Hakaret - tehdit - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/21137 Esas 2016/14428 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
18. Ceza Dairesi
Esas No: 2015/21137
Karar No: 2016/14428
Karar Tarihi: 19.09.2016

Hakaret - tehdit - yaralama - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/21137 Esas 2016/14428 Karar Sayılı İlamı

Özet:

Asliye Ceza Mahkemesi tarafından verilen 2015/21137 E. ve 2016/14428 K. numaralı karar temyiz edildi. Hakaret, tehdit ve yaralama suçlarından mahkumiyet kararı verildi. Kararın esasına geçildi ve vicdani kanıtların tutarlı olduğu görüldü. Sanığın ileri sürdüğü nedenler kabul edilmedi. Temyiz davası esastan reddedildi ve hüküm onandı.
Tehdit ve yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyizde, suç vasfında yanılgıya düşüldüğü ve yargılamanın eksik yapıldığı tespit edildi. Zincirleme şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçunun oluştuğu, hak yoksunluğu hükmünün iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalktığı belirtildi. Hükümler bozuldu ve dosya yeniden hüküm mahkemesine gönderildi.
Kanun maddeleri: TCK'nın 53/1-b maddesi ve 1412 sayılı CMUK'nın 326/son maddesi.
18. Ceza Dairesi         2015/21137 E.  ,  2016/14428 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
    SUÇLAR : Hakaret, tehdit, yaralama
    HÜKÜMLER : Mahkumiyet


    Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü:
    Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
    Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre yapılan incelemede;
    A) Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
    Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
    Anlaşıldığından, sanık ..."nın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmemiş olmakla, tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKMÜN ONANMASINA,
    B) Tehdit ve yaralama suçlarından kurulan hükümlere yönelik temyize gelince;
    Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
    Ancak;
    1- Oluşa ve tüm dosya kapsamına göre, ihbar üzerine olay yerine gelen polis memurlarının sanığı, karıştığı kavga nedeniyle karakola götürmek istemeleri üzerine, sanığın müşteki polis memurlarını tehdit edip yaraladığının anlaşılması karşısında, eylemlerin bütün halde, tehdit ve yaralama suretiyle, birden fazla kamu görevlisine karşı zincirleme şekilde görevi yaptırmamak için direnme suçunu oluşturduğu gözetilmeden, suç vasfında yanılgıya düşülerek, yaralama ve tehdit suçlarından ayrı ayrı hükümler kurulması,
    2- TCK"nın 53/1-b maddesinde yer alan hak yoksunluğunun uygulanmasına ilişkin hükmün, Anayasa Mahkemesi"nin 08.10.2015 tarih ve 2014/140 esas, 2015/85 sayılı kararıyla iptal edilmesi nedeniyle uygulama olanağının ortadan kalkmış olması,
    Bozmayı gerektirmiş ve sanık ..."nın temyiz nedenleri ile tebliğnamedeki düşünce yerinde görüldüğünden, HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yeniden hüküm kurulurken 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesinin gözetilmesine, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 19.09.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.



    Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.