13. Ceza Dairesi Esas No: 2020/7333 Karar No: 2020/11762 Karar Tarihi: 23.11.2020
İşyeri dokunulmazlığını ihlal - Yargıtay 13. Ceza Dairesi 2020/7333 Esas 2020/11762 Karar Sayılı İlamı
Özet:
13. Ceza Dairesinin değerlendirmesi sonucu, asliye ceza mahkemesi tarafından verilen işyeri dokunulmazlığını ihlal suçundan mahkumiyet kararı temyiz edilmiştir. Ancak, sanığın savunması ve tüm dosya kapsamına göre hırsızlığın müştekinin evinin altındaki depodan yapıldığı anlaşılmış ve konut dokunulmazlığı suçuyla ilgili açılan dosya kapsamı da dikkate alınarak sanığın hukuki durumunun tayin edilmesi gerektiği belirtilmiştir. İddianamede belirtilen suçun da işyeri dokunulmazlığı suçu değil konut dokunulmazlığı suçu olduğu gözetilmeden mahkumiyet hükmü kurulmuştur. Tanıkların ifadelerine göre suçun birden fazla kişi tarafından işlendiği anlaşılmış olmasına rağmen, sanığa verilen cezada artırım yapılmamıştır. Ayrıca, sanığın sabıka kaydı da göz önünde bulundurulmadığından bozma kararı verilmiştir. Kanun maddeleri ise şu şekildedir: TCK 116/2, 119/1-c, 51/1-b, 5271 sayılı CMK'nın 225/1.
(Kapatılan)13. Ceza Dairesi 2020/7333 E. , 2020/11762 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇ : İşyeri dokunulmazlığını ihlal HÜKÜM : Mahkumiyet
Mahalli mahkemece verilen hüküm temyiz edilmekle dosya incelenerek, gereği düşünüldü: Diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak; 1-Her ne kadar sanık hakkında “işyeri dokunulmazlığının ihlali” suçundan mahkumiyet kararı verilmiş ise de, sanık savunması, müşteki ve tanıkların beyanları ile tüm dosya kapsamına göre; hırsızlığın müştekinin evinin altında bulunan ve depo olarak kullandığını belirttiği yerden yapıldığı, iddianame içeriğine göre de deponun evin eklentisi niteliğinde olduğu kabul edilerek sanık hakkında “konut dokunulmazlığının ihlali” suçundan kamu davasının açıldığının anlaşılması karşısında; öncelikle deponun müştekinin konut olarak kullandığı binanın müştemilatı ya da eklentisinde yer alıp almadığı araştırılarak sonucuna göre sanığın hukuki durumunun tayin ve takdiri gerekirken, eksik kovuşturma ile yazılı şekilde karar verilmesi, Kabule göre de; 2-İddianamede sanık hakkında “konut dokunulmazlığının ihlali” suçundan kamu davası açıldığının belirtilmesi karşında, “işyeri dokunulmazlığının ihlali” suçundan açılmış bir dava bulunmadığı gözetilmeden, TCK"nın 116/2. maddesi uygulanarak mahkumiyet hükmü kurulmak suretiyle 5271 sayılı CMK’nın 225/1. maddesine aykırı davranılması, 3-Tanıkların hazırlık aşamasında alınan ifadelerine göre; atılı suçun birden fazla kişi tarafından birlikte işlendiğinin anlaşılması karşısında; sanığa verilen cezada 5237 sayılı TCK"nın 119/1-c maddesi gereğince artırım yapılması gerektiğinin gözetilmemesi, 4-Suç tarihindeki sabıka kaydına göre, sanık daha önce kasıtlı bir suçtan dolayı üç aydan fazla hapis cezasına mahkum edilmediğinden erteleme şartlarının oluşup oluşmadığının TCK"nın 51/1-b bendi de gözetilerek değerlendirilmesi gerekirken, yasal ve yerinde olmayan gerekçe ile TCK"nın 51. maddesinin uygulanmasına yer olmadığına karar verilmesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ...’nin temyiz istemi bu bakımdan yerinde görülmüş olduğundan, hükmün açıklanan nedenlerle tebliğnameye uygun olarak BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi aracılığı ile 1412 sayılı CMUK"un 326/son maddesi uyarınca sonuç ceza bakımından sanığın kazanılmış hakkının korunmasına, 23.11.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.