Abaküs Yazılım
10. Daire
Esas No: 2019/11545
Karar No: 2021/9
Karar Tarihi: 06.01.2021

Danıştay 10. Daire 2019/11545 Esas 2021/9 Karar Sayılı İlamı

T.C.
D A N I Ş T A Y
ONUNCU DAİRE
Esas No : 2019/11545
Karar No : 2021/9

TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Av. …
TEMYİZ EDEN (DAVALI) : … Bakanlığı
VEKİLİ : Huk. Müş. Yrd. V. …

TEMYİZ EDEN (DAVACI) : …
VEKİLİ : Av. …
İSTEMLERİN_KONUSU : ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının taraflarca aleyhlerine olan kısımlarının temyizen incelenerek bozulması istenilmektedir.

YARGILAMA SÜRECİ :
Dava konusu istem: Davacının satın aldığı … plakalı araca gümrük kaçağı olduğundan bahisle el konulması nedeni ile uğranıldığı ileri sürülen 35.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istenilmiştir.

İlk Derece Mahkemesi kararının özeti: ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararıyla; Danıştay İdari Dava Daireleri Kurulunun 28/12/2016 tarih ve E:2015/1605, K:2016/3789 sayılı bozma kararına uyulmak suretiyle yapılan yargılama sonucunda, araca fiilen elkonulma tarihi olan 23/11/2007 tarihinden 4,5 ay önce resmi beyan ve belge olan Sapanca Noterliğinin … tarih ve … sayılı yevmiye nolu araç satış sözleşmesinde davacının araç için ödediğini kabul ettiği satış bedeli olarak belirtilen 9.450,00 TL bedel davacının maddi tazminat istemine esas kabul edilerek davacının maddi tazminat isteminin 9.450,00 TL'lik kısmının kabulüne, olayda davacıya atfedilecek bir kusurun bulunmaması, idarenin kusuru, davacının idareye olan güveni ve davacının mağduriyeti göz önüne alınarak manevi tazminat isteminin takdiren 17.500,00 TL'lik kısmının kabulüne ve fazlaya ilişkin istemlerin reddine karar verilmiştir.

TEMYİZ EDENLERİN İDDİALARI :
1- Davacı tarafından, aracı 35.000,00 TL'ye aldığında dolar olarak 27.132 dolar ödediği, hükmedilen maddi tazminat miktarının keyfi olup, 1.724 dolar takdir edilmiş olduğu, günümüzde aracın değerinin ulaştığı bedelin neredeyse 150.000,00 TL olduğu, talep edilen 35.000,00 TL maddi, bir o kadar da manevi tazminatın çok görülmemesi gerektiği, mahkemenin satış sözleşmesini esas aldığı, ancak gerçek satış değerinin mahkemece araştırılmadığı bu nedenlerle mahkeme kararının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
2- Davalı Ticaret Bakanlığı tarafından, idarelerinin olayda hizmet kusuru bulunmadığı, davacının zararını adli yargıda ithalatçı firmadan istemesi gerektiği, kendileri lehine vekalet ücretine hükmedilmediği, mahkeme kararının kabule ilişkin kısmının bozulması gerektiği ileri sürülmektedir.
3- Davalı İçişleri Bakanlığı tarafından, davanın adli yargının görev alanına girdiği, Trafik Tescil Bürosu tarafından yapılan işlemlerin yasaya uygun olduğu, idarelerinin hizmet kusuru olmadığı ileri sürülmektedir.

TARAFLARIN_SAVUNMASI : Davalı Ticaret Bakanlığı tarafından davacının temyiz isteminin reddi gerektiği savunulmuş olup, davalı İçişleri Bakanlığı ve davacı tarafından savunma verilmemiştir.

DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz istemlerinin reddi gerektiği düşünülmektedir.

TÜRK MİLLETİ ADINA

Karar veren, 2575 sayılı Danıştay Kanunu'nun ek 1. maddesi uyarınca Danıştay Onuncu ve Sekizinci Dairelerinden oluşan Müşterek Kurulca; Tetkik Hâkiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra dosya tekemmül ettiğinden davalı Ticaret Bakanlığının yürütmenin durdurulması istemi hakkında ayrıca bir karar verilmeksizin işin gereği görüşüldü:


İNCELEME VE GEREKÇE :

MADDİ OLAY :
Davacının satın aldığı … plakalı araca gümrük kaçağı olduğundan bahisle el konulması nedeni ile uğranıldığı ileri sürülen 35.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle bakılan dava açılmıştır.

İLGİLİ MEVZUAT:
2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendinde, temyiz incelemesi sonunda kararda yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hatalar ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlıklar varsa Danıştay'ın kararı düzelterek onayacağı hükme bağlanmıştır.

02/01/2019 tarih ve 30643 sayılı Resmî Gazete'de yayımlanarak yürürlüğe giren ve Mahkeme kararı tarihi itibariyle uyuşmazlığa uygulanan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin "Tarifelerin üçüncü kısmına göre ücret" başlıklı 13. maddesinde; "(1) Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümünde gösterilen hukuki yardımların konusu para veya para ile değerlendirilebiliyor ise avukatlık ücreti, davanın görüldüğü mahkeme için Tarifenin ikinci kısmında belirtilen maktu ücretlerin altında kalmamak kaydıyla (7 nci maddenin ikinci fıkrası, 9 uncu maddenin birinci fıkrasının son cümlesi ile 10 uncu maddenin üçüncü fıkrası ile 12 nci maddenin birinci fıkrası, 16 ncı maddenin ikinci fıkrası hükümleri saklı kalmak kaydıyla) Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir." hükmüne yer verilmiştir.
Aynı Tarifenin "Manevi tazminat davalarında ücret" başlıklı 10. maddesinde ise; "(1) Manevi tazminat davalarında avukatlık ücreti, hüküm altına alınan miktar üzerinden Tarifenin üçüncü kısmına göre belirlenir. (2) Davanın kısmen reddi durumunda, karşı taraf vekili yararına Tarifenin üçüncü kısmına göre hükmedilecek ücret, davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçemez. (3) Bu davaların tamamının reddi durumunda avukatlık ücreti, Tarifenin ikinci kısmının ikinci bölümüne göre hükmolunur. (4) Manevi tazminat davasının, maddi tazminat veya parayla değerlendirilmesi mümkün diğer taleplerle birlikte açılması durumunda; manevi tazminat açısından avukatlık ücreti ayrı bir kalem olarak hükmedilir." düzenlemesi yer almaktadır.

HUKUKİ DEĞERLENDİRME:
A) İdare Mahkemesi Kararının Maddi Tazminat İsteminin Kısmen Kabulüne, Kısmen Reddine Yönelik Kısmı İle Manevi Tazminat İsteminin Kısmen Reddine Yönelik Kısımlarının İncelenmesi :
İdare ve vergi mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
Temyizen incelenen kararın maddi tazminat isteminin kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik kısmı ile manevi tazminat isteminin kısmen reddine yönelik kısmı usul ve hukuka uygun olup, dilekçelerde ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bu kısımlarının bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

B) İdare Mahkemesi Kararının Maddi Tazminat İsteminin Kısmen Reddi Nedeniyle Davalı İdare Lehine Hükmedilen Nispi Vekalet Ücreti Yönünden İncelenmesi:

Dava, 35.000,00 TL maddi ve 35.000,00 TL manevi tazminatın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır. İdare Mahkemesi'nce, 9.450,00 TL maddi, 17.500,00 TL menevi tazminata hükmedilmiş, reddedilen maddi tazminat tutarı üzerinden nispi olarak hesaplanan 3.066,00 TL avukatlık ücretinin davacıdan alınarak davalı İçişleri Bakanlığına verilmesine karar verilmiştir.
Maddi tazminat talebiyle açılan davalarda, kabul edilen tazminat miktarının önemli kısmının vekalet ücreti olarak davalı idareye ödenmesi, açılan tazminat davasını davacı açısından anlamsız hale getirmekte, bazı olaylarda ise, davacının dava açılmadan önceki durumundan daha kötü bir duruma girmesine neden olmakta, bu durum, gerek Anayasa Mahkemesinin bireysel başvuru kararlarında gerekse Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararlarında mahkemeye erişim hakkının ihlali olarak değerlendirilmektedir. Tümden ret ya da kısmen kabul, kısmen ret ile sonuçlanan maddi tazminat davalarında, taraflar lehine hükmedilecek vekalet ücretinin, kişilerin hak arama özgürlüğü kapsamındaki mahkemeye erişim hakkını ihlal etmeden ne şekilde hesaplanacağı konusunda Tarifenin 10. maddesinin 2. ve 3. fıkralarına paralel bir düzenlemeye yer verilmemiş olması nedeniyle, reddedilen maddi tazminatın Tarifenin üçüncü kısmına göre belirleneceğine ilişkin Tarife hükmünün ihmal edilmesi hakkaniyete daha uygun olacaktır.
Yukarıda yer alan açıklamalar uyarınca, İdare Mahkemesince, maddi tazminat isteminin kısmen reddi yönünde hüküm kurulması nedeniyle davalı idare lehine vekalet ücretine hükmedilirken davacı vekili lehine belirlenen ücreti geçecek şekilde nispi vekâlet ücretine hükmedilmesinde hukuki isabet görülmemiştir.
Bu durumda; reddedilen maddi tazminat talebi yönünden davalı idare lehine 1.362,00 TL vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinden, Mahkeme kararının hüküm fıkrasında yer alan "3.066,00 TL" ibaresinin "1.362,00 TL" olarak düzeltilmesi gerekmektedir.
B) İdare Mahkemesi Kararının Manevi Tazminat İsteminin Kısmen Kabulüne Yönelik Kısmının İncelenmesi :
Manevi zarar, kişinin fizik yapısının ve iç huzurunun bozulmasını, yaşama gücünün ve sevincinin azalmasını, kişilik haklarının zedelenmesini, şeref ve haysiyetinin rencide edilmesini, duyulan acı ve ıztırabı, kişinin günlük yaşamını zorlaştıran her türlü üzüntü ve sıkıntıyı ifade etmekte, fiziki veya manevi acılar duyan, ruhsal dengesi bozulan, yaşama sevinci azalan kişinin manevi yönden zarara uğramış olduğu kabul edilmektedir.
Manevi tazminat, kişinin malvarlığında meydana gelen eksilmeyi gidermeye yönelik olmayıp, manevi değerlerinde bir eksilme meydana gelen ve yaşama sevinci ve zevki azalan kişinin manen tatminini sağlamaya yönelik bir tazmin aracıdır. Manevi zararın başka türlü giderim yollarının bulunmayışı veya yetersiz kalışı manevi tazminatın parasal olarak belirlenmesini zorunlu kılmaktadır. Manevi tazminat, olay nedeniyle duyulan elem ve ızdırabı kısmen de olsa hafifletmeyi amaçlar. Bu niteliği gereği manevi tazminatın, zenginleşmeye yol açmayacak şekilde belirlenmesi gerekmektedir.
Mahkemece, davacı tarafından satın alınan … plakalı aracın gümrük kaçağı olduğunun tespit edildiğinden bahisle 23/11/2007 tarihinde Emniyet Müdürlüğü ekiplerince el konulması olayında davacıya atfedilecek bir kusurun bulunmaması, idarenin olaydaki kusuru, davacının idareye olan güvenin sarsılması ve davacının mağduriyeti göz önüne alınarak takdiren 17.500,00 TL manevi tazminata hükmedilmiştir.
Manevi tazminatın belirtilen amaç ve niteliği esas alındığında olayda manevi tazminat takdir edilmesi için gerekli şartların oluşmadığı anlaşıldığından Mahkeme kararının bu kısmında hukuka uyarlık görülmemiştir.
Bu nedenle; İdare Mahkemesi kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne ilişkin kısmının bozulması gerekmektedir.

KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. Davacının temyiz isteminin reddine, davalı idarelerin temyiz istemlerinin kısmen reddine, kısmen kabulüne,
2. Davanın kısmen kabulü, kısmen reddine ilişkin temyize konu ... İdare Mahkemesinin … tarih ve E:…, K:… sayılı kararının manevi tazminat isteminin kısmen kabulüne yönelik kısmının BOZULMASINA, kısmen reddine yönelik kısmının ONANMASINA oy birliğiyle, maddi tazminat isteminin kabulüne ilişkin kısmın ONANMASINA, maddi tazminat isteminin kısmen reddine yönelik kısmının ise hüküm fıkrasında yer alan "3.066,00 TL" ibaresinin "1.362,00 TL" olarak DÜZELTİLEREK ONANMASINA oy çokluğuyla,
3. Bozulan kısım hakkında yeniden bir karar verilmek üzere dosyanın anılan Mahkemeye gönderilmesine,
4. 2577 sayılı Kanun'un (Geçici 8. maddesi uyarınca uygulanmasına devam edilen) 54. maddesinin birinci fıkrası uyarınca bu kararın tebliğ tarihini izleyen günden itibaren onbeş (15) gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 06/01/2021 tarihinde karar verildi.

(X)-KARŞI OY :

Dava, davacının satın aldığı … plakalı araca gümrük kaçağı olduğundan bahisle el konulması nedeni ile uğranıldığı ileri sürülen zarara karşılık olarak 35.000,00 TL maddi, 35.000,00 TL manevi zararın yasal faizi ile birlikte tazmini istemiyle açılmıştır.
Davacının 06/07/2007 tarihinde satın aldığı araca 23/11/2007 tarihinde el konulmuştur.
İdare Mahkemesince davacının maddi zararının tespitinde dosya kapsamında aracın değerine ilişkin kabul edilebilir bir belge bulunmadığı ve aradan geçen zaman gözetilerek bilirkişi incelemesi yapılmasının mümkün olmadığı gerekçesiyle Sapanca Noterliğinin … tarih ve … yevmiye numaralı araç satış sözleşmesinde, davacının araç için ödediğini kabul ettiği satış bedeli olarak belirtilen 9.450,00 TL esas alınarak karar verilmiştir.
Davacı ise aracı 35.000,00 TL'ye aldığını, satış sözleşmesinde gerçek değerin gösterilmediğini iddia etmektedir.
Uyuşmazlıkta İdare Mahkemesince, davacının aracına ilişkin olarak dava tarihindeki güncel rayiç değerin tespit edilerek maddi zarar miktarının belirlenmesi gerekirken satış sözleşmesindeki bedel esas alınarak karar verilmesinde hukuki isabet görülmemektedir.
Açıklanan nedenle, davacının temyiz isteminin kabulü ile İdare Mahkemesi kararının maddi tazminat isteminin kısmen reddine yönelik kısmının bozulması gerektiği oyu ile bu kısmın onanması yönündeki Daire kararına katılmıyorum.

(XX)-KARŞI OY :

Reddedilen maddi tazminat miktarına ilişkin olarak davalı idare lehine, davacı vekili için belirlenen avukatlık ücretini geçmeyecek şekilde avukatlık ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekâlet ücretine hükmedilmesi; 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun "Temyiz incelemesi üzerine verilecek kararlar" başlıklı 49. maddesinin 1. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın düzeltilerek onanmasını gerektiren, "yeniden yargılama yapılmasına ihtiyaç duyulmayan maddi hata ile düzeltilmesi mümkün eksiklik veya yanlışlık" kapsamında bulunmayıp, anılan maddenin 2. fıkrasının (b) bendi uyarınca kararın bozulmasını gerektiren, "hukuka aykırılık" teşkil ettiğinden, İdare Mahkemesi kararının, bu kısmı yönünden de yeniden bir karar verilmek üzere bozulması gerektiği oyuyla Dairenin aksi yönde oluşan düzeltilerek onama kararına katılmıyorum.

Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


Avukat Web Sitesi