Mahalli mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle evrak okunarak; Gereği görüşülüp düşünüldü: 1) Sanık ... hakkında verilen "mahkumiyet" kararına karşı sanık müdafiinin temyiz başvurusunun incelenmesinde; Sanığın yokluğunda verilen hükmün, 13.06.2016 tarihinde usulüne uygun şekilde sanığa "bizzat" tebliğ edildiği, 13.05.2016 tarihli vekaletnameye istinaden sanık müdafiinin 1412 sayılı CMUK"un 310/1. maddesinde öngörülen bir haftalık yasal süreden sonra 26.05.2016 tarihinde hükmü temyiz ettiği anlaşılmakla, sanık müdafiinin temyiz isteminin 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"un 317. maddesi uyarınca REDDİNE, 2) Sanık ... hakkında verilen "mahkumiyet" kararına karşı sanık müdafiinin temyiz başvurusunun incelenmesinde; Yerinde görülmeyen diğer temyiz sebeplerinin reddine, ancak; Adli tıp kriterleri açısından kemik kırıklarının hayat fonksiyonlarına etkisinin hafif (1) ila ağır (6) derece şeklinde sınıflandırılması ve 5237 sayılı TCK"nin 87/3. maddesinde kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisine göre cezanın en fazla (1/2) oranında artırılmasının öngörülmüş olması karşısında, katılan hakkında düzenlenen adli raporda vücudundaki kemik kırığının hayat fonksiyonlarına etkisinin orta (2.) derece olduğunun belirtildiği anlaşılmakla, TCK"nin 3. maddesinde yer alan cezada orantılılık ilkesine aykırı şekilde sanık hakkında hükmolunan cezada (yarı) oranında artırım yapılması suretiyle fazla ceza tayini, Bozmayı gerektirmiş, sanık müdafinin temyiz sebepleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu nedenlerle 6723 sayılı Kanun"un 33. maddesi ile değişik 532sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK’un 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, 1412 sayılı CMUK"un 325. maddesi gereğince bozmanın süresinde temyiz isteminde bulunmayan sanık ..."e sirayet etmesine, 17.12.2020 gününde oy birliğiyle karar verildi.