17. Hukuk Dairesi 2014/14518 E. , 2016/11409 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davası üzerine yapılan yargılama sonunda, kararda yazılı nedenlerle, davanın reddine ilişkin verilen hüküm, davacı vekili tarafından süresi içinde temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:
-K A R A R-
Davacı vekili, davalıların maliki ve sürücüsü olduğu aracın yaptığı tek taraflı kazada, araç içinde bulunan 3. kişinin yaralandığını, davalı tarafa ait aracın trafik sigortası bulunmadığından 3. kişinin 3.250,00 TL"lik tedavi masraflarını, ... Hizmetleri Genel Müdürlüğü"ne ödediklerini, ödenen bedelin rücuen tahsili için davalılar aleyhine başlatılan takibe davalıların itiraz ettiğini, itirazın haksız olduğunu belirterek, davalıların takibe itirazlarının iptalini, alacağın % 40"ı oranındaki icra inkar tazminatının davalılardan tahsilini talep etmiştir.
Davalı ... vekili, kazaya karışan aracın, Işık Sigorta tarafından yapılmış, kaza tarihini kapsayan trafik sigortasının bulunduğunu, davacının talebini bu sigortacıya yöneltmesi gerektiğini, davalının zarardan sorumluluğu olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma, yapılan yargılama ve toplanan delillere göre; kazaya karışan aracın, kaza tarihi itibariyle ihbar olunan sigortacı tarafından yapılmış trafik sigortasının bulunduğu, 6111 sayılı Kanun ile yapılan değişiklik gereği tedavi giderlerinden sorumluluğun ..."ya geçtiği ve davalıların zarardan sorumlulukları bulunmadığı, davacının yeterince araştırma yapmadan ödeme yaptığı ve davalılara rücu hakkının bulunmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, trafik kazasında zarar gören 3. kişi için tedavi gideri ödeyen davacının ödediği bedelin, Sigortacılık Kanunu ve ... Yönetmeliği hükümlerine göre davalılardan rücuen tahsili amacıyla başlatılan icra takibine vaki itirazın iptali istemine ilişkindir.
Davacı taraf, davalı tarafa ait olan aracın trafik sigorta poliçesi bulunmadığından, kazada zarar gören 3. kişi için tedavi gideri ödedikleri iddiasıyla dava açmış; mahkeme ise, 6111 sayılı yasanın 59. maddesi ile değiştirilen 2918 sayılı yasanın 98. maddesi ve yasanın geçici 1. maddesi gereği, yasanın yürürlüğünden önceki kazalara ilişkin olanlar da dahil olmak üzere, tüm tedavi giderlerinden sorumluluğun ..."ya geçtiği, davalıların ve sigorta şirketlerinin (dolayısıyla da davacı ..."nın) sorumluluğunun sona erdiği, bu nedenle davacının ödediği bedel için davalılara rücu edemeyeceği hususu da gerekçe yapılarak davanın reddine karar verilmiştir.
Oysa, 6111 sayılı yasa ile getirilen değişikliklerin uygulanmasına ilişkin usul ve esasları belirlemek üzere çıkartılan ve 27.08.2011 tarihli 28038 numaralı Resmi Gazete"de yayımlanarak yürürlüğe giren, "Trafik Kazaları Nedeniyle İlgililere Sunulan Sağlık Hizmet Bedellerinin Tahsiline İlişkin Usul ve Esaslar Hakkında Yönetmelik" hükümleri gereği, 6111 sayılı yasadan önceki kazada oluşan zararlardan, henüz ödenmemiş olanlar için ..."nun sorumlu olduğu, zarar görene sigortacılar ya da zarar failleri tarafından ödenmiş olan bedeller için ..."nun sorumluluğuna gidilemeyeceği ilkeleri benimsenmiştir.
Somut olayda, davacı ... tarafından, dava dışı 3. kişi için tedavi gideri ödemesi yapılan tarihin 02.11.2010 olduğu, 6111 sayılı yasanın yürürlüğe girmesinden önce davacı tarafından yapılan ödeme nedeniyle ..."nun zarardan sorumluluğunun bulunmadığı, davacının da anılan yönetmelik gereği ..."ya rücu etme imkanı bulunmadığından, ödediği bedel için zarara sebep olan araç maliki ve sürücüsüne rücu imkanının bulunduğu açıktır. Bu itibarla mahkemenin, kararına gerekçe yaptığı bu husus yerinde değildir.
Ne var ki, davacı tarafın davalılara rücu sebebi, aracın zorunlu trafik sigorta poliçesinin bulunmaması olup, yargılama sırasında, davalı tarafa ait aracın, davanın ihbar edildiği ....Sigorta A.Ş. tarafından trafik sigorta poliçesinin yapıldığı anlaşıldığından; davacının sorumlu olmadığı halde ödediği tedavi giderleri için davalılara rücu
edemeyeceği gözetilerek ve salt bu gerekçeyle davanın reddine karar verilmesi gerektiğinden, mahkemenin gerekçesi kısmen yerinde değil ise de; davanın esası yönünden mahkemenin ulaştığı sonucun doğru olduğu gözetilerek davacı vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA; aşağıda dökümü yazılı 4,00 TL kalan onama harcının temyiz eden davacıdan alınmasına 12/12/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.