17. Hukuk Dairesi 2014/10376 E. , 2016/11419 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalı tarafından sigortalanan davacıya ait işyerinde 06.12.2006 tarihinde hırsızlık olayı meydana geldiğini, davalı sigortacıya yapılan ihbar üzerine açılan dosyasında, 5 ay boyunca incelemeler yapılıp, 20.04.2007 tarihinde hasar ödemesi yapılmayacağının bildirildiğini, davalının poliçe gereği hasarı ödemekle yükümlü olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla 10.000,00 TL. tazminatın davalıdan tahsilini talep etmiş; 02.03.2009 tarihli ıslah dilekçesiyle, taleplerini 41.239,00 TL"ye yükselterek bu bedelin temerrüt tarihi olan 27.04.2009"dan işleyecek yasal faiziyle tahsilini istemiştir.
Davalı vekili, davacıya ait işyerinde gerekli koruma önlemlerinin alınmaması nedeniyle, hasarın sigorta genel şartları ve poliçe özel şartları gereği teminat dışı olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Yargılamayı yürüten .... 2. Asliye Ticaret Mahkemesi"nce, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; davanın kabulü ile 41.239,00 TL"nin davalıdan tahsiline, tazminatın 10.000,00 TL"lik kısmı için faiz istemi olmadığından bu kısma faiz işletilmesine yer olmadığına, bakiye 31.239,00 TL"lik kısmına ise ıslah tarihinden yasal faiz işletilmesine dair verilen hükmün, davalı ... vekili tarafından temyizi üzerine, 11. Hukuk Dairesi"nin 2010/8614 Esas- 2012/625 Karar- 23.01.2012 tarihli ilamı ile "TTK"nun 1268. maddesi gereğince sebepsiz
yere ödenmiş bulunan primin veya sigorta bedelinin geri alınması alacakları dahil sigorta mukavelesinden doğan bütün mutalebelerin, iki yılda müruruzamana uğrayacağı, TTK"nun 1268. maddesinde zamanaşımı başlangıcının gösterilmeyip bu hususun genel hükümlere bırakıldığı, Borçlar Kanunu"nun 128. maddesine göre ise zamanaşımının alacağın muaccel olduğu tarihten başlayacağı, sigorta ettirenin rizikoyu öğrendiği tarihten itibaren 5 gün içinde sigortacıya haber vermesinin zorunlu olduğu, alacağın TTK"nun 1299. maddesi uyarınca ihbar olunduğu tarihte muaccel olduğu, bu durumda ıslah edilen miktar bakımından zamanaşımının gerçekleştiği ve davalı tarafın bu bölüme ilişkin zamanaşımı def"inin yerinde olduğu nazara alınarak ıslah edilen tutarın zamanaşımı bakımından reddine karar verilmesi gerektiği" gerekçesiyle bozulmuştur.
Bozma sonrası yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı gerekçelerle; davanın kısmen kabulü ile 10.000,00 TL. tazminatın davalıdan tahsiline, dava dilekçesinde faiz istenmediğinden bu konuda karar verilmesine yer olmadığına, ıslah edilen 31.239,00 TL"lik kısmın, zamanaşımına uğramış olması nedeniyle reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara, mahkemece uyulan bozma kararı gereğince yapılan yargılamada, bozma ilamı doğrultusunda hüküm verilmiş olmasına göre, davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.