17. Hukuk Dairesi 2014/14660 E. , 2016/11411 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın kısmen kabulüne ilişkin verilen hüküm, davacılar vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacılar vekili, davalının trafik sigortacısı olduğu aracı sevk ve idare eden davacıların oğlu/kardeşi ..., yaptığı tek taraflı kazada öldüğünü, ölen ile birlikte yaşayan ve fiilen onun desteğini alan davacıların ölüm olayı nedeniyle maddi zarara uğradıklarını belirterek, fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, her bir davacı için 500,00 TL"den toplam 2.000,00 TL. destekten yoksun kalma tazminatının kaza tarihinden işleyecek avans faiziyle birlikte davalıdan tahsilini talep etmiş; 13.01.2014 tarihli ıslah dilekçesiyle davacı ... ve İkram için toplam taleplerini 128.082,37 TL"ye yükseltmiştir.
Davalı vekili, desteğin, sigortaladıkları araç ile yaptığı tek taraflı kazada kendi kusurlu eylemi sonucu öldüğünü, davacıların tazminat talep haklarının olmadığını, davacıların ölenin desteğinden yararlandıklarını ve zararı ispat etmek zorunda olduklarını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, kararda yazılı gerekçelerle ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacı ... için 63.657,12 TL, İkram için 64.425,25 TL. tazminatın dava tarihinden işleyecek yasal faiziyle birlikte davalıdan tahsiline, davacılar ..... ve ...."un talepleri bakımından davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, ölümlü trafik kazası nedeniyle maddi tazminat istemine ilişkindir.
Davalı sigortacı tarafından zorunlu trafik sigortalı .... plakalı araç, kullanım amacı yük nakli olan ticari araç olup, dava dışı ... Maden İşl. Nakl. Taah. Tur. Ltd. Şti"ye aittir. O halde, temerrüt faizi olarak ticari faize hükmedilmesi gerekirken, yasal faize hükmedilmesi doğru değil bozma nedeni ise de; bu yanılgının giderilmesi yargılamanın tekrarını gerektirir nitelikte görülmediğinden hükmün (6100 sayılı HMK"nun geçici 3. maddesi uyarınca) 1086 sayılı HUMK"nun 438/7. maddesi gereğince düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, hüküm fıkrasının 1. ve 2. bentlerindeki "yasal faizi" ibaresinin hükümden çıkarılarak, yerine "avans faizi" ibaresinin yazılmasına ve hükmün bu şekilde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacılara geri verilmesine 12.12.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
-KARŞI OY-
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar
görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.