14. Ceza Dairesi 2019/6389 E. , 2020/117 K.
"İçtihat Metni"
Sanıklar ..., ..., Nurgül Şahin ve ..."in kişiyi hürriyetinden yoksun kılma suçundan yapılan yargılamaları sonucunda 5237 sayılı TCK’nın 109/2, 109/3-b maddeleri uyarınca 8 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına ve hak yoksunluklarına ilişkin kapatılan İhsaniye Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 17.04.2008 gün ve 2007/55 Esas, 2008/32 Karar sayılı hükümlerin sanıklar tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 22.03.2013 gün ve 6479-3185 sayılı kararı bozulmasına karar verildikten sonra Afyonkarahisar 4. Asliye Ceza Mahkemesince bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda 22.01.2014 gün ve 2013/373 Esas, 2014/49 Karar sayılı ilamla sanıkların TCK’nın 109/2, 109/3-b, 109/5. maddeleri uyarınca 6 yıl hapis cezası ile cezalandırılmalarına dair verilen hükümlerin sanıklar müdafisi tarafından temyiz edilmesi üzerine Dairemizin 06.09.2016 gün ve 2016/5349 Esas, 2016/6512 sayılı kararıyla hükümlerin oy çokluğuyla onanmasına dair kararına Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığının 18.01.2017 günlü, 2016/392566 sayılı itiraznamesiyle 5271 sayılı CMK"nın 308. maddesinin iki ve üçüncü fıkraları gereğince itiraz etmesi üzerine Dairemizin 14.03.2017 gün ve 2017/664 Esas, 2017/1306 sayılı Kararıyla oy çokluğu ile itirazın yerinde görülmeyerek reddiyle bu hususta karar verilmek üzere dosyanın gönderildiği Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 21.03.2019 gün ve 2017/14-598 Esas, 2019/237 Karar sayılı ilamıyla “...20.03.2012 tarihli Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 6284 sayılı Ailenin Korunması ve Kadına Karşı Şiddetin Önlenmesine Dair Kanunun 2. maddesindeki tanımlar bölümünde yer alan Bakanlığın, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı olduğu, şiddet kavramının ise kişinin, fiziksel,cinsel, psikolojik veya ekonomik açıdan zarar görmesiyle veya acı çekmesiyle sonuçlanan veya sonuçlanması muhtemel hareketleri içerdiği belirtildikten sonra aynı Kanunun 20/2. maddesinde Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığının gerekli görmesi halinde kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik olarak uygulanan şiddet veya şiddet tehlikesi dolayısıyla açılan idari, cezai, hukuki her tür davaya ve çekişmesiz yargıya katılabileceği kabul edilmiştir. Katılma hakkının şikayet hakkını da içerdiği, 5271 sayılı CMK"nın 233, 234, 260. maddeleri de gözetildiğinde, Bakanlığın kadın, çocuk ve aile bireylerine yönelik şiddet veya şiddet tehlikesi içerikli eylemlere ilişkin soruşturmalara ve görülmekte olan yahut sonuçlanmakla birlikte henüz kesinlenmemiş olan davalara katılma hakkının bulunması nedeniyle 20/2. maddesi uyarınca bu husustaki takdir hakkının kullanılabilmesi için yokluğunda verilen mahkeme kararlarının Bakanlığa tebliğinin zorunlu olması karşısında, itiraz konusu dosyadan haberi olmadığı anlaşılan Bakanlığa ilk derece mahkemesinin gerekçeli kararı tebliğ edilip, temyiz ettiği takdirde bu husus ta gözetilip Dairesince yeniden değerlendirme yapılarak karar verilmesi için itirazın değişik gerekçeyle kabulüne...” dair verilen kararla birlikte dosya Dairemize gönderilmekle yapılan incelemede gereği görüşüldü:
Suç tarihinde reşit olan mağdure Satı’ya yönelik sanıklar tarafından işlenen suçlardan dolayı yapılan soruşturma ve görülen kamu davası ile ilgili olarak aşamalarda dosyadan haberdar edilmeyen Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı yönünden söz konusu tebligat eksikliğinin giderilerek verildiği takdirde temyiz ve cevap dilekçelerinin eklenip, hükümlerin temyizi halinde bu hususta ek tebliğname düzenlenmesinden sonra Dairemize iade edilmek üzere esası incelenmeyen dosyanın mahkemesine gönderilmesi için Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığına TEVDİİNE, 08.01.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.