Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/16302 Esas 2016/17545 Karar Sayılı İlamı

Abaküs Yazılım
22. Hukuk Dairesi
Esas No: 2016/16302
Karar No: 2016/17545
Karar Tarihi: 13.06.2016

Yargıtay 22. Hukuk Dairesi 2016/16302 Esas 2016/17545 Karar Sayılı İlamı

22. Hukuk Dairesi         2016/16302 E.  ,  2016/17545 K.
"İçtihat Metni"


MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


DAVA : Davacı, 2013 yılı personel sicil ve başarı değerlendirme raporunun geçerli olmadığının tespiti ve tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, isteği kısmen hüküm altına almıştır.
Hüküm süresi içinde davalı avukatı tarafından temyiz edilmiş olmakla, dava dosyası için Tetkik Hakimi ... tarafından düzenlenen rapor dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği konuşulup düşünüldü:

Y A R G I T A Y K A R A R I

Davacı İsteminin Özeti:
Davacı vekili, müvekkilinin davalı kurumda 15.10.2002 tarihinden itibaren belirsiz süreli iş sözleşmesi ile çalıştığını, 2013 yılı personel sicil ve başarı değerlendirme raporunun haksız ve gerçeğe aykırı olduğunu belirterek söz konusu raporun geçerli olmadığının tespitini ve tüm sonuçları ile ortadan kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı Cevabının Özeti:
Davalı vekili, işyerinde çalışan personelin başarı ve sicil durumunun TÜBİTAK sicil ve başarı değerlendirme esaslarına göre yapıldığını, 2013 yılında davacının başarı ve sicil notunun seksenyedi-doksan arasında olumlu olarak verildiğini, işverenin keyfi uygulama yapmadığını belirterek davanın reddine karar verilmesi gerektiğini savunmuştur.
Mahkeme Kararının Özeti:
Mahkemece yapılan yargılama sonunda davanın kabulü ile 2013 yılı personel sicil ve başarı değerlendirmesi işleminin hukuka aykırı olduğunun tespitine karar verilmiştir.
Temyiz:
Kararı, kanuni süresi içinde davalı vekili temyiz etmiştir.
Gerekçe:
Somut olayda, davacının 2013 yılı sicil notu ortalamasının seksendokuz olduğu ve davacının genel durumu ile davranışları hakkında sicil amirleri tarafından "olumlu" olarak görüş bildirildiği, değerlendirme kısmında ise "birikimini daha etkin yansıtmalı" şeklindeki ifadeye yer verildiği, davacının 2010-2011-2012 ve 2013 yıllarındaki sicil ortalamalarının sırasıyla yüz-doksan-doksanbeş ve seksendokuz olduğu görülmüştür.
Yukarıda yapılan açıklamalar doğrultusunda, davacının daha önceki yıllarda sicil notunun tam puan üzerinden veya yüksek puan üzerinden takdir edilmesinin, gelecek yıllardaki sicil notunun da benzer şekilde tezahür etmesi gerekeceği yönünde bir kabule sebebiyet veremeyeceğinde şüphe bulunmamaktadır. Bundan bahisle, işçinin çalışmalarının zaman içerisinde olumlu yönde gelişebileceği gibi olumsuz olarak da gerçekleşmesi ihtimali her daim mümkündür. Bu noktada işçi ile aynı işyerinde çalışan ve çalışmalarını gözeten sicil amirlerinin belirli ilke ve esaslar çerçevesinde keyfilik oluşturmayacak şekilde not takdir edebilmeleri idari yönden mümkün ve işçinin eksikliklerini görebilmesi açısından da gereklidir. Buradaki ölçüt anılan sicil notların keyfilikten uzak ve objektif kriterler çerçevesinde belirlenmesidir. İdare Hukuku"nda vücut bulan ve Danıştay kararlarında da sıklıkla atıf yapılan "Sicillerin objektifliği" ilkesi de bu duruma açıklık getirmektedir.
Özetle, 2013 yılında takdir olunan sicil notunun düşük olarak nitelendirilmesinin mümkün olmaması ve daha önceki yıllarda takdir olunan sicil notları ile arasında rakamsal olarak izahı mümkün olamayacak derecede fark olmaması, değerlendirme kısmında davacının birikimini daha etkin yansıtması gerektiği yönünde görüş belirtilerek göreve devam, bağlılık, tutum, davranış ve benzeri kriterler de gözetilmek suretiyle anılan nota ilişkin gerekçe gösterilmiş olması hususları bir bütün olarak değerlendirildiğinde, davanın reddi gerekirken yanılgılı gerekçe ile yazılı şekilde kabulüne karar verilmesi hatalı olup bozmayı gerektirmiştir.
Sonuç:
Temyiz olunan kararın, yukarıda yazılı sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 13.06.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.








Bu web sitesi, sisteminin bir üyesidir.