18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/20919 Karar No: 2016/14452 Karar Tarihi: 19.09.2016
Görevi yaptırmamak için direnme - 6136 sayılı Kanuna muhalefet - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/20919 Esas 2016/14452 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet suçlarından mahkum edilmiştir. Temyiz isteği reddedilen dosyada, hükümlülük kararının tebliğine ilişkin işlemlerin Tebligat Kanunu'na uygun olmadığı gerekçesiyle hüküm bozulmuştur. Ancak, TCK'nın 53/1-b maddesindeki hak yoksunluğu uygulamasının Anayasa Mahkemesi kararı ile iptal edilmesi nedeniyle hükümde düzeltme yapılarak onanmıştır. TCK'nın 53/1-(c) maddesi ise sanığın altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanacaktır. Kanun maddeleri: 6136 sayılı Kanun, Tebligat Kanunu, TCK'nın 53/1-b ve 53/1-(c) maddeleri.
18. Ceza Dairesi 2015/20919 E. , 2016/14452 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Görevi yaptırmamak için direnme, 6136 sayılı Kanuna muhalefet HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre, sanığın tebliğ tarihinde cezaevinde olduğunun anlaşılması karşısında, hükümlülük kararının tebliğine ilişkin işlemlerin 7201 sayılı Tebligat Kanunu"nun 19. maddesine uygun olmadığının anlaşılması nedeniyle, tebligatın geçerli olduğu ve temyizin süresinde olduğu kabul edilerek dosya görüşüldü: Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede: Sanığa yükletilen görevi yaptırmamak için direnme ve 6136 sayılı Kanuna muhalefet eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemlerin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tiplerine uyduğu, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükümleri etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun, uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesinin 08/10/2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulanma olanağının ortadan kalkmış olması ve TCK"nın 53/l-(c) maddesindeki hak yoksunluğunun sanığın kendi altsoyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverme tarihine kadar, diğer kişilere karşı belirtilen yetkiler yönünden mahkum olunan hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar geçerli olacağının gözetilmemesi, Bozmayı gerektirmiş, sanık ..."in temyiz iddiaları bu nedenle yerinde görüldüğünden hükümlerin BOZULMASINA, ancak; bu aykırılık, yeniden duruşma yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte olduğundan, tebliğnameye kısmen uygun olarak 5320 sayılı Yasanın 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK"nın 322. maddesi uyarınca hükümde TCK’nın 53. maddesinin uygulanmasına ilişkin kısımdan (b) ibaresi çıkartılmak ve “sanık hakkında TCK"nın 53/1-(c) maddesinde yer alan hak yoksunluğunun kendi alt soyu üzerindeki velayet, vesayet ve kayyımlık yetkileri yönünden koşullu salıverilme tarihine kadar, diğer kişiler yönünden ise hapis cezasının infazı tamamlanıncaya kadar uygulanmasına” ibaresi eklenmesi biçiminde HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 19.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.