11. Ceza Dairesi 2017/12124 E. , 2020/2856 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Ceza Mahkemesi
SUÇ : Sahte fatura düzenlemek
HÜKÜM : Mahkumiyet
1-2011 ve 2012 yıllarında sahte fatura düzenleme suçundan açılan kamu davasında maddi gerçeğin kuşkuya yer vermeyecek şekilde tespit edilmesi bakımından:
a)Şirket adına beyannameleri veren muhasebecinin CMK"nin 46/1-c maddesi uyarınca tanıklıktan çekinme hakkı hatırlatılarak dinlenilmesi, kendisinden sanığı tanıyıp tanımadığı, suç tarihinde suça konu faturaları kendisine getirip getirmediği, verilen beyannamelerin şirketin ticari hacmi ile orantılı olup olmadığının sorulması,
b) Suça konu olan faturaları kullanan şirket yetkilileri hakkında sahte fatura kullanma suçundan dava açılıp açılmadığının araştırılması; dava açılmış ise, dosyalarının getirtilerek incelenmesi ve bu davayla ilgili belgelerin onaylı örneklerinin çıkartılarak dosya içine konulması,
c) Faturaları kullanan şirket yetkililerinin, CMK"nin 48. maddesi uyarınca çekinme hakları hatırlatılarak tanık sıfatıyla dinlenmeleri; kendilerinden, sözü edilen faturaları hangi hukuki ilişkiye dayanarak kimden aldıklarının, sanığı tanıyıp tanımadıklarının sorulması,
d) Faturaların gerçek alım-satım karşılığı olup olmadığının belirlenmesi için;
aa- Bahsi geçen faturayı düzenleyen sanığa ait mal ve para akışını gösteren sevk ve taşıma irsaliyelerinin, teslim ve tesellüm belgelerinin, bedelinin ödendiğine ilişkin ticari teamüle uygun ve kanıtlama yeterliliği olan banka hesaplarının ve kasa mevcuduyla uyumlu geçerli belgelerin; sanığın yeterli mal girişi, üretimi ya da stoğu olup olmadığına ilişkin belgelerin getirtilmesi,
bb- Daha sonra, sanık ile sanığa ait faturaları kullanan şirketlerin ticari defterleri ve belgeleri üzerinde karşılıklı bilirkişi incelemesi yaptırılması,
Sonucuna göre tüm deliller birlikte tartışılarak sanığın hukuki durumunun belirlenmesi gerekirken, eksik araştırma ile mahkûmiyetine hükmedilmesi, yasaya aykırı,
2- Kabule göre de;
a) 2011 ve 2012 takvim yıllarında “sahte fatura düzenleme suçlarından açılan kamu davasında, her bir takvim yılında işlenen sahte fatura düzenlemek suçlarının birbirinden ayrı ve bağımsız suçları oluşturduğu, her takvim yılı için ayrı ayrı hüküm kurulması gerektiği gözetilmeden ve hangi takvim yılından hüküm kurulduğu da belirtilmeksizin, sanığın eylemi tek suç kabul edilerek hüküm kurulması,
b)5237 sayılı TCK’nin 53. maddesine ilişkin uygulamanın Anayasa Mahkemesinin 08.10.2015 gün 2014/140 esas, 2015/85 sayılı iptal kararı ile birlikte yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Bozmayı gerektirmiş, sanığın temyiz nedenleri bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan, hükmün bu sebeplerden dolayı 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi gereğince uygulanması gereken 1412 sayılı CMUK"nin 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, aleyhe temyiz bulunmadığından ceza miktarı itibarıyla sanığın kazanılmış hakkının saklı tutulmasına, 09.06.2020 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.