Esas No: 2020/27142
Karar No: 2022/7887
Karar Tarihi: 20.04.2022
Yargıtay 2. Ceza Dairesi 2020/27142 Esas 2022/7887 Karar Sayılı İlamı
2. Ceza Dairesi 2020/27142 E. , 2022/7887 K."İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Hırsızlık, konut dokunulmazlığının ihlali
HÜKÜM : Mahkumiyet
Dosya incelenerek gereği düşünüldü:
O yer Cumhuriyet savcısının temyiz isteminin, sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden lehe, konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hüküm yönünden aleyhe olduğu belirlenerek yapılan incelemede;
5237 sayılı TCK'nın 53. maddesinin bazı bölümlerinin iptaline ilişkin Anayasa Mahkemesinin 24/11/2015 tarihinde yürürlüğe giren 08/10/2015 tarihli ve 2014/140 E., 2015/85 K. sayılı kararı nazara alınarak bu maddede öngörülen hak yoksunluklarının uygulanmasının, 15/04/2020 gün ve 31100 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanarak aynı gün yürürlüğe giren 7242 sayılı Kanun’un 10. maddesi ile TCK’nın 53. maddesinde yapılan değişiklikle birlikte infaz aşamasında gözetilmesi mümkün görülmüş; dosya içeriğine göre diğer temyiz itirazları yerinde görülmemiştir. Ancak;
1- Sanığın suç tarihinde katılanların ikametinden 2 adet bayan atleti ve 2 adet bayan alt iç çamaşırını çaldığının anlaşıldığı olayda; suça konu eşyanın değerine ilişkin katılan ...’nin herhangi bir beyanının bulunmadığı gibi bu konuda dosya içerisinde değer tespit tutanağının da bulunmadığının anlaşılması karşısında; çalınan eşyanın suç tarihindeki değeri tespit edilerek belirlenip, sonucuna göre sanık hakkında hırsızlık suçundan kurulan hüküm yönünden 5237 sayılı TCK'nın 145. maddesinin uygulanıp uygulanmayacağının tartışılması gerektiğinin gözetilmemesi,
2- Sanığın adli sicil kaydında yer alan Konya 2. Asliye Ceza Mahkemesinin 09/06/2009 tarihli ve 2009/299 Esas, 2009/583 Karar sayılı, nitelikli hırsızlık suçundan 1 yıl 9 ay hapis cezasını içeren ilamının tekerrüre esas olduğu anlaşılmakla, sanık hakkında konut dokunulmazlığının ihlali suçundan kurulan hükümde de 5237 sayılı TCK'nın 58. maddesi uyarınca mükerrirlere özgü infaz rejiminin ve buna bağlı olarak denetimli serbestlik tedbirinin uygulanmasına karar verilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
3- Sanığa yargılama gideri olarak yükletilen zorunlu müdafiilik ücretinin, CMK'nın 101/3. maddesi uyarınca soruşturma aşamasında yapılan sorgusu esnasında mahkemece sanığı savunmak üzere bir avukatın görevlendirilmesinden kaynaklandığı ve yasal zorunluluğa dayanması nedeniyle, zorunlu müdafi için ödenen avukatlık ücretinin sanığa yargılama gideri olarak yükletilemeyeceğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın ve o yer Cumhuriyet savcısının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükümlerin bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, 20/04/2022 gününde oy birliğiyle karar verildi.