10. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/6104 Karar No: 2016/9128 Karar Tarihi: 02.06.2016
Yargıtay 10. Hukuk Dairesi 2015/6104 Esas 2016/9128 Karar Sayılı İlamı
10. Hukuk Dairesi 2015/6104 E. , 2016/9128 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Hukuk (İş) Mahkemesi
Dava, rücuan tazminat istemine ilişkindir. Mahkemece, ilamında belirtildiği şekilde davanın reddine karar verilmiştir. Hükmün, davacı Kurum vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan ve Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okunduktan sonra işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar tespit edildi. Dava, 17.03.2006 tarihli iş kazası sonucu sürekli işgöremezlik durumuna giren sigortalıya bağlanan gelirler ile yapılan harcamalardan oluşan Kurum zararının 506 sayılı Yasanın 26 ve 87. maddeleri uyarınca tahsili istemine ilişkin olup; mahkemece, iş kazasında davalı şirketin kusursuz olduğu gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Dosya kapsamına göre; elektrik şebekesi yapım işini davalı şirketten aldığı anlaşılan dava dışı ...n sigortalı, olay günü çıkmış olduğu ağaç nitelikli elektrik direğinin kırılması sonucu yüksekten düşerek yaralanmış, hükme dayanak kılınan bilirkişi raporunda; dava dışı ...nin olayın meydana gelmesinde % 100 oranında kusurlu olduğu, davalı şirketin ise kusurunun bulunmadığı belirtilmiştir. Uyuşmazlık konusu dönemde yürürlükte bulunan 506 Sayılı Kanunun 87. maddesi hükmüne göre aracı, bir işte veya bir işin bölüm veya eklentisinde işverenden iş alan ve kendi adına sigortalı çalıştıran üçüncü kişidir. Asıl işveren taşeron ilişkisinin varlığı için öncelikle işin başka bir işverenden alınmış olması, bir başka ifade ile asıl işverenin işverenlik sıfatına sahip olması, asıl işyeri ya da işyerinden sayılan yerlerde kendi adına işçi çalıştırıyor olması gerekir. İşin belirli bir bölümünde değil de tamamının bir bütün halinde ya da bölümlere ayrılarak başkalarına devredildiği, işten bu yolla tamamen el çekildiği, sigortalı çalıştırılmadığı için işveren sıfatının haiz olunmadığı durumda ise, bunları devralan kişiler alt işveren, devredenler de asıl işveren olarak nitelendirilemeyecektir. Aracı sıfatının kazanılmasında diğer koşullar ise asıl işverenden istenilen işin, asıl iş ya da işyeriyle ilgili işin bir bölümünde veya işyeri eklentilerinde alınmış olması ve bu işte işi alanın kendi işçilerinin çalıştırılması ve bu nedenle de işveren sıfatına sahip olunmasıdır. Somut olayda; davalı şirket ile dava dışı ...arasında 506 Sayılı Yasanın 87. maddesi kapsamında asıl işveren-alt işveren ilişkisinin mevcut olduğu belirgin olup, mahkemece, dayanılan kusur raporu uyarınca ve anılan madde kapsamında davalı asıl işverenin alt işverenin kusuru oranında sorumlu olduğu gözetilerek hüküm kurulması gerekirken, hatalı değerlendirme sonucu yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde; davacı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 02.06.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.