12. Hukuk Dairesi Esas No: 2015/27827 Karar No: 2016/5196 Karar Tarihi: 24.02.2016
Yargıtay 12. Hukuk Dairesi 2015/27827 Esas 2016/5196 Karar Sayılı İlamı
12. Hukuk Dairesi 2015/27827 E. , 2016/5196 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İcra Hukuk Mahkemesi
Yukarıda tarih ve numarası yazılı mahkeme kararının müddeti içinde temyizen tetkiki alacaklı tarafından istenmesi üzerine bu işle ilgili dosya mahallinden daireye gönderilmiş olup, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten ve dosya içerisindeki tüm belgeler okunup incelendikten sonra işin gereği görüşülüp düşünüldü : Alacaklı tarafından bonoya dayalı olarak kambiyo senetlerine mahsus haciz yoluyla icra takibine başlandığı, borçlu... ne örnek 10 numaralı ödeme emrinin tebliği üzerine, adı geçen borçlunun vekilinin İİK.nun 168.maddesinde öngörülen yasal sürede icra mahkemesine yaptığı başvuruda, senet üzerinde müvekkili şirketin ticaret sicilinde yer alan unvanının tam ve açık olarak yazılmadığını ve bu hususun bononun zorunlu unsurları arasında yer alması nedeniyle takibe konu senedin kambiyo vasfına haiz olmadığını ileri sürerek takibin iptalini talep ettiği, mahkemece istemin kabulü ile takibin iptaline karar verildiği anlaşılmıştır. 6102 sayılı TTK.nun 629.maddesi göndermesi ile limited şirketler hakkında da uygulanması gereken aynı yasanın 372.maddesine göre, limited şirketin sorumlu olabilmesi için, şirket adına imza yetkisi olan kişilerin şirket unvanı altına imzalarının atılmış olması gerekir. Keşidecinin imzasının yeterli olduğu haller, borçlunun gerçek kişi olması haline ilişkin olup, tüzel kişilikte, tüzel kişinin unvanının tam olarak yazılması anılan yasa hükmü gereğidir. Şirket unvanının tam olarak yazılmaması hali ise senedin kambiyo vasfına etkili olmayıp, şirketin sorumlu olmadığı sonucunu doğurur. Bu durumda bonoyu imzalayanın şahsen sorumlu olacağı tabidir. Somut olayda, takip dayanağı bononun incelenmesinde düzenleme yerinde “.....” ibarelerinin yazıldığı, hakkında takip yapılan borçlunun da... olduğu görülmüştür. Buna göre bonoda yazılı unvanın borçlu şirkete ait olduğu açık olup, kısaltmalar yapılması 6102 sayılı TTK.nun 372.maddesine aykırılık teşkil etmez. Kaldı ki borçlunun tanzim eden şirketin kendisi olmadığı yönünde bir iddiası bulunmadığı gibi imzanın da şirket yetkilisine ait olduğu kabulündedir. Bu durumda borçlu şirket takip dayanağı bononun tanzim edeni olmakla bonodan dolayı sorumlu olduğundan, mahkemece borca itirazın reddi gerekirken, yazılı gerekçe ile takibin iptali yönünde hüküm tesisi isabetsizdir. SONUÇ : Alacaklının temyiz itirazlarının kısmen kabulü ile mahkeme kararının yukarıda yazılı nedenlerle İİK"nun 366 ve HUMK’nun 428. maddeleri uyarınca (BOZULMASINA), peşin alınan harcın istek halinde iadesine, ilamın tebliğinden itibaren 10 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24/02/2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.