesin yaşama, maddi ve manevi varlığını koruma
    ve geliştirme hakkına sahip bulunduğu da düzenleme altına alınmış bulunmaktadır. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 24. maddesinde, kişilik haklarına yapılan saldırının unsurları belirtilmiş ve hukuka aykırılığı açıklanmıştır. 25. maddesinde ise, kişilik haklarına karşı yapılan saldırının dava yolu ile korunacağı açıklanmış, 818 sayılı Borçlar Kanunu’nun 49. maddesinde ise saldırının yaptırımı düzenlenmiştir.
    Hak arama özgürlüğü ile kişilik haklarının karşı karşıya geldiği durumlarda; hukuk düzeninin bu iki değeri aynı zamanda koruma altına alması düşünülemez. Daha az üstün olan yararın, daha çok üstün tutulması gereken yarar karşısında o olayda ve o an için korumasız kalmasının uygunluğu kabul edilecektir. Hak arama özgürlüğü, diğer özgürlüklerde olduğu gibi sınırsız olmayıp kişi salt başkasını zararlandırmak için bu hakkı kullanamaz. Bu hakkın hukuken korunabilmesi ve yerinde kullanıldığının kabul edilebilmesi için şikâyet edilenin cezalandırılmasını veya sorumlu tutulmasını gerektirecek yeterli kanıtların mevcut olması da zorunlu değildir. Şikâyeti haklı gösterecek bazı emare ve olguların zayıf ve dolaylı da olsa varlığı yeterlidir. Bunlara dayanarak başkalarının da aynı olay karşısında davalı gibi davranabileceği hallerde şikayet hakkının kullanılmasının uygun olduğu kabul edilmelidir. Aksi halde şikâyetin hak arama özgürlüğü sınırları aşılarak kullanıldığı, kişilik değerlerine saldırı oluşturduğu sonucuna varılmalıdır.
    Dosya kapsamından; taraflar arasında evvelce görülen ... 8. Aile Mahkemesinin 10/11/2010 gün ve 2009/1332 E. - 2010/1454 K. sayılı boşanma kararının yargılaması sırasında müşterek çocuklarının velayetinin verilmesi ve kişisel ilişkinin ne şekilde düzenlenmesi gerektiği hususunda adı geçen mahkemece uzman pedagog, sosyal hizmet uzmanı ve psikologdan 04/11/2010 tarihli rapor alındığı, söz konusu raporda müşterek çocukların velayetinin davalı babaya verilerek anne ile kişisel ilişki tesisine yer olmadığı yönünde görüş bildirildiği, aile mahkemesince uzman görüşü doğrultusunda karar verildiği, davacının öz çocuklarına yönelik cinsel istismar eyleminde bulunduğu iddiasıyla aleyhinde kamu davası açıldığı, ... 6. Ağır Ceza Mahkemesinin 18/07/2012 gün ve 2012/48 E. - 2012/219 K. sayılı ilamıyla beraat kararı verildiği bu kararın Yargıtay 14. Ceza dairesi tarafından temyiz incelemesinde onanarak kesinleştiği anlaşılmıştır.
    Bu haliyle, davacının eylemi ile ilgili olarak iddianame düzenlendiği ve ceza davası açıldığı yapılan yargılama neticesinde beraatine karar verildiği anlaşılmakla yeterli emarenin bulunduğu, davalının davacıya yönelik şikayetinin hak arama özgürlüğü kapsamında kaldığı anlaşılmakla istemin tümden reddine karar verilmesi gerekirken kısmen kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.
    SONUÇ: Temyiz edilen kararın yukarıda açıklanan nedenlerle davalı yararına BOZULMASINA ve peşin alınan harcın istek halinde geri verilmesine 12/03/2019 gününde oy birliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi