MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

Taraflar arasındaki davanın yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... Yönetimi tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

K A R A R

Davacı, dava dilekçesi ile; kendisine ait yaklaşık 4 ve 5 dönüm miktarındaki taşınmazın yörede yapılan orman kadastrosu sırasında 991 ve 992 nolu orman sınır noktalarının sınırında orman alanı içinde bırakıldığını belirterek, bu kısma ilişkin orman tahdidinin iptalini talep ve dava etmiştir.
Mahkemece davanın kabulü ile 12/04/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısma ilişkin orman tahdidinin iptaline karar verilmiş, hüküm davalı ... Yönetimi tarafından temyiz edilmiştir.
Dava, orman kadastrosuna itiraz niteliğindedir.
Dava konusu taşınmazın bulunduğu yerde 14/06/2005 tarihinde ilân edilen ve açılan dava nedeni ile kesinleşmeyen orman kadastrosu ve 2/B madde uygulaması bulunmaktadır.
İncelenen dosya kapsamına, kararın dayandığı gerekçeye, uzman orman bilirkişi tarafından eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada, çekişmeli taşınmazın 12/04/2013 tarihli fen bilirkişi raporunda (A) harfi ile gösterilen kısmının orman sayılmayan yerlerden olduğu saptandığına göre, mahkemece davanın kabulü yolunda kurulan hükümde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Ancak; hükümde dava konusu olan taşınmazın yüzölçümü de belirtilmek sureti ile orman sınırları dışına çıkarılmasına karar verilmemesi doğru değil ise de, bu husus hükmün bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, hükmün düzeltilerek onanması uygun görülmüştür. Bu sebeple; hükmün 2. maddesinin ikinci satırında “(A) harfi ile gösterilen kısma ilişkin orman tahdidinin iptaline” ibaresinin yerine “(A) harfi ile gösterilen 3118,54 m2"lik kısmın orman sınırları dışına çıkarılmasına” ibaresinin yazılması suretiyle düzeltilmesine ve hükmün 6100 sayılı Kanunun geçici 3. maddesi atfıyla HUMK.’nın 438/7. maddesine göre düzeltilmiş bu şekliyle ONANMASINA, temyiz harcının istek halinde iadesine 20/03/2014 günü oy birliği ile karar verildi.