1. Hukuk Dairesi Esas No: 2012/15575 Karar No: 2013/6591 Karar Tarihi: 02.5.2013
Yargıtay 1. Hukuk Dairesi 2012/15575 Esas 2013/6591 Karar Sayılı İlamı
1. Hukuk Dairesi 2012/15575 E. , 2013/6591 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL
Taraflar arasında görülen davada; Davacı, 646 ada 1 parsel sayılı taşınmazının sahte nüfus cüzdanı ibraz edilerek düzenlenen vekaletname kullanılmak sureti ile dava dışı ....a, ondan da davalıya satış suretiyle devredildiğini, işlemlerin batıl ve yok hükmünde olduğunu, davalının iyiniyetli olmadığını ileri sürerek, tapu iptal ve tescile karar verilmesini istemiştir. Davalı, emlakçı aracılığı ile taşınmazı satın aldığını, TMK"nın 1023. maddesinin koruyuculuğundan yararlandığını belirterek, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davacının bilgisi dışında taşınmazın satılmasının yok hükmünde olduğu ve bu durumda davalının iyiniyetinin korunmayacağı gerekçesi ile davanın kabulüne karar verilmiştir. Karar, davalı vekili tarafından süresinde duruşma istemli temyiz edilmiş olmakla; Tetkik Hakimi ..."ın raporu okundu. Düşüncesi alındı. Dosya incelendi. Davalı vekilinin duruşma talebinden vazgeçmesi sebebi ile duruşma istemi reddedildi. Gereği görüşülüp, düşünüldü.
-KARAR-
Dosya içeriğine, toplanan delillere, hükmün dayandığı yasal ve hukuksal gerekçeye, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına ve özellikle, çekişme konusu taşınmazın sahte işlemle ...."a satılmasından bir gün sonra davalının ortağı olduğunu ileri sürdüğü ... isimli şahsa 28.10.2011 tarihli alım satım ön anlaşması ile satıldığı, çekişme konusu yerin ortaklar adına alındığı ileri sürüldüğü halde 03.11.2011 tarihinde satış suretiyle yalnızca davalı adına tescil edildiği, temlikler arasında kısa aralıkların bulunduğu, satış bedeli ile taşınmazın gerçek değeri arasında aşırı fark olduğu, tüm dosya kapsamından davalının emlak alım satım işi ile de uğraştığı, bu hususun davalının da kabulünde bulunduğu, emlak işi ile uğraşan bir kişinin taşınmazın gerçek değerini bilmemesinin hayatın olağan akışına uygun düşmediği gözetilerek davalının durumu bilen ve bilmesi gereken konumunda bulunduğu, Türk Medeni Kanunu"nun 1024. maddesi kapsamında iyiniyetli sayılamayacağı ve sonuç itibariyle aynı Yasanın 1023. maddesi koruyuculuğundan faydalanamayacağı belirlenmek ve benimsenmek suretiyle tapu iptal ve tescil isteğinin kabulüne karar verilmiş olmasında bir isabetsizlik yoktur. Davalı vekilinin temyiz itirazları yerinde değildir. Reddiyle usul ve yasaya uygun olan hükmün ONANMASINA, aşağıda yazılı 158.654.09.-TL.bakiye onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına, 02.5.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.