3. Hukuk Dairesi 2017/6954 E. , 2017/16286 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :SULH HUKUK MAHKEMESİ
Taraflar arasındaki itirazın iptali ve kiralananın tahliyesi davasının mahkemece yapılan yargılaması sonucunda, davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün, süresi içinde davacı tarafından temyiz edilmesi üzerine; temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra, dosya içerisindeki kağıtlar okunup gereği düşünüldü:
Y A R G I T A Y K A R A R I
Davacı vekili, Davacının malik olduğu taşınmazın, davacının eşi ve miras bırakanı ... tarafından 01.09.2006 başlangıç tarihli kira sözleşmesi ile davalıya kiralandığını, ancak miras bırakanın 02.12.2011 tarihinde vefat ettiğini, ... 13. Noterliğinin 10/07/2013 tarih ve 07711 yevmiye nolu ihtarnamesi ile dava konusu taşınmazın maliki olduğunu ve ödenmeyen 2009 yılı Eylül ayı ile 2013 yılı Temmuz ayları arasına ilişkin toplam 37.840 TL kira bedelinin 30 gün içinde ödenmesini aksi halde temerrüt sebebi ile akdin feshedileceğinin ihtar edildiğini, ihtarnamenin davalıya 15.07.2013 tarihinde tebliğ edilmesine rağmen davalının 30 günlük süre içinde talep edilen kira bedelini ödememesi sebebiyle temerrüde düştüğünü belirterek davalının tahliyesine ve ödenmeyen 37.840 TL kira alacağının tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, kiralayanın ... olduğunu, davacının damadı olan ... isimli şahsa 2010 yılı dahil olmak üzere tüm kira bedellerini ödediğini, ödemelerin kira kontratına anılan şahsın imzası ile şerh edildiğini, ..."nin kendisini kiralayanın damadı ve tek yetkili vekili olarak tanıttığını, tapuda kiralayan adına kayıtlı bulunan mecura ilişkin olarak mülkiyetin kendisine devri için ... ile 19.01.2007 tarihinde satış sözlemesi imzaladığını, sözleşmenin 3. maddesinde mecurun tapu devri yapılıncaya kadar kira parası ödenmeyeceğinin kararlaştırıldığını, 5. maddesinde ise 2010 yılına kadar olan tüm kira paralarının ödendiği hususunun karşılıklı imzalar ile tevsik edildiğini, bu kapsamda her hangi bir kira borcunun bulunmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini dilemiştir.
Mahkemece, davacı tarafından gönderilen taşınmazın maliki olduğunu ve kira bedellerinin ödenmesini talep eden, ... 13. Noterliğinin 10.07.2013 tarih ve 07711 yevmiye nolu ihtarnamenin davalıya tebliğinden sonraki kira bedellerini talep edebileceği ve bu tarihten sonraki kira bedelleri açısından temerrüdün oluşabileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
1-) Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuni gerektirici sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir isabetsizlik görülmemesine göre; davacının sair temyiz itirazları yerinde değildir.
2-) Davacının payına düşen kira alacağına ilişkin temyiz itirazlarına gelince;
Türk Borçlar Kanununun 315. maddesi hükmü uyarınca temerrüt nedeniyle açılacak tahliye davasının kural olarak kiralayan tarafından açılması gerekir. Kiralayanlar birden fazla ise aralarında zorunlu dava arkadaşlığı bulunduğundan ihtarnameyi birlikte göndermeleri ve yine davayı da birlikte açmaları zorunludur. Kiralayan durumunda olmayan malik veya kiralananı sonradan iktisap eden yeni malikin önceden kiracıya ihbar göndererek kira paralarının kendisine ödenmesini istemesi, bu ihbarın sonuçsuz kalması halinde yasal içerikli ihtarname tebliğ ettirmek suretiyle dava açması gerekir. Dava hakkına ilişkin bu husus mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulmalıdır.
Olayımıza gelince;
İhtara konu edilen ve hükme esas alınan 01.09.2006 tarihli, 1 yıl süreli yazılı kira sözleşmesi hususunda taraflar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmaz 09.03.2006 tarihinden beri tapuda davacı adına kayıtlı ise de, kiraya veren ,,,,"tur. Bu kişinin 02.12.2012 tarihinde vefatı ile geride mirasçı olarak eşi (tapu maliki) davacı ile kızı ...kalmıştır. Her ne kadar davacı taşınmazın maliki olduğunu ve kira bedellerinin kendisine ödenmesi gerektiğini bildirmediğinden tahliye şartları gerçekleşmemiş ise de; davacının taşınmazın 09.03.2006 tarihinden beri maliki olduğu, malikin aynı zamanda kiraya verenin mirasçısı olduğu ve kiraya verenin vefatı sonucu malik sıfatı ile dava konusu kira bedellerini talep etmesinde bir usulsüzlük yoktur. Bu durumda talep edilen kira bedelleri yönünden davacının malik olarak talep hakkı olduğu dikkate alınarak ve talep edilen kira bedelleri ve davalının savunmaları üzerinde durularak bir karar verilmesi gerekirken, kira bedellerinin ödenmesi hususunda ihbarda bulunulmadığı gerekçesi ile alacak talebinin reddine karar verilmesi doğru olmadığından hükmün bozulması gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda birinci bentte açıklanan nedenlerle davacının sair temyiz itirazlarının reddine, ikinci bentte açıklanan nedenlerle hükmün HUMK.nun 428.maddesi gereğince davacı lehine BOZULMASINA ve peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, 6100 sayılı HMK"nun geçici madde 3 atfıyla 1086 sayılı HUMK.nun 440.maddesi gereğince kararın tebliğinden itibaren 15 günlük süre içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 21.11.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.