9. Ceza Dairesi Esas No: 2020/3655 Karar No: 2020/2250
Tefecilik - Yargıtay 9. Ceza Dairesi 2020/3655 Esas 2020/2250 Karar Sayılı İlamı
9. Ceza Dairesi 2020/3655 E. , 2020/2250 K.
"İçtihat Metni"
Mahkemesi :Asliye Ceza Mahkemesi Suç : Tefecilik Hüküm : Beraat
1-Katılanlar ... ve ... vekilinin sanıklar hakkındaki tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Sanıklar ..., ..., ... hakkında tefecilik suçuna ilişkin olarak; TCK"nın 241. maddesinde düzenlenen tefecilik suçu kanunun "Topluma Karşı Suçlar" başlıklı üçüncü kısmının dokuzuncu bölümünde düzenlenmiş olup suçun mağduru tüm toplumdur. Tefecilik ilişkisinde faiz karşılığı ödünç para alan kişi, iradi olarak faiz ilişkisinin tarafı olmakta olup gerçek anlamda suçun pasif failidir. Ancak kanun koyucu izlediği suç siyaseti gereği tefecilik fiilinin aktif failinin kolayca tespitini sağlamak amacıyla ödünç para alan kişiyi cezalandırmamıştır. Bu halde tefecilik fiilinin pasif faili konumunda bulunan faiz karşılığı ödünç para alan kişinin suçun mağduru olarak kabulüne olanak yoktur. Bu kişilerin fail hakkında şikayetçi olmaları halinde açılan bir kamu davasındaki konumları ihbar eden niteliğindedir ve suçun doğrudan mağduru olmadıklarından davaya katılma hak ve yetkileri bulunmamaktadır. Bu nedenle sanıklar hakkında tefecilik suçundan açılan kamu davalarına CMK"nın 237. maddesine göre suçtan doğrudan zarar görmeyen ... ve ... vekilinin katılma hakkı olmadığı, yine mahkemece usulsüz olarak verilen katılma kararının da hükümleri temyiz hakkı vermeyeceği, bu itibarla hükümleri temyiz yetkisi bulunmadığından müştekiler ... ve ..."in temyiz talebinin 5320 sayılı Kanunun 8/1. maddesi de gözetilerek CMUK"nın 317. maddesi gereğince REDDİNE, 2-Katılan ... vekilinin sanıklar ... ve ... hakkındaki tefecilik suçundan kurulan beraat hükümlerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, Sanıklara isnat edilen tefecilik suçunun 5237 sayılı TCK"nın 241/1 maddesinde öngörülen cezaların tür ve miktarına göre aynı Kanunun 66/1-e maddesinde yazılı 8 yıllık asli dava zamanaşımı süresine tabi olduğu, zamanaşımını en son kesen 23/02/2010 tarihli sorgu ile temyiz incelemesi günü arasında bu sürenin gerçekleştiği, zamanaşımını kesen başkaca sebebin de bulunmadığı anlaşıldığından hükümlerin 5320 sayılı Kanun"un 8/1. maddesi ile yürürlükte bulunan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, ancak bu husus yeniden yargılamayı gerektirmediğinden aynı Kanunun 322/1 ve 5271 sayılı CMK"nın 223/8. maddeleri gereğince sanıklar hakkında açılan kamu davalarının zamanaşımı nedeniyle ayrı ayrı DÜŞMESİNE, 3-Katılan ... vekilinin sanık ... hakkındaki tefecilik suçundan kurulan beraat hükmüne yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde, UYAP ortamından alınan nüfus kayıt örneğine göre, sanığın 20/06/2019 tarihinde öldüğü anlaşılmakla, TCK’nın 64/1. ve CMK"nın 223/8. maddeleri uyarınca, ölüm nedeniyle hakkında düşme kararı verilip verilmeyeceğinin yerel mahkemece değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması, Bozmayı gerektirmiş, katılan kurum vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün açıklanan sebepten dolayı BOZULMASINA, 25/11/2020 tarinde oy birliğiyle karar verildi.