18. Ceza Dairesi Esas No: 2015/28290 Karar No: 2016/14392 Karar Tarihi: 29.06.2016
Hakaret - tehdit - Yargıtay 18. Ceza Dairesi 2015/28290 Esas 2016/14392 Karar Sayılı İlamı
Özet:
Sanık, hakaret suçu işleyerek mahkum olmuştur. Temyiz isteği reddedilen hakaret suçu hükmünde, hukuka aykırılık bulunmamıştır. Ancak, sanığın vekalet ücretine hükmedilmemesi nedeniyle, hüküm bozulmuştur. Yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın, kararda düzeltme yapılması talep edilmiştir. Karar, oy birliğiyle kabul edilmiştir. Kanun maddeleri, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK'nın 317, 322 ve 325/1 maddeleridir. 5237 sayılı TCK'nın 61/8 maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken 1 yıl karşılığı adli para cezası tercih edilmiştir.
18. Ceza Dairesi 2015/28290 E. , 2016/14392 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Sulh Ceza Mahkemesi SUÇLAR : Hakaret, tehdit HÜKÜMLER : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre dosya görüşüldü: A- Sanık hakkında tehdit suçuna ilişkin kararda öngörülen cezanın nitelik ve niceliğine göre, verildiği tarih itibariyle hükmün temyiz edilemez olduğu, Anlaşıldığından, 5320 sayılı Kanunun 8/1 ve 1412 sayılı CMUK’nın 317. maddeleri uyarınca O Yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan ... vekilinin tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ İSTEĞİNİN REDDİNE, B- Hakaret suçundan kurulan hükme yönelik temyize gelince; Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi. Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede; Sanığa yükletilen hakaret eylemiyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerinin ve bu eylemin sanık tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı, Eylemin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu, 5237 sayılı TCK"nın 61/8. maddesi uyarınca temel ceza belirlenirken 365 gün yerine, 1 yıl karşılığı adli para cezası tercih edilerek, sanık hakkında eksik ceza tayin edilmiş ise de, aleyhe temyiz olmadığından bozma yapılamayacağı, Anlaşılmış ve ileri sürülen başkaca temyiz nedenleri yerinde görülmediği gibi hükmü etkileyecek oranda hukuka aykırılığa da rastlanmamıştır. Ancak, Kendisini vekille temsil ettiren katılan lehine, CMK’nın 325/1 ve karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddeleri uyarınca vekalet ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi, Kanuna aykırı ve O Yer Cumhuriyet Savcısının ve katılan ... vekilinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükmün bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararın açıklanan noktasının; tebliğnameye aykırı olarak, yargılama gideri ile ilgili hüküm fıkrasına “katılan kendisini vekille temsil ettirdiğinden karar tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesinin 13/1. maddesi uyarınca 660 TL vekalet ücretinin sanıktan alınarak katılana verilmesine” ibaresinin eklenmesi biçiminde DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 29/06/2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.