12. Hukuk Dairesi 2015/32831 E. , 2016/5224 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının onanmasını mutazammın 15/09/2015 tarih, 2015/11097 Esas - 2015/21287 Karar sayılı daire ilamının müddeti içinde tashihen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı .... tarafından genel kredi sözleşmesine dayalı olarak borçlular hakkında genel haciz yoluyla 115.067,91 TL asıl alacak, 474,66 TL faiz, 23,73 TL %5 BSMV olmak üzere toplam 115.566,30 TL alacağın tahsili talebiyle ilâmsız icra takibi yapıldığı, borçlulara örnek (7) nolu ödeme emrinin tebliğ edildiği, borçluların itirazı sonucu takibin durdurulduğu ve alacaklının itirazın kaldırılması istemi ile icra mahkemesine başvurduğu, mahkemece itirazın kaldırılması isteminin reddine karar verildiği anlaşılmaktadır.
Alacaklının başvurusu, İİK"nun 68/b ve 68. maddelerine dayalı itirazın kaldırılması istemine ilişkindir.
Takip dosyasının incelenmesinde; takip konusu alacağın kaynaklandığı genel kredi sözleşmesinin takip talebine eklendiği, kredi sözleşmesinin kefilinin genel kredi sözleşmesindeki adresine, Adana 4. Noterliği aracılığıyla, hesap kat ve kredi borcunun ödenmesine ilişkin olarak gönderilen ihtarnamenin, 7201 Sayılı Tebligat Kanunu"nun 21. maddesi uyarınca tebliğ edildiği görülmüştür.
Borçluya, İİK"nun 68/b maddesi uyarınca gönderilen hesap kat ihtarına bir itirazda bulunulmadığından hesap kat ihtarının kesinleştiği anlaşılmış olup, süresi içinde itiraz edilmeyen hesap kat ihtarı, İİK"nun 68. maddesinde belirtilen belgelerden sayılır. Buna göre, mahkemece, istemin kısmen kabul edilerek ihtarnamede talep edilen ve kesinleşen 38.302,69 TL asıl alacak üzerinden alacaklının itirazının kaldırılmasına karar verilmesi gerekirken, takibe konu sözleşmenin tüketici kredisi sözleşmesi niteliğinde olduğu, tüketici kredi sözleşmesi kefilinin, adi kefalet hükümleri gereğince sorumlu olması nedeni ile asıl borçlu hakkında yapılan takibin sonuçsuz kalması durumunda kefilin sorumluluğuna gidilebileceği gerekçesi ile itirazın kaldırılması talebinin reddi isabetsiz olup, mahkeme kararının bozulması yerine Dairemizce sehven onandığı anlaşılmakla, alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü gerekmiştir.
SONUÇ : Alacaklının karar düzeltme isteminin kabulü ile Dairemizin 15/09/2015 tarih ve 2015/11097 E. - 2015/21287 K. sayılı onama ilâmının kaldırılmasına, mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366. ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), 24/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.