Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/27805 Esas 2016/5201 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
12. Hukuk Dairesi
Esas No: 2015/27805
Karar No: 2016/5201
Karar Tarihi: 24.02.2016

Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/27805 Esas 2016/5201 Karar Sayılı İlamı

12. Hukuk Dairesi         2015/27805 E.  ,  2016/5201 K.
"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İcra Hukuk Mahkemesi

Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki borçlu tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakim.... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü :
Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak başlatılan kambiyo senetlerine özgü haciz yolu ile icra takibine karşı avalist borçlunun senetteki imzasına itiraz ettiği, mahkemece alınan bilirkişi raporunda ""... senet üzerinde adına atılı bulunan kefil imzasının... elinden çıkmadığı .."" kanatinin belirtildiği ve mahkemece usul ve esasa elverişli bilirkişi raporuna dayanılarak imza itirazının kabulü ile takibin durdurulmasına karar verildiği anlaşılmıştır.
İcra mahkemesince imzaya itirazın kabulüne karar verilmesi halinde, İİK.nun 170/4. maddesinde, senedi takibe koymada kötü niyeti veya ağır kusuru bulunduğu takdirde, alacaklının takip konusu alacağın %20’sinden aşağı olmamak üzere tazminat ve %10’u para cezasından sorumlu tutulacağı hüküm altına alınmıştır.
Somut olayda, bilirkişi raporu ile takibe konu senetteki imzanın “itiraz eden borçluya” ait olmadığı yönünde kesin kanaat bildirdiği belirlendiğine ve icra takibinin dayanağı olan bonoda alacaklının lehdar olup, borçlunun ise avalist olduğu ve bu durumda, lehdar ile imzaya itirazı kabul edilen avalistin doğrudan ilişki içinde olduğu belirlendiğinden, alacaklının, avalist imzasının adı geçene ait olup olmadığını bilebilecek durumda olduğunun kabulü gerekir. Avalist imzasının borçlunun eli ürünü olduğunu kontrol etmeden ya da imzanın huzurunda atılmasını sağlamadan bonoyu alan alacaklı imzaya itirazı kabul edilene karşı başlattığı takipte ağır kusurlu kabul edileceğinden tazminat ve para cezası ile sorumlu tutulması gerekir.
O halde mahkemece alacaklı aleyhine tazminat ve para cezasına hükmedilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile bu yöndeki istemin reddine karar verilmesi isabetsizdir.
SONUÇ : Borçlunun temyiz itirazlarının kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.





GB



Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.