16. Hukuk Dairesi 2015/16825 E. , 2015/14771 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :KADASTRO MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : KADASTRO
Taraflar arasında görülen dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay"ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldı, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okundu, GEREĞİ GÖRÜŞÜLDÜ:
Kadastro sırasında ... Köyü çalışma alanında bulunan 112 ada 20 parsel sayılı 8552,30 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz, hibe ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği nedeniyle davalı ... adına tespit edilmiştir. Davacı Hazine, taşınmazın kaçak ve yitik kişilerden kaldığı, 1936 yılı umumi tahririnde Hazine adına kayıtlı bulunduğu ve Hazine"ye ait yerlerden olduğu iddiası ile dava açmıştır. Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulüne, çekişmeli taşınmazın kadastro tespitinin iptali ile mera niteliği ile sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm, davalı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, taşınmazların mera ile çevrili olup meradan elde edildiğinin kabulünün gerektiği, her ne kadar mahalli bilirkişi beyanlarında ve ziraatçi bilirkişi raporunda dava konusu taşınmazın tarım arazisi olduğu ve 40 yıldır davalılar tarafından kullanıldığı belirtilmiş ise de davalıların herhangi bir kayıt ya da belge ibraz etmediği gerekçesiyle yazılı şekilde hüküm kurulmuştur. Ne var ki, keşif sırasında dinlenilen mahalli bilirkişi beyanlarında ve tek bilirkişi tarafından düzenlenen zirai bilirkişi raporunda çekişmeli taşınmazın tarım arazisi olduğu bildirilmiş olmasına rağmen mahalli bilirkişi ve tespit bilirkişileri mera parseli ile taşınmaz arasında bariz sınır ve yükseklik farkı olduğunu beyan etmiş oldukları halde çekişmeli taşınmaza komşu 21 parsel sayılı mera parseli ile meradan sonra gelen diğer komşu parsellerin tespitlerinin kesinleşip kesinleşmediği, taşınmazla mera arasında ayırıcı unsur bulunup bulunmadığı, taşınmazın meranın devamı niteliğinde olup olmadığı yönünden usulüne uygun araştırma yapılmamış; mahkemenin, mera parseline göre çekişmeli taşınmazın konumuna ilişkin gözlemi keşif tutanağına yansıtılmamış uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan mukayeseli, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmamış olması nedeniyle yapılan araştırma ve inceleme hüküm vermeye yeterli bulunmamaktadır. Bu nedenle sağlıklı sonuca varılabilmesi için, mahallinde yaşlı, tarafsız, yöreyi iyi bilen, davada yararı bulunmayan komşu köylerde ikamet eden şahıslar arasından seçilecek yerel bilirkişilerle; aynı yönteme göre tespit edilecek taraf tanıkları ve 3 kişilik ziraat mühendisleri kurulu huzuruyla yeniden keşif yapılmalıdır. Keşifte çekişmeli taşınmaza komşu bulunan 21 parsel sayılı mera parselinin kesinleşme durumu belirlenmeli, mahkemenin gözlemi tutanağa geçirilmeli, bilirkişi ve tanıklardan taşınmazların öncesinin mera, yaylak veya kışlak olup olmadığı, ilk maliki, kimden kime ne şekilde
intikal edip, ne şekilde kullanıldığı ayrıntılı şekilde sorulup saptanmalı, bilirkişi ve tanık sözleri komşu parsellere ait tutanakların edinme sebepleri dayanakları kayıtlar incelenerek denetlenmeli; yargılama boyunca dinlenen bilirkişi ve tanık beyanları arasındaki oluşabilecek çelişki yüzleştirme yapılmak suretiyle giderilmeye çalışılmalı, teknik bilirkişiye keşfi takibe imkan verir kroki düzenlettirilmeli, uzman ziraat mühendislerinden oluşan 3 kişilik bilirkişi kurulundan çekişmeli parselin niteliği hususunda, komşu taşınmazlarla karşılaştırmalı şekilde düzenlenecek, ayrıca komşu mera parseli ile çekişmeli taşınmazlar arasında doğal ya da yapay ayırıcı bir unsur bulunup bulunmadığı hususunda bilgi veren, mera parseli ile komşu parsel sınırlarını ve genel olarak parseli gösteren ve gerekli açıklamanın yazıldığı mahkemece onaylanarak dosya arasına konulmuş fotoğraflar ile desteklenmiş, ayrıntılı ve gerekçeli rapor alınmalı; bundan sonra toplanmış ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre karar verilmelidir. Mahkemece bu yönler göz ardı edilerek eksik inceleme sonucu yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz olup, temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz karar harcının talep halinde temyiz eden davalıya iadesine, 03.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.