5. Ceza Dairesi Esas No: 2018/7772 Karar No: 2019/3574 Karar Tarihi: 26.03.2019
Görevi kötüye kullanma - Yargıtay 5. Ceza Dairesi 2018/7772 Esas 2019/3574 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Mahkeme, bir kişinin görevi kötüye kullanma suçundan mahkum olduğu bir davada verilen hükmü incelemiş ve kararı bozmuştur. Kararın açıklanması geri bırakılmıştı ancak sanığın duruşmada savunması alınmadan dosya üzerinde yapılan inceleme sonucu hüküm kurulmuştur. Ayrıca, sanığın hukuki durumu yeniden değerlendirilmesi gerektiği ve kanuna aykırı uygulamaların düzeltilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kanun maddeleri, CMK'nın 231/11. fıkrası, 5271 sayılı CMK'nın 231. maddesi, TCK'nın 257/1-2. madde-fıkraları, TCK'nın 7/2. madde-fıkrası, TCK'nın 53/5. maddesi ve CMUK'nın 321. maddesi olarak belirtilmiştir.
5. Ceza Dairesi 2018/7772 E. , 2019/3574 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi SUÇ : Görevi kötüye kullanma HÜKÜM : Açıklanması geri bırakılan hükmün açıklanması suretiyle atılı suçtan mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: 5271 sayılı CMK"nın 231/11. fıkrasında yer alan “Denetim süresi içinde kasten yeni bir suç işlemesi veya denetimli serbestlik tedbirine ilişkin yükümlülüklere aykırı davranması halinde, mahkeme hükmü açıklar. Ancak mahkeme, kendisine yüklenen yükümlülükleri yerine getiremeyen sanığın durumunu değerlendirerek; cezanın yarısına kadar belirleyeceği bir kısmının infaz edilmemesine ya da koşullarının varlığı halinde hükümdeki hapis cezasının ertelenmesine veya seçenek yaptırımlara çevrilmesine karar vererek yeni bir mahkumiyet hükmü kurabilir.” şeklindeki düzenleme nazara alındığında, mahkemece duruşma açılarak, sanığa duruşmaya gelmemesi halinde yokluğunda karar verilebileceği ihtarını içeren duruşma gün ve saatini bildirir davetiye tebliğ edilmesi, bu şekilde duruşmadan haberdar olması sağlanarak kendisini savunma imkanı tanınması ve 5271 sayılı CMK"nın 231. maddesine uygun şekilde geri bırakılan hükmün açıklanması gerektiği gözetilmeden, sanığın savunması alınmadan dosya üzerinde yapılan inceleme neticesinde yazılı şekilde hüküm kurulması, Kabule göre de; Açıklanması geri bırakılan hükümden sonra 19/12/2010 tarihinde yürürlüğe giren 6086 sayılı Yasanın 1. maddesi ile TCK"nın 257/1-2. madde-fıkralarında yer alan “kazanç” sözcüğünün “menfaat” olarak değiştirilmesi, bu fıkralarda öngörülen cezaların alt ve üst sınırlarının indirilmesi karşısında, TCK"nın 7/2. madde-fıkrasındaki "suçun işlendiği zaman yürürlükte bulunan kanun ile sonradan yürürlüğe giren kanunların hükümleri farklı ise failin lehine olan kanun uygulanır ve infaz olunur" hükmü gözetilerek sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesi zorunluluğu, TCK"nın 53/5. maddesinin uygulanması sırasında 53/1-e yerine 53/1-a bendi uyarınca hak yoksunluğunun uygulanması, Kanuna aykırı, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görüldüğünden hükmün 5320 sayılı Yasanın 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 26/03/2019 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.