14. Hukuk Dairesi Esas No: 2014/731 Karar No: 2014/2538 Karar Tarihi: 26.02.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2014/731 Esas 2014/2538 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2014/731 E. , 2014/2538 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil davasından dolayı mahal mahkemesinden verilen yukarıda gün ve sayısı yazılı hükmün; Dairemizin 12.09.2013 gün ve 2013/9925-11367 sayılı ilamı ile onanmasına karar verilmişti. Süresi içinde davalı vekili tarafından kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla, dosya içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Dava, önalım nedenine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalı vekili, ödediği bedelin yatırılması gerektiğini aksi durumda davanın reddini savunmuştur. Mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, davalının temyizi üzerine Dairemizin 2013/9925 Esas 2013/11367 Karar sayılı ilamı ile karar onanmıştır. Davalı vekili karar düzeltme isteğinde bulunmuştur. Önalım davasına konu payın ilişkin bulunduğu taşınmaz paydaşlarca özel olarak kendi aralarında taksim edilip her bir paydaş belirli bir kısmı kullanırken bunlardan biri kendisinin kullandığı yeri ve bu yere tekabül eden payı bir üçüncü şahsa satarsa, satıcı zamanında bu yerde hak iddia etmeyen davacının tapuda yapılan satış nedeniyle önalım hakkını kullanması TMK’nın 2. maddesinde yer alan dürüst davranma kuralı ile bağdaşmaz. Kötüniyet iddiası 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın her aşamasında ileri sürülebileceği gibi mahkemece de kendiliğinden nazara alınması gerekir. Bu gibi halde savunmanın genişletilmesi söz konusu değildir. Eylemli paylaşmanın varlığı halinde davanın reddi gerekir. Somut olaya gelince; davalı temyiz ve karar düzeltme aşamasında taşınmazın paydaşlar arasında taksim edilip edilmediği konusunun araştırılmadığını ileri sürmüştür. Yargılama aşamasında dava konusu önalıma konu payın bulunduğu taşınmazın başında keşif yapılmamış, dava konusu taşınmazda fiili taksimin olup olmadığı açıklığa kavuşturulmamıştır. Yukarıdaki ilkede açıklandığı üzere, fiili taksim savunması davanın her aşamasında ileri sürülebilir. Bu nedenle, davalının ileri sürdüğü fiili taksim savunmasının araştırılması yerinde keşif yapılarak tanık dahil tüm taraf delilleri toplanıp özellikle davacının ve davalıya pay satan..... kullandığı yer olup olmadığı hususu üzerinde durularak eylemli paylaşım olup olmadığı tespit edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerektiğinden eksik araştırma ve incelemeye dayalı olarak davanın kabulüne karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple karar düzeltme isteminin kabulü ile hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin karar düzeltme isteminin kabulü ile onamaya ilişkin Dairemizin 12.09.2013 tarihli 2013/9925 Esas 2013/11367 Karar sayılı ilamının KALDIRILMASINA, temyiz olunan mahkeme kararının açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 26.02.2014 tarihinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY Davalı vekili tarafından yargılama aşamasında ve temyiz aşamasında ileri sürülmeyen fiili taksim iddiasının karar düzeltme aşamasında değerlendirmeyeceği düşüncesi ile sayın çoğunluğun kabul-bozma görüşüne katılmıyorum.