Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7312 Esas 2016/5459 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
23. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/7312
Karar No: 2016/5459
Karar Tarihi: 28.04.2016

Dolandırıcılık - Yargıtay 23. Ceza Dairesi 2015/7312 Esas 2016/5459 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Sanık katılan ile tanışarak iş bulabileceği vaadinde bulunmuş ve 4.000 euro para istemiş. Katılan önce 500 ABD doları sonra da iki ayrı zaman dilimi içerisinde 1500,00 TL ve 750,00 TL vermiş. Mağdur işe girmek konusundaki gelişmeleri sorduğunda kendisini oyaladığı ve ortadan kaybolduğu anlaşılmıştır. Asliye Ceza Mahkemesi, bu hareketin dolandırıcılık suçunu oluşturduğuna karar vererek sanığı TCK'nın 157/1, 52, 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl hapis ve 5.000 TL para cezasına çarptırmıştır. Ancak, Anayasa Mahkemesi'nin iptal kararı doğrultusunda TCK'nın 53/1. maddesi gereğince belirlenen hak yoksunlukları infaz aşamasında gözetilecektir. Yargıtay Ceza Genel Kurulu'nun belirttiği gibi, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerekli değildir. Ancak sanığın adli para cezası alt sınırının üzerinde tayin edilmesi nedeniyle karar bozulmuş ve hükmün adli para cezasına ilişkin kısmı \"250 GÜN\" ve \"5.000,00 TL\" yerine \"5 GÜN\" ve \"100 TL\" olarak düzeltilerek onanmıştır. Kararda kullanılan kanun maddeleri TCK'nın 157/1, 52 ve 53/1 maddeleridir.
23. Ceza Dairesi         2015/7312 E.  ,  2016/5459 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Dolandırıcılık
    HÜKÜM : TCK"nın 157/1, 52, 53/1 maddeleri uyarınca 1 yıl hapis, hak yoksunluğu, 5.000 TL adli para cezası

    Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
    Katılan ile tanışan sanığın, katılana iş bulabileceği konusunda vaatte bulunup 4.000 Euro para istediği, katılanan sanığa önce 500 ABD doları, sonrada iki ayrı zaman dilimi içerisinde 1500,00 TL ve 750,00 TL verdiği ve yine mağdur adına babası tarafından aynı işle ilgili olarak sanığa 500,00 TL verildiği, katılanın işe girme konusundaki gelişmeleri sorduğunda kendisini oyaladığı ve ortadan kaybolduğu anlaşıldığından dolandırıcılık suçunun oluştuğuna yönelik kabulde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, sanığın yerinde görülmeyen diğer temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    TCK"nın 53/1. maddesinde düzenlenen hak yoksunluklarının, Anayasa Mahkemesi"nin 24.11.2015 tarih ve 29542 sayılı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren 08.10.2015 tarih, 2014/140 E, 2015/85 sayılı iptal kararı doğrultusunda uygulanmasının infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüştür.
    Yargıtay Ceza Genel Kurulunun 19.06.2007 tarih ve 2007/10-108 E.,2007/152 K. sayılı ilamında da belirtildiği gibi yasa koyucunun ayrıca adli para cezası öngördüğü suçlarda, hapis cezasının alt sınırdan tayini halinde mutlak surette adli para cezasının da alt sınırdan tayini gerektiği yönünde bir zorunluluk bulunmamakta ise de, yeterli ve yasal gerekçe gösterilmeksizin adli para cezasının alt sınırın üzerinde 250 gün olarak tayin edilmesi,
    Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepten dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak yeniden yargılama yapılmasını gerektirmeyen bu hususun aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hüküm fıkrasından adli para cezasına ilişkin sırasıyla "250 GÜN" ve "5.000,00 TL" terimlerinin tamamen çıkartılarak yerine, sırasıyla "5 GÜN" ve "100” TL" ibarelerinin eklenmesi suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun bulunan hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 28.04.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
















    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.