Esas No: 2019/2007
Karar No: 2021/97
Karar Tarihi: 07.01.2021
Danıştay 2. Daire 2019/2007 Esas 2021/97 Karar Sayılı İlamı
T.C.
D A N I Ş T A Y
İKİNCİ DAİRE
Esas No : 2019/2007
Karar No : 2021/97
TEMYİZ EDEN (DAVACILAR) : Kendilerine asaleten; … , .. ve …'a velayeten 1
1- …
2- …
KARŞI TARAF (DAVALILAR) :
1- ... Bakanlığı
VEKİLİ : Hukuk Müşaviri …
2- … Valiliği / …
3- … Kaymakamlığı - … / …
İSTEMİN KONUSU : … Bölge İdare Mahkemesi …. İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın, dilekçede yazılı nedenlerle 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesi uyarınca temyizen incelenerek bozulması isteminden ibarettir.
YARGILAMA SÜRECİ :
Dava Konusu İstem : Dava; Kastamonu ili, İnebolu ilçesi, … İlkokulunda öğretmen olarak görev yapmakta olan davacı ... 'un, davalı idarelerce hakkında tesis edilmiş olan bir takım işlem ve eylemler sebebiyle kişilik hakları zedelenmek suretiyle psikolojisinin ve aile hayatının olumsuz etkilendiğinden bahisle kendi adına 50.000,00-TL, eşi ... için 50.000,00-TL, çocukları ..., ... ve ... adına ayrı ayrı 20.000,00-TL olmak üzere toplamda 160.000,00-TL manevi zararın ödenmesine karar verilmesi istemiyle açılmıştır.
İlk Derece Mahkemesi Kararının Özeti: … İdare Mahkemesinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararıyla; davacı ... tarafından psikolojik yıldırmaya dönüştüğü iddia edilen işlem ve eylemlerden, "dört disiplin cezası ile cezalandırılması" iddiasına yönelik olarak; davacının aşırı borçlanma nedeniyle başlatılan soruşturma neticesinde verilen kınama cezasına yaptığı itirazın reddine dair Kastamonu Valiliğinin … günlü, … sayılı işleminin iptali istemiyle açmış olduğu davada Mahkemelerinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile; "Uyuşmazlıkta, dava dışı ...'nin 05/07/2017 tarihinde yapmış olduğu BİMER başvurusu üzerine başlatılan … tarih ve … sayılı soruşturmada vermiş olduğu ifadesinden özetle; davacıya 48.000,00 TL ve 75.000,00 TL'lik borç para vermiş olması nedeniyle almış olduğu senetler hakkında icra takibi başlattığını ve Cumhuriyet Başsavcılığına dolandırıcılıktan suç duyurusunda bulunduğunu beyan ettiği, Savcılık Soruşturmasının 26/02/2015 tarihli Çardak Cumhuriyet Başsavcılığına yapılan şikayet üzerine başlatıldığı ve … sayılı soruşturma dosyasıyla ilgili olarak 25/04/2016 tarihinde iddianame düzenlendiği, icra takibinin ise … İcra Dairesinde …9 esas sayılı dosyayla düzenlenen 01/08/2017 tarihli ödeme emriyle başlatılması üzerine söz konusu eylemin gerçekleştiği, bahsi geçen icra takibi yetki itirazı üzerine her ne kadar … İcra Hukuk Mahkemesinin … Esas, … sayı, … tarihli kararıyla kaldırılmış olsa da bahsi geçen senetlere ilişkin icra takibinin yetkili icra dairesi olan … İcra Dairesinin … esas sayılı dosyasıyla devam ettiği gibi senet karşılığında borç para alınması ve borcun zamanında ödenmediği hususunun davacının dolaylı ikrarıyla birlikte dosyadaki diğer bilgi ve belgelerle sabit olduğu görüldüğünden, eylemine uyan disiplin cezası ile cezalandırılmasına ilişkin işleme yaptığı itirazın reddine dair dava konusu işlemde hukuka aykırılık bulunmadığı kanaatine varılmıştır." gerekçesi ile davanın reddine karar verildiği, kurumların huzur, sükun ve çalışma düzenini bozmak fiilini işlediğinden bahisle 657 sayılı Devlet Memurları Kanunu'nun 125/B-ı maddesi uyarınca kınama cezası ile tecziye edilmesine ilişkin İnebolu İlçe Milli Eğitim Müdürlüğünün ... günlü, … sayılı işlemin iptali istemiyle açmış olduğu Mahkemelerinin … esasına kayıtlı davanın yargılamasının devam ettiği, 657 sayılı Kanunun 125/C-a maddesi uyarınca "1/30 oranında aylıktan kesme" cezası ile tecziye edilmesine yönelik … günlü, E… sayılı işlemin iptali istemiyle açmış olduğu davada Mahkemelerinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile; "Bu itibarla; davacıdan savunma isteme yazısı içeriğinden, ilgilinin işlediği ileri sürülen disiplin suçunu oluşturan eylem ve/veya eylemlerin açık ve net bir şekilde belirtilmediği ve bu eksikliklerle birlikte davacının savunmasının istendiği anlaşıldığından dava konusu işlemde hukuki isabet bulunmamaktadır." gerekçelerine yer verilerek dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, 657 sayılı Kanunun 125/C-a maddesi uyarınca "1/30 oranında aylıktan kesme" cezası ile tecziye edilmesine yönelik … günlü, E…. sayılı işlemin iptali istemiyle açmış olduğu davada Mahkemelerinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile; "Bu durumda; yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, davacı hakkında kesinleşmiş bir disiplin cezası olduğu ve bu cezanın dava konusu işlem tesis edildiği tarihte yargı kararıyla iptal edildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı halde, aynı fiil nedeniyle davacının ikinci defa cezalandırılması sonucunu doğuran dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." gerekçelerine yer verilerek dava konusu işlemin iptaline karar verildiği, 657 sayılı Kanun'un 125/B-I maddesi uyarınca "kınama" cezası ile tecziye edilmesine yönelik … günlü, E… sayılı işlemin iptali istemiyle açmış olduğu davada Mahkemelerinin … günlü, E:…, K:… sayılı kararı ile; "Bu durumda; yukarıda yapılan açıklamalar çerçevesinde, davacı hakkında kesinleşmiş bir disiplin cezası olduğu ve bu cezanın dava konusu işlem tesis edildiği tarihte yargı kararıyla iptal edildiğine ilişkin bir bilgi bulunmadığı halde, aynı fiil nedeniyle davacının ikinci defa cezalandırılması sonucunu doğuran dava konusu işlemde hukuka uyarlık bulunmamaktadır." gerekçesiyle dava konusu işlemin iptaline karar verildiği anlaşılmakta olup, davacı tarafından hakkında tesis edilmiş disiplin cezalarına karşı açmış olduğu davaların bir kısmının Mahkemelerince iptaline karar verilmekle birlikte, iptal edilen her işlem nedeniyle manevi tazminata hükmedilme imkanı bulunmadığı, bunun için ayrıca manevi tazminatın koşullarının oluşması gerektiği, "davacının, icra borçları nedeniyle İcra Müdürlüğü memurları ile kolluk görevlilerinin görev yaptığı okula gelmeleri ve burada iki saate yakın beklemeleri suretiyle öğrenciler ve öğretmenler önünde küçük düşürülmesi, okul yönetiminin gelen kişilere haciz işlemleri için gidilmesi gerekli yerin ev olduğunu söylemeyerek gerekli uyarıda bulunmamaları" iddiası ile ilgili olarak; davacının, icra borçları nedeniyle İcra Müdürlüğü memurları ile kolluk görevlilerinin görev yaptığı okula gelmeleri üzerine görev yaptığı okuldaki yöneticilerin okula gelen kamu görevlilerini engellemek yahut okuldan göndermek hususunda herhangi bir yükümlülükleri bulunmadığı, bu konuda davalı Kastamonu Valiliğinin savunma dilekçesinin ekinde belirtilen "11:30 gibi okula gelen görevlilerin dersin bölünmemesi için öğle arasını bekledikleri" yönündeki savunmasının aksini gösterir bilgi ve belgenin dava dosyasında yer almadığı, bu nedenle okul yöneticilerinin davacıyı rencide etmek yahut küçük düşürmek kastından bahsedilemeyeceği, "İcra Müdürlüğünce, davacının maaşından yapılan kesintinin davalı idarece hatalı uygulanarak fazla kesintiye sebebiyet verilmesi" iddiasına yönelik olarak; davacının aylığından yapılan kesintinin … İcra Müdürlüğünün … esasına kayıtlı icra takibindeki "maaşının borç bitinceye kadar 1/4'ünün haczi ile ek ders, eğitim-öğretim ödenekleri, banka promosyonları, sınav ödemeleri vs. haczine karar verilmiştir....haciz olunan miktarın hemen kesilip dairemize gönderilmesi..." yönündeki müzekkeresine istinaden tesis edildiği, İcra Müdürlüğü müzekkeresiyle davacının maaşından yapılan kesintinin hatalı olduğunun düşünülmesi halinde öncelikle ilgili İcra Dairesine itirazda bulunulması, İcra Dairesince itirazın reddedilmesi halinde adli yargı mercilerine başvurulmasının icap ettiği, bu nedenle davalı idareye atfı kabil bir kusur izafe edilemeyeceği, "yolluk ödemelerinde beyanına itibar edilmeyerek düzeltilmesi için tarafına iade edilmesi ve bu sürecin devam etmesi" iddiasına ilişkin olarak; davalı idarenin savunma dilekçesi ekinde yer alan "Strateji Geliştirme Başkanlığının görüş yazısı doğrultusunda geçici görev yolluğunun yeniden hesaplanması durumunda ödeneceği, ayrıca yolluk bildiriminin okul müdürü tarafından imzalanmadan İlçe Müdürlüğüne gönderildiği" yönündeki savunmasının aksini gösterir bilgi ve belgenin dava dosyasında bulunmadığı, yolluk ödemesinin sürüncemede bırakıldığı düşünülüyor ise ayrıca dava açılabileceği, "hakkında yürütülen disiplin soruşturması sırasında köy okulunda görevli olmasına rağmen savunma istem yazılarının posta yoluyla değil, görev yaptığı köye araçla gelinerek elden tebliğ edilmesi" iddiasına yönelik olarak; kamu görevlilerine görev yapmış oldukları kurumlarca yapılacak tebligatın elden yapılmasının genel bir uygulama haline geldiği, davalı idarenin tebligatı posta yoluyla yahut elden yapılması hususunda takdir yetkisinin bulunduğu, bu nedenle davalı idareye herhangi bir kusur izafe edilemeyeceği, "ikamet ettiği lojman için ücret alınmaması gerekirken davalı idarece ilamsız icra takibi gönderilmesi" iddiasına yönelik olarak; 2946 sayılı Kamu Konutları Kanunu'nun 12. maddesinin 2. fıkrasında yer alan "Kamu konutlarının tahsisi ve idaresine ilişkin hükümler ihtiva eden diğer kanunların bu Kanuna aykırı hükümleri uygulanmaz." hükmü uyarınca 222 sayılı İlköğretim ve Eğitim Kanunu'nun 87. maddesindeki "İlköğretim okulu öğretmenlerinin oturmaları için yapılmış ve yapılacak konutlardan köylerde olanlar, ögretmenlere parasız olarak tahsis olunur ve başka iş için kullanılamaz." düzenlemesinin uygulama imkanı kalmadığından, davacının ikamet ettiği lojmana karşılık davalı idarece Kamu Konutları Kanunu ve ilgili Yönetmelik uyarınca lojman ücreti talep edilmesinde herhangi bir hukuka aykırılık bulunmadığı, bu konuda aynı zamanda davacılar tarafından Mahkemelerinin 2018/979 esasına kayıtlı tam yargı davasının açıldığı, "Yönetici atamaları için girdiği mülakatta husumetli olduğu kişinin üye olarak görev yapması" iddiasına yönelik olarak; yönetici atamaları için girdiği mülakatta husumetli olduğu kişinin üye olarak görev yaptığı ifade edilmesine rağmen, bu konuda davacının herhangi bir itirazı bulunmadığı gibi mülakata yönelik açılan bir davanın da olmadığı, "Oğlu ...'un anaokuluna alınmaması" iddiasına yönelik olarak; Milli Eğitim Bakanlığı Okul Öncesi Eğitim ve İlköğretim Okulları Yönetmeliği'nin 11. maddesinin 5. fıkrasının (a) bendinde; "Anaokulu ve uygulama sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 36 ayını tamamlayan ve 66 ayını doldurmayan çocukların kaydı yapılır." hükmüne, aynı fıkranın (b) bendinde; "Ana sınıflarına, kayıtların yapıldığı yılın eylül ayı sonu itibarıyla 48 ayını dolduran ve 66 ayını doldurmayan çocuklar kaydedilir. Ancak bir grup oluşturabilecek kadar çocuk bulunmayan okullarda 36-47 ay arası çocuklar da ana sınıfına kaydedilebilir." hükmüne yer verilmiş olup, 36-47 ay arasındaki çocukların Anaokuluna kaydının yapılıp yapılmaması hususunda davalı idarenin takdir yetkisinin bulunduğu, bununla birlikte söz konusu yetkinin mutlak ve sınırsız olmayıp kamu yararı ve hizmet gerekleriyle sınırlı olduğu, uyuşmazlıkta davacıların müşterek çocukları ...'un 39 aylık iken iki günlüğüne anaokulunda misafir edildiği, bu süre zarfında okul görevlilerince ...'un tuvalet eğitiminin olmadığının tespit edildiği, küçüğün tuvalet ihtiyacının anasınıfı öğretmenince giderilmeye çalışılması halinde diğer öğrencilerin eğitim-öğretiminin aksayabilme ihtimalinin bulunduğu, bu nedenle takdir yetkisinin kamu yararı ve hizmet gereklerine uygun olarak kullanıldığı, öte yandan davacılar tarafından aynı konu ile ilgili Mahkemelerinin … esasına kayıtlı tam yargı davasının açıldığı; "23/05/2018 tarihinde yapılan Kamu Standartları Toplantısına çağrılmaması" iddiasına yönelik olarak; davacının bu konudaki soyut iddiasının dışında herhangi bir bilgi ve belgenin dava dosyasında yer almadığı, "müdür yardımcılığı vekalet görevinin 16 yıllık öğretmen olan kendisine değil, 2 yıllık bir öğretmene verilmesi, bu kişinin de kendisini küçük düşürme çabalarına ortak olması" iddiasına yönelik olarak ise; davacının görev yaptığı okula müdür yardımcılığı vekalet görevlendirmesine ilişkin davalı idareye yapılan bir itiraz başvurusu bulunmadığı gibi bu konuda açılmış bir davanın da olmadığı, ayrıca müdür yardımcısı vekilinin kendilerini küçük düşürme çabası içinde olduğuna ilişkin herhangi bir bilgi ve belgenin dava dosyasında yer almadığı, belirtilmek suretiyle, söz konusu işlem ve eylemlerin davacıya sistemli bir şekilde, salt kendisini yıldırma amaçlı yapıldığına ilişkin herhangi bir delilin dosyada bulunmadığı, diğer taraftan davacı tarafından hakkında tesis edilmiş disiplin cezalarına karşı açmış olduğu davalarda, bir kısmının Mahkemelerince iptaline karar verildiği görülmekle birlikte, iptal edilen her işlem nedeniyle manevi tazminata hükmedilme imkanı bulunmadığı, bunun için manevi tazminatın koşullarının oluşmasının gerektiği, yukarıda belirtilmiş olan süreçte ise davacıların kişilik haklarının, bu kapsamda şeref ve haysiyetlerinin rencide edildiğinden de bahsedilemeyeceği, bu itibarla olayda manevi tazminata hükmedilebilmesinin koşullarının oluşmadığı gerekçesiyle davanın reddine hükmedilmiştir.
Bölge İdare Mahkemesi Kararının Özeti: … Bölge idare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesinin … günlü, E:…, K:… sayılı temyize konu kararıyla; istinaf istemlerinin reddine temyiz yolu açık olmak üzere karar verilmiştir.
TEMYİZ EDENİN İDDİALARI : Davacı ... hakkında, disiplin cezalarının sistematik olarak verilmeye devam ettiği, aynı maddi olaya dayanılarak açılan davalarda farklı sonuca ulaşılması nedeniyle hakkaniyete uygun yargılanma hakkının ihlal edildiği, kendisi ve ailesinin mobbinge maruz bırakıldığı iddiası ile istinaf başvurusunun reddine ilişkin Bölge İdare Mahkemesi kararının bozulması istenilmiştir.
KARŞI TARAFIN CEVABI :
1- Milli Eğitim Bakanlığı tarafından; cevap verilmemiştir.
2- Kastamonu Valiliği tarafından; cevap verilmemiştir.
3- İnebolu Kaymakamlığı tarafından; süresinde cevap verilmemiştir.
DANIŞTAY TETKİK HAKİMİ : …
DÜŞÜNCESİ : Temyiz isteminin reddi ile usul ve yasaya uygun olan Bölge İdare Mahkemesi kararının onanması gerektiği düşünülmüştür.
TÜRK MİLLETİ ADINA
Karar veren Danıştay İkinci Dairesince; Tetkik Hakiminin açıklamaları dinlendikten ve dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:
HUKUKİ DEĞERLENDİRME :
Bölge İdare Mahkemelerinin nihai kararlarının temyizen bozulması, 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 49. maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı halinde mümkündür.
Temyizen incelenen karar usul ve hukuka uygun olup, dilekçede ileri sürülen temyiz nedenleri kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
KARAR SONUCU :
Açıklanan nedenlerle;
1. DAVACILARIN TEMYİZ İSTEMLERİNİN REDDİNE,
2. … Bölge İdare Mahkemesi … İdari Dava Dairesince verilen … günlü, E:…, K:… sayılı kararın ONANMASINA,
3. Davacıların adli yardım istemleri kabul edildiğinden, adli yardım kararından dolayı ertelenmiş olan temyiz aşamasındaki yargılama giderlerinin, 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 339. maddesinin 1. fıkrası uyarınca, davacılardan tahsili için Mahkemesince müzekkere yazılmasına,
4. 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanunu'nun 7035 sayılı Kanun ile değişik 50. maddesi uyarınca, iş bu kararın taraflara ve bir örneğinin de … Bölge İdare Mahkemesi ... İdari Dava Dairesine gönderilmesini teminen dosyanın kararı veren … İdare Mahkemesine gönderilmesine, 07/01/2021 tarihinde oybirliğiyle kesin olarak karar verildi.
Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.