Abaküs Yazılım
6. Ceza Dairesi
Esas No: 2019/850
Karar No: 2019/2164
Karar Tarihi: 02.04.2019

Yargıtay 6. Ceza Dairesi 2019/850 Esas 2019/2164 Karar Sayılı İlamı

6. Ceza Dairesi         2019/850 E.  ,  2019/2164 K.

    "İçtihat Metni"

    Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında ... Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 31/03/2015 tarihli iddianamesiyle yağma suçlamasıyla açılan kamu davası sonucunda aynı yer 2. Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarih ve 2015/107 Esas, 2015/223 Karar sayılı hükmüyle yağma suçundan TCK’nin 149/1-a-c, 31/2, 168/3, 62 maddeleri uyarınca 3 yıl 20 gün hapis cezası ile ayrı ayrı mahkumiyetlerine karar verilip bu mahkumiyet hükmü sanıklar müdafiileri tarafından yasal süresi içerisinde temyiz edildiği ve 04/03/2016 tarihli tebliğname ile hükmün BOZULMASI talebiyle dosyanın Yüksek 6. Ceza Dairesine gönderildiği, Yüksek 6. Ceza Dairesi, 27/02/2019 gün, 2016/3376 Esas, 2019/1229 Karar sayılı ilamıyla;
    “Sanıkların işledikleri suçun hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayabilecekleri konusunda rapor alındığının anlaşılması karşısında, tebliğnamedeki düşünceye iştirak edilmemiştir.
    Dosya ve duruşma tutanakları içeriğine, toplanıp karar yerinde incelenerek tartışılan elverişli kanıtlara, gerekçeye ve Hakimler Kurulunun takdirine göre, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları yerinde görülmemiş olduğundan reddiyle, usul ve yasaya uygun bulunan hükmün isteme aykırı olarak ONANMASINA" oy birliğiyle karar verildiği,
    Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı"nın 13/03/2019 gün ve KD- 2015/298216 sayılı yazısı ile;
    “İtiraza konu olayda Başsavcılığımız ile Yüksek 6.Ceza Dairesi arasındaki uyuşmazlık,suçun subutuna, vasıflandırmaya ya da cezanın bireyselleştirilmesine ilişkin olmayıp suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında sosyal inceleme raporu alınmasının gerekli olup olmadığı ve TCK"nun 150/2 maddesindeki değer azlığına ilişkin hükmün uygulama olanağının bulunup bulunmadığı noktasında toplanmaktadır.
    Yargılamaya ve itiraza konu somut olay incelendiğinde; suç tarihinde saat 16.30 sularında okuldan çıkıp evine gitmek üzere yolda yürümekte olan mağdurun önüne geçen suça sürüklenen çocuklardan Cenk"in mağdura hitaben 50 kuruşun var mı diye sorduğu, cep telefonunu almalarından korkan mağdurun cebinden 1 TL çıkarıp verdiği, suça sürüklenen çocuk ..."in mağdurun cebinde para olduğunu farketmesi üzerine cebine el atarak 5 TL daha parayı aldıkları ancak mağdurun cebinde basit bir arama bulunması mümkün var olan cep telefonunu almadıkları dosya içeriğinden anlaşılmaktadır.Yapılan yargılama sonrası suça sürüklenen çocuklar hakkında yağma suçundan mahkumiyet hükmü kurulmuş ve temyizler üzerine de hükümler tüm suça sürüklenen çocuklar yönünden onanmıştır.
    Onanan hükümler yönünden ilk itirazımız, suç tarihi itibariyle 12-15 yaş grubunda bulunan ve karar tarihinde de 18 yaşından küçük olup TCK"nin 6. maddesi kapsamında çocuk statüsünde olan suça sürüklenen çocuklar hakkında SİR (sosyal inceleme raporu) alınmamış ve alınmama gerekçesi de karara yazılmamıştır.
    Dosyanın temyizen incelenmesinin talep edilmesi üzerine de Başsavcılığımız tarafından tanzim edilen tebliğnamede, suç tarihinde 12-15 yaş grubunda bulunan suça sürüklenen çocuklar hakkında 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35/1 maddesi uyarınca sosyal inceleme yaptırılıp raporunun aldırılmaması ve aynı maddenin 3. fıkrası uyarınca raporun aldırılmama gerekçesinin kararda yazılmaması sebebiyle hükmün bozulması talep edilmiştir. Yüksek Daire ise, suça sürüklenen çocukların işledikleri suçun hukuki anlam ve sonuçlarını kavrayabilecekleri konusunda rapor alındığının anlaşılması gerekçesiyle, tebliğnamedeki görüşe iştirak etmeyerek hükmün onanmasına karar vermiştir.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun benzer olayda, sosyal inceleme raporu alınmaması sebebiyle 6. Ceza Dairesinin bozma kararına karşı Başsavcılığımız tarafından yapılan itirazı 20/11/2018 tarih 2016/986 Esas, 2018/554 sayılı Karar ile reddettiği görülmüştür. Bu itirazımıza konu ilamda da, aynı konumda bulunan suça sürüklenen çocuk hakkında aynı suçtan yapılan yargılamada sonuç ceza olarak 5 yıl hapis cezası tayin edilmiş olup sosyal inceleme raporu aldırılmadan ve aldırılmama gerekçesi kararda tartışılmadan hüküm kurulduğu gerekçesiyle yerel mahkeme kararı Yüksek Dairece sadece bu sebepten bozulmuş olup münhasıran bu sebepten bozma yapılamayacağı ve SİR raporu alınmasına gerek olmadığı yolundaki itirazımız ise önce Yüksek Daire sonra Yüksek Ceza Genel Kurulu tarafından reddedilmiştir. Mezkur Ceza Genel Kurulu kararı, Anayasamızın 90. maddesine göre iç hukuk hükmünde olan ve 27/01/1995 tarihinde yayımlanarak yürürlüğe giren 20/11/1989 tarihli Birleşmiş Milletler Çocuk Hakları Sözleşmesinin 40,5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35, Çocuk Koruma Kanununun Uygulanmasına İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmeliğin 20 ve 21. maddeleri dikkate alındığında 15-18 yaş grubunda çocuklar hakkında (suç tarihi itibariyle) mevcut yaşı gözetilerek Sosyal İnceleme Raporu aldırılmalıdır. Eğer bu rapor aldırılmamış ise Anayasanın 141/3, CMK"nin 230 ve 232. maddeleri kapsamında bunun gerekçesi kararda tartışılmalı ve aldırılmama sebebi açıkça gösterilmeli, gerekçesi yazılmalıdır. Sosyal inceleme raporu ile işlenen fiilin hukuki sonuçlarını algılama yeteneğine ilişkin rapor birbirinden farklıdır ve birinin diğerinin yerine kaim edilmesine yasal imkan bulunmamaktadır.
    Diğer itiraz sebebine gelince, suça sürüklenen çocuklar mağdurdan önce 50 krş para istemişler mağdur cep telefonunu alacakları korkusuyla 1 TL vermiş cebinde gördükleri 5 TL olmak üzere toplam 6 TL parayı almışlar ise de, kolaylıkla bulunması mümkün cep telefonunu almamışlar, bu hususta detaylı bir arama ya da sıkıştırma yapmamışlardır. Dolayısıyla verilen 6 TL ile yetinmeleri sebebiyle eylemlerine TCK.nin 150/2 maddesindeki değer azlığına ilişkin hükmün uygulaması gerekir.
    Bu sebeplerle, suça sürüklenen çocuklar hakkında kurulan hükmün ONANMASINA dair karara karşı hükmün BOZULMASI talebiyle itiraz zorunluluğu doğmuş bulunmaktadır.
    Açıklanan gerekçelerle;
    Yüksek Yargıtay 6. Ceza Dairesinin 27/02/2019 gün ve 2016/3376 Esas, 2019/1229 Karar sayılı ONAMA kararının kaldırılarak, ... 2.Ağır Ceza Mahkemesinin 19/06/2015 tarihli, 2015/107 Esas, 2015/223 karar sayılı hükmünün BOZULMASINA, karar verilmesi talep olunur.” denilerek Dairemizin kararına itiraz edilmekle;
    T Ü R K M İ L L E T İ A D I N A
    5271 sayılı CMK"nin 6352 sayılı Yasanın 99. maddesi ile değişik 308. maddesi gereğince yapılan incelemede;
    1-Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının İTİRAZININ KABULÜNE,
    2- Dairemizin 27/02/2019 gün ve 2016/3376 Esas, 2019/1229 Karar sayılı sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında kurulan “onama” ilamının kaldırılmasına,
    3- Sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, yağma suçundan kurulan hükme yönelik yapılan temyiz itirazlarının incelenmesinde;
    a- Suç tarihinde kayden 12-15 yaş aralığında olan sanıklar ..., ..., ... ve ... hakkında, 5395 sayılı Çocuk Koruma Kanununun 35. maddesine göre sosyal inceleme raporu alınmadan ve aynı maddenin 3. fıkrasına göre bu yönde inceleme yaptırılmamasının gerekçesi de kararda gösterilmeden hüküm kurulması,
    b- Mağdur ..."ın suç tarihinde okuldan çıkıp evine doğru gittiği sırada sanıklar ..., ..., ... ve ..."in önüne çıktıkları, mağdura 50 Kuruş parasının olup olmadığını sordukları, mağdurun da cebindeki telefona karışmasınlar diye sanıklara 1,00 TL verdiği, bu sırada sanık ..."in, mağdurun ceplerini kontrol ettiği ve diğer sanıklara mağdurun cebinde para olduğunu söylemesi üzerine sanık ..."in mağdura elindeki sopa ile vurarak mağdurun cebinde bulunan 5,00 TL"yi aldıktan sonra olay yerinden uzaklaştıkları olayda; mağdurun cüzdanında bulunan 5 TL"yi alıp, üzerinde bulunan cep telefonunu almadan ayrılan sanıkların özgülenen kastı da gözetilerek haklarında 5237 sayılı TCK"nin 150/2. madde ve fıkrasının uygulanma koşullarının karar yerinde tartışılmaması,
    Bozmayı gerektirmiş, sanıklar ..., ..., ... ve ... savunmanlarının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle isteme uygun olarak BOZULMASINA, 02.04.2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi