21. Hukuk Dairesi Esas No: 2018/1611 Karar No: 2019/3079 Karar Tarihi: 18.04.2019
Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/1611 Esas 2019/3079 Karar Sayılı İlamı
21. Hukuk Dairesi 2018/1611 E. , 2019/3079 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :İş Mahkemesi
Davacı, iş kazası sonucu maluliyetinden doğan maddi ve manevi tazminatın ödetilmesine karar verilmesini istemiştir. Mahkeme ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kısmen kabulüne karar vermiştir. Hükmün, davalılardan ... İşletmeleri San. Tic. A.Ş., ...İş Makinaları Servis ve Tic. A.Ş. vekilleri tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi. KARAR
Dava, iş kazası sonucu süreki iş göremezliğe uğrayan sigortalının maddi ve manevi zararlarının giderilmesi istemine ilişkindir. Mahkemece, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kısmen kabulüne karar verilmiştir. Tazminatın saptanmasında, zarar ve tazminata doğrudan etkili olan işçinin net geliri, PMF yaşam tablosuna göre bakiye ömrü, işgörebilirlik çağı, işgöremezlik ve müterafih kusur oranları, Sosyal Sigortalar tarafından bağlanan gelirin ilk peşin sermaye değeri gibi tüm verilerin hiçbir kuşku ve duraksamaya yer vermeyecek şekilde öncelikle belirlenmesi gerektiği tartışmasızdır. Öte yandan tazminat miktarı; işçinin ve destek görenin olay tarihindeki bakiye ömrü esas alınarak aktif ve pasif dönemde elde edeceği kazançlar toplamından oluştuğu yönü ise söz götürmez. Başka bir anlatımla, işçinin günlük net geliri tesbit edilerek bilinen dönemdeki kazancı mevcut veriler nazara alınarak iskontolama ve artırma işlemi yapılmadan hesaplanacağı, bilinmeyen dönemdeki kazancının ise; yıllık olarak %10 arttırılıp %10 iskontoya tabi tutulacağı, 60 yaşına kadar (aktif) dönemde, 60 yaşından sonrada bakiye ömrüne kadar (pasif) dönemde elde edeceği kazançların ortalama yöntemine başvurulmadan her yıl için ayrı ayrı hesaplanacağı Yargıtay"ın oturmuş ve yerleşmiş görüşlerindendir. Maddi tazminatının hesaplanmasında, gerçek ücretin esas alınması koşuldur. Çalışma yaşamında daha az vergi ya da sigorta pirimi ödenmesi amacıyla zaman zaman iş sözleşmesi veya ücret bordrolarında gösterilen ücretlerin gerçeği yansıtmadığı görülmektedir. Öte yandan, gerçek ücretin ise; işçinin kıdemi ve yaptığı işin özelliği ve niteliğine göre işçiye ödenmesi gereken ücret olduğu, işyeri veya sigorta kayıtlarına geçmiş ücret olmadığı Yargıtay’ın yerleşmiş görüşlerindendir. Bu durumda gerçek ücretin tespiti önem kazanır. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda somut olay incelendiğinde, davacı sigortalının Kurum denetmenine verdiği 02/01/2013 tarihli ifadesinde asgari ücret karşılığında çalıştığını beyan etmiş olmasına rağmen asgari ücretin 1.4279 katının esas alınarak belirlenen zararın esas alınarak sonuca gidilmesi hatalı olmuştur. O halde Mahkemece yapılacak iş, 26/05/2015 tarihli hesaba ilişkin bilirkişi raporunda asgari ücretin esas alınması ile belirlenen zarar tutarından davacıya Kurum tarafından bağlanan sürekli iş göremezlik gelirinin rücu edileilir kısmının doğru bir şekilde hesap edilip tenzil edilerek maddi tazminat ile ilgili bir karar vermektir. Mahkemece bu maddi ve hukuki olgular nazara alınmaksızın yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olup bozma nedenidir. O halde, davalılar ... İşl. San. ve Tic. A.Ş. vekili ile ... İş Mak. Ser. ve Tic. A.Ş. vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul olunmalı ve hüküm bozulmalıdır. SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, temyiz harcının istek halinde temyiz eden davalılara iadesine, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.