11. Hukuk Dairesi 2017/2562 E. , 2019/1222 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
TÜRK MİLLETİ ADINA
Taraflar arasında görülen davada ... .... Asliye Hukuk Mahkemesi"nce verilen .../06/2015 gün ve 2013/411- 2015/579 sayılı kararı onayan Daire"nin 20/02/2017 gün ve 2016/991 - 2017/903 sayılı kararı aleyhinde davacı vekili tarafından karar düzeltilmesi isteğinde bulunulmuş ve karar düzeltme dilekçesinin süresi içinde verildiği de anlaşılmış olmakla, dosya için düzenlenen rapor dinlenildikten ve yine dosya içerisindeki dilekçe, layihalar, duruşma tutanakları ve tüm belgeler okunup, incelendikten sonra gereği konuşulup düşünüldü:
Davacı vekili, davalı şirket ile davalı banka arasında imzalanan genel nakdi ve gayri nakdi kredi sözleşmesine teminat olmak üzere davalı ...’in iki adet gayrimenkulünü rehin verdiğini, asıl borçlu şirketin kullandığı krediyi geri ödememesi üzerine hesabın kat edilerek rehinin paraya çevrilmesi yoluyla icra takibi yapıldığını, gayrimenkulleri satın almak isteyen müvekkili ile davalı ... arasında her iki gayrimenkulün toplam satış bedelinin 325.000 TL olduğu ve asıl borçlu şirketin davalı bankaya olan toplam borç miktarının da müvekkil tarafından ödenmesi halinde belirlenen toplam satış bedelinden düşeceği hususunda sözleşme yapıldığını, bunun üzerine davalı bankanın şube müdürü ile yapılan görüşmede asıl borçlu şirketinin bankaya toplam 232.000 TL borcunun olduğunun ve başka bir borcunun olmadığının bildirdiğini, davalı banka şube müdürünün bu beyanı karşısında aynı gün 232.000 TL’nin bankaya yatırıldığını, paranın yatırılmasından sonra banka tarafından taşınmazlar üzerindeki 150/c şerhlerinin kaldırıldığını ve 18.02.2011 tarihinde müvekkili tarafından söz konusu gayrimenkullerin ipotekli olarak satın alındığını, kalan 93.000 TL’nin ise davalı ...’e teslim edildiğini, müvekkili tarafından müracaat edilmesine rağmen gayrimenkuller üzerindeki ipoteğin asıl borçlu şirketin borcu olduğu gerekçesiyle kaldırılmadığını, ipoteğin kaldırılması için müvekkilinin ayrıca 61.000 TL ödemek zorunda kaldığını, müvekkili tarafından fazladan ödenen 61.000 TL’den davalıların sorumlu olduğunu ileri sürerek 61.000 TL’nin reeskont faiziyle birlikte davalılardan müştereken ve müteselsilen tahsilini talep ve dava etmiştir.
Davalı ... vekili ve davalı ...Ş. vekili, davanın reddini istemiştir.
Diğer davalı, davaya cevap vermemiştir.
Mahkemece, iddia, savunma, bilirkişi raporu ve tüm dosya kapsamına göre, 61.000 TL’nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı ..."den tahsiline, diğer davalılar açısından davanın husumetten reddine dair verilen kararın davacı vekilince temyizi üzerine karar Dairemizce onanmıştır.
Davacı vekili, bu kez karar düzeltme isteminde bulunmuştur.
Dosyadaki yazılara, mahkeme kararında belirtilip Yargıtay ilamında benimsenen gerektirici sebeplere göre, davacı vekilinin HUMK 440. maddesinde sayılan hallerden hiçbirisini ihtiva etmeyen karar düzeltme isteğinin reddi gerekir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerden dolayı, davacı vekilinin karar düzeltme isteğinin HUMK 442. maddesi gereğince REDDİNE, aşağıda yazılı bakiye 27,... TL karar düzeltme harcının ve 3506 sayılı Yasa ile değiştirilen HUMK 442/.... maddesi hükmü uyarınca takdiren 389,49 TL para cezasının karar düzeltilmesini isteyenden alınarak Hazine"ye gelir kaydedilmesine, 18/02/2019 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Davacı, davalı ... lehine ipotekli bulunan iki adet taşınmazı davalı ..."den toplam 325.000 TL"sine satın almış, 232.000 TL"sini ipoteklerin kaldırılması amacıyla davalı Bankaya, bakiye 93.000 TL"sini ise davalı ..."e ödemiştir. Yapılan yazışmalardan anlaşıldığı üzere davalı Banka 232.000 TL"nin ödenmesiyle birlikte 1105 parsel üzerindeki ipoteği kaldırmış; 1106 parseldeki ipoteği ise ancak davalının ....06.2012 tarihinde 61.000 TL daha ödemesiyle kaldırmıştır.
Dairemiz, davalı ... ile davacı arasındaki satım sözleşmesine göre iki parselin 325.000 TL"sine satıldığı ve davacı tarafından 61.000 TL"sinin fazladan ödendiği kabul edilerek davalı ..."den bu tutarın tahsiline ilişkin mahkeme hükmünü onamıştır. Bu durumda, davacının fazla ödediği 61.000 TL"sinden, yapılan ödemeyle bankaya borcu söndürülen davalı şirkette sebepsiz zenginleşme hükümlerine göre sorumludur.
Davalı ... sözleşme gereğince, davalı şirket ise sebepsiz zengişleşme hükümlerine göre davacıya karşı müteselsilen sorumlu olduklarından davalı şirket yönünden mahkemece verilen kararın bozulması gerektiği kanaatiyle çoğunluk kararına katılmıyoruz.