18. Ceza Dairesi 2015/45063 E. , 2016/14372 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
SUÇ : Fuhuş, insan ticareti
HÜKÜM : Mahkumiyet
Yerel Mahkemece verilen hükümler temyiz edilmekle, başvurunun süresi ve kararın niteliği ile suç tarihine göre,
Türk Ceza Kanunu"nun 80. maddesinde düzenlenen insan ticareti suçunun oluşabilmesi için failin mağdura yönelik olarak "tehdit, baskı, cebir veya şiddet uygulamak, nüfuzu kötüye kullanmak, kandırmak veya üzerindeki denetim olanaklarından veya çaresizliğinden yararlanarak rızasını elde etmek" biçiminde bir harekette bulunması ve bu hareketleri yaparken veya yaptıktan sonra mağduru ülkeye sokması, ülke dışına çıkarması, tedarik etmesi, kaçırması, bir yerden başka bir yere götürmesi, sevk etmesi veya barındırması gerekmektedir. Suçun oluşması için hem araç hareketlerden, hem de amaç hareketlerden en az birisinin bir arada bulunması gereklidir. Araç hareketler, asıl veya amaç hareketlerden önce veya en geç bu hareketlerle eş zamanlı olarak yapılmalıdır. Böylece öncelikle araç hareketler ile mağdurun iradesi kırılmalı ve görünüşte rızası elde edilmeli daha sonra da bu husustan yararlanarak suçu oluşturan asıl amaç hareketler gerçekleştirilmelidir.
Bu durumun tek istisnası, TCK"nın 80/3. maddesindeki “on sekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verileceği” yönündeki düzenlemedir.
Bu açıklamalar ışığında, sanık ..."ın suç tarihinde 16 yaşında olduğu anlaşılan mağdur ... ... karşı fuhuş eylemini sağlamaya yönelik davranışlarından dolayı TCK"nın 80/3. maddesinde yazılı olan; “Onsekiz yaşını doldurmamış olanların birinci fıkrada belirtilen maksatlarla tedarik edilmeleri, kaçırılmaları, bir yerden diğer bir yere götürülmeleri veya sevk edilmeleri veya barındırılmaları hâllerinde suça ait araç fiillerden hiçbirine başvurulmuş olmasa da faile birinci fıkrada belirtilen cezalar verilir” biçimindeki düzenleme nedeniyle, somut olayda TCK"nın 44. maddesinde belirtildiği biçimde fikri ictimadan söz edilemeyeceği, sanığın fuhuş suçu dışında çocuk olan mağdura karşı eylemlerinden dolayı ayrıca “insan ticareti” suçundan da cezalandırılması gerektiği halde mahkeme tarafından bu suça dair herhangi bir hüküm kurulmadığı anlaşılmakla, sanık ... hakkında insan ticareti suçundan zamanaşımı süresi içinde mahkemesince hüküm kurulabileceği gözetilerek dosya görüşüldü.
A)Sanık ... hakkında mağdurlar ..., ... ile ..."e, sanık ... hakkında mağdurlar ... ...n, ..., ..., ..., ... ile ..."e, sanık ... hakkında mağdurlar ... ile ..."ye, sanık ... hakkında mağdurlar ... ..., ..., ..., ..., ... ile ..."e yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Temyiz isteğinin reddi nedenleri bulunmadığından işin esasına geçildi.
Vicdani kanının oluştuğu duruşma sürecini yansıtan tutanaklar, belgeler ve gerekçe içeriğine göre, yapılan incelemede;
Sanıklara yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemlerin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanıkların, mağdurlara yönelik fuhuş suçunu değişik zamanlarda birden fazla işlediğinin anlaşılmasına karşın, TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma sebebi yapılamayacağı,
Anlaşıldığından, sanık ..., ..., ..., sanıklar ..., ..., ..., ... müdafileri ile sanık ..."ın eşi Senem Yalçın"ın ileri sürdüğü nedenler yerinde görülmediğinden tebliğnameye uygun olarak, TEMYİZ DAVASININ ESASTAN REDDİYLE HÜKÜMLERİN ONANMASINA,
B) Sanıklar ... ile ... hakkında mağdur ... ... yönelik, sanıklar ..., ..., ..., ... ile ... hakkında mağdur ... ... yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerin temyizinde;
Sanıklara yükletilen fuhuş eylemleriyle ulaşılan çözümü haklı kılıcı zorunlu öğelerin ve bu eylemin sanıklar tarafından işlendiğinin Kanuna uygun olarak yürütülen duruşma sonucu saptandığı, bütün kanıtlarla aşamalarda ileri sürülen iddia ve savunmaların temyiz denetimini sağlayacak biçimde ve eksiksiz sergilendiği, özleri değiştirilmeksizin tartışıldığı, vicdani kanının kesin, tutarlı ve çelişmeyen verilere dayandırıldığı,
Eylemlerin doğru olarak nitelendirildiği ve Kanunda öngörülen suç tipine uyduğu,
Sanıkların, mağdurlara yönelik fuhuş suçunu değişik zamanlarda birden fazla işlediğinin anlaşılmasına karşın, TCK.nın 43/1. maddesinin uygulanmaması, aleyhe temyiz olmadığından bozma nedeni yapılamayacağı,
Ancak;
Sanık ..."in adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren ... 14. Asliye Ceza Mahkemesinin 2009/904-2010/655 E-K sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan hükmolunan 8 ay 10 gün hapis cezası yerine daha az cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması,
Sanık ..."ın adli sicil kaydında yer alan en ağır cezayı içeren ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/183-2007/133 E-K sayılı ilamı ile görevi yaptırmamak için direnme suçundan hükmolunan 4 yıl 6 ay hapis cezası yerine daha az cezayı içeren ilamın tekerrüre esas alınması,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ile ... hakkında mağdur ... ... yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerde, temel hapis cezası alt sınırdan takdir ve tayin olunduğu halde, aynı gerekçeye dayanılarak, adli para cezasının belirlenmesine esas temel tam gün birim sayısının asgari hadden uzaklaşılarak belirlenmesi suretiyle hükümde çelişkiye neden olunması,
Kanuna aykırı ve sanık ..., ..., ..., ..., ..., sanık ..."ın eşi ... ile sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz iddiaları yerinde görüldüğünden, hükümlerin bu nedenle BOZULMASINA, 5320 sayılı Kanunun 8/1. madde ve fıkrası aracılığıyla 1412 sayılı CMUK’nın 322. maddesi uyarınca bu aykırılık, yeniden yargılama yapılmasına gerek olmaksızın düzeltilebilir nitelikte bulunduğundan, temyiz edilen kararların açıklanan noktalarının; tebliğnameye aykırı olarak, tekerrür uygulamasına ilişkin hüküm fıkrasının çıkarılarak yerlerine,
“Sanık ..."in adli sicil kaydında yer alan ... 14. Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2009/904-2010/655 E-K sayılı ilamı ile hırsızlık suçundan verilen 8 ay 10 gün hapis cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın ... 1. Asliye Ceza Mahkemesinin 2005/584-956 E-K sayılı ilamındaki cezası esas alınarak belirlenmesi”
“Sanık ..."ın adli sicil kaydında yer alan ... Asliye Ceza Mahkemesi"nin 2006/183-2007/133 E-K sayılı ilamı ile görevi yaptırmamak için direnme suçundan verilen 4 yıl 6 ay hapis cezasından dolayı mükerrir olduğu anlaşıldığından, TCK’nın 58. maddesi uyarınca cezasının mükerrirlere özgü infaz rejimine göre çektirilmesine, cezanın infazından sonra denetimli serbestlik tedbiri uygulanmasına ve 1412 sayılı CMUK"nın 326/son maddesi uyarınca sanığın aleyhine değiştirmeme ilkesi gözetilerek 5275 sayılı Kanunun 108/2. maddesi uyarınca koşullu salıverme süresine eklenecek miktarın ... Asliye Ceza Mahkemesinin 2006/183-2007/133 E-K sayılı ilamındaki kasten yaralama suçundan aldığı cezası esas alınarak belirlenmesi”, ibarelerinin eklenmesi,
Sanıklar ..., ..., ..., ... ile ... hakkında mağdur ... ... yönelik fuhuş suçundan kurulan hükümlerdeki adli para cezasına ilişkin sonuç cezanın ise “80 TL adli para cezasına çevrilmesi” suretiyle HÜKÜMLERİN DÜZELTİLEREK ONANMASINA,
C)Sanık ... hakkında fuhuş suçundan kurulan hükümlerin temyizine gelince;
Başkaca nedenler yerinde görülmemiştir.
Ancak;
1-Sanığın aşamalardaki savunmalarında atılı suçlamayı reddetmesi, sanık ..."ın “sanık ... kız arkadaşı olan mağduru yanında getirirken, beraberlerinde sanık ... ile onun kız arkadaşı olan mağdur ..."da vardı”, sanık ..."un, “mağdura fuhuş yaptıran kişi sanık ..."di”, mağdur ..."nun “arkadaşım olan sanık ... beni fuhuş yapmam için sanık ..."in yanına götürdü, bana fuhuş yaptıran kişiler sanıklar ..., ... ve ...”, mağdur ..."nin “mağdur ..."ya fuhuş yaptıran kişiler sanıklar ..., ..., ... ve ...” biçimindeki ifadeleri karşısında sanığın, mağdur ..."nun fuhuş yapmasına aracılık ettiğine dair her türlü şüpheden uzak, kesin ve cezalandırmaya yeterli delil bulunmadığı gözetilerek beraati yerine delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde mahkûmiyetine karar verilmesi,
2-Kabule göre de;
Tekerrüre esas alınan mahkûmiyet hükmünün, uyuşturucu madde bulundurmak ve kullanmak suçundan olması ve bu suçun düzenlendiği TCK"nın 191. maddesinde 18/06/2014 tarih ve 6545 sayılı Kanunun 68. maddesiyle değişiklik yapılması karşısında, sanığın hukuki durumunun yeniden değerlendirilmesinde zorunluluk bulunması,
Kanuna aykırı ve sanık ..."ın temyiz nedenleri yerinde görüldüğünden, tebliğnameye aykırı olarak HÜKÜMLERİN BOZULMASINA, yargılamanın bozma öncesi aşamadan başlayarak sürdürülüp sonuçlandırılmak üzere dosyanın esas/hüküm mahkemesine gönderilmesine, 29.06.2016 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.