Abaküs Yazılım
20. Hukuk Dairesi
Esas No: 2014/1143
Karar No: 2014/3247
Karar Tarihi: 20.03.2014

Yargıtay 20. Hukuk Dairesi 2014/1143 Esas 2014/3247 Karar Sayılı İlamı

20. Hukuk Dairesi         2014/1143 E.  ,  2014/3247 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Kadastro Mahkemesi

    Taraflar arasındaki kadastro tesbitine itiraz davasının yapılan duruşması sonunda kurulan hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine ve davalılar ...l ve arkadaşları tarafından istenilmekle, süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü:

    K A R A R

    Kadastro sırasında, ... Köyü 216 ada 160 parsel sayılı 10 hektar 2072,42 m² yüzölçümündeki taşınmaz, 12.10.1983 tarihli ve 3 sıra nolu tapu kaydıyla kestanelik niteliğiyle davalılar murisi ... adına tespit edilmiştir.
    Davacı Hazine, dava konusu taşınmazın davalı adına hükmen tescil edilen bölümü dışında kalan kısmında davalının zilyetliği bulunmadığı gibi, taşınmazın imar ve ihya edilmediği, doğal toprak yapısının kayalık ve meşelik olduğu iddiasıyla dava açmıştır.
    Mahkemece davanın kısmen kabulüne ve 14.07.2009 tarihli bilirkişilerin rapor ve krokilerinde dava konusu parselin krokide (C) ile işaretli 84057,60 m²"lik kısmının orman niteliğiyle Hazine adına tapuya tesciline, (A) ile işaretli 14985,83 m² ve (B) ile işaretli 3028,99 m²"lik bölümlerinin ise tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmekle, Yargıtay 20. Hukuk Dairesinin 04/03/2010 tarih ve 2009/19541 - 2010/2751 sayılı kararı ile taşınmazın (C) bölümüne yönelik temyiz itirazları reddedilmiş; (A) ve (B) bölümlere yönelik temyiz itirazları kabul edilerek bozulmuştur.
    Hükmüne uyulan bozma kararında özetle: “Mahkemece dava konusu taşınmazın (A) ile işaretli 14985,83 m²"lik bölümünün 12.10.1983 tarihli 3 sıra nolu tapu kaydı kapsamında kaldığı, (B) bölümü yönünden de davalılar yararına zilyetlik koşulları oluştuğu gerekçesiyle Hazinenin davasının reddine karar verilmişse de yapılan uygulama yetersizdir. Şöyle ki; dava konusu 216 ada 160 nolu parselin, tespitin dayanağı tapu kaydına göre doğu-batı-kuzeyinde davalılarla aynı soyadı taşıyan ... soyadlı kişilere, güneyinde ise ...tarlasına sınır olduğu, yine kuzeybatısında Kocakaya bulunduğu anlaşılmaktadır. Mahkemece; çekişmeli taşınmaza komşu olan 216 ada 161, 162 ve 219, 205 ada 23 ve 24 nolu parsellerin tutanak örnekleri ve dayanakları getirtilmeli, bundan sonra parsellerin tespitine esas alınan 12.10.1983 tarihli ve 3 sıra nolu tapu kaydı dayanağı harita ve kroki 3402 sayılı Kanunun 20/A maddesi gereğince yerine uygulanarak kapsamı belirlenmeli, özellikle tapunun sınırındaki ... tarlasının neresi olduğu, kimden kime kaldığı sorulmalı ve tescil krokisinde işaretlenen Kocakaya’nın yerinden faydalanılarak tapu dayanağı ve kroki yerine uygulanmalı, 1970’li yıllara ait hava fotoğrafı ve memleket haritası getirtilmeli, eski ve yeni tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafında dava konusu taşınmazın nasıl nitelendirildiği saptanmalı, keza çekişmeli taşınmazı ilgilendiren 8, 9, 10, 11, 12 nolu OTS noktalarıyla ilgili tahdit tutanakları da istenip haritalarıyla birlikte yöntemiyle uygulanmalıdır.
    Bu nedenle; mahkemece, 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu ile 2007 yılında yapılan aplikasyon ve 2/B madde uygulamalarına ilişkin işe başlama, çalışma, işi bitirme, sonuçlandırma ve askı ilan tutanakları ile tahdit haritaları, eski tarihli memleket haritası ve hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 1970’li yıllara ait hava fotoğrafları ve bu fotoğraflardan elde edilmiş memleket haritaları, topoğrafik fotogrametri yöntemiyle düzenlenmiş kadastro paftası örneği ile tüm komşu parsel tutanak ve dayanakları ilgili yerlerden getirtildikten sonra önceki bilirkişiler dışında halen Çevre ve Orman Bakanlığı (Orman ve Su İşleri Bakanlığı) ve bağlı birimlerinde görev yapmayan bu konuda uzman orman yüksek mühendisleri arasından seçilecek bir orman mühendisi, bir ziraat mühendisi ve bir harita mühendisinden veya olmadığı takdirde bir tapu fen memurundan oluşturulacak bilirkişi kurulu yardımıyla yeniden yapılacak keşifte, 2 Eylül 1986 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan 6831 Sayılı Orman Kanuna Göre Orman Kadastrosu ve Aynı Kanunun 2/B Maddesinin uygulanması Hakkındaki Yönetmeliğin 54. maddesi uyarınca hazırlanan Orman Kadastrosu Teknik İzahnamesinin 49. maddesinde yazılı “orman sınır noktası ve hatların uygulanmasında tutanaklardan, orman kadastro haritasından, hava fotoğraflarından, varsa ölçü karnelerinden, nirengi, poligon, röper noktalarından yararlanılır. Sınırlama tutanakları ile orman kadastro haritaları arasında çekişme olduğunda ölçü değerleri ve tutanaktaki ifadeler arazinin durumuna göre incelenir, hangisi daha çok uyum gösteriyorsa ve gerçek duruma uygun ise o esas alınır.” hükmü ile 15.07.2004 tarihli Resmi Gazetede yayımlanan Orman Kadastrosunun Uygulanması Hakkında Yönetmeliğin “Teknik İşler” başlıklı Dokuzuncu Bölümünde yazılı esaslar gözönünde bulundurularak uygulama yapılmalı, yerel bilirkişi beyanlarına başvurularak yerinde bulunmayan orman sınır noktaları, bulunanlardan hareketle tutanak ve haritalarda yazılı mevki, yer, kişi isimleri ile açı ve mesafelere göre, orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulama tutanak ve haritalarının düzenlenmesinde kullanılan hava fotoğrafları ve memleket haritalarından yararlanılarak, değişik açı ve uzaklıklardaki en az 6-7 adet orman sınır noktası bulunup röperlenmeli, anlatılan yöntemle bulunan ilk orman kadastrosu, aplikasyon ve 2/B madde uygulaması ile ilgili sınır noktaları aynı ölçeğe çevrilerek, çekişmeli taşınmazın orman kadastrosu aplikasyon ve 2/B madde haritalarına göre konumu genel kadastro paftası üzerinde, ayrı renkli kalemlerle gösterilip keşfi izleme olanağı sağlanmalı, aynı ya da yakın orman sınır hatlarında, dava konusu edilen parseller varsa, bunların tümü birleşik harita üzerinde gösterilerek bilirkişilerden müşterek imzalı rapor ve kroki alınmalı, ilk orman kadastro harita ve tutanakları ile aplikasyon ve 2/B madde harita ve tutanaklarının uyumsuz olması halinde yukarıda yazılı Yönetmelikler ile Teknik İzahnamelerde yazılı tutanakların düzenlenmesine esas alınan hava fotoğrafı ve memleket haritası ile desteklenen ve gerçek duruma uygun düşen tutanaklara değer verileceği düşünülmeli, 1968 yılında kesinleşen orman tahdidinin seri bazda yapılıp yapılmadığı araştırılmalı, seri bazda yapıldığının ve taşınmazın seri bazda yapılan orman tahdidinin dışında kaldığının anlaşılması halinde, seri dışında kalan taşınmazlar yönünden orman kadastro komisyonunca her hangi bir inceleme yapılmadığından, kesinleşen bir orman kadastrosundan söz edilemeyeceği gözetilmeli, eski tarihli memleket haritası ile hava fotoğrafları ile tespit tutanağının düzenlendiği tarihten 1970’li yıllara ait hava fotoğrafları ile fotoğraflara dayanılarak üretilmiş orijinal renkli memleket haritaları, fotogrametri yöntemiyle düzenlenen 1/5000 ölçekli arazi kadastro paftasının orijinal fotokopi örneği, dava konusu taşınmaz ile çevresine uygulanıp taşınmazın bu belgelerde niteliğinin ne şekilde görüldüğü, imar ve ihya ile zilyetliğinin hangi tarihte başlayıp tamamlandığı, zilyetlik ve tasarruf edilen yerlerden olup olmadığı taşınmazın bitki örtüsü toprak yapısı ve eğimi belirlenmeli, orijinal renkli memleket haritası ölçeğinin kadastro paftası ölçeğine, kadastro paftası ölçeği de memleket haritası ölçeğine çevrildikten sonra, her iki harita komşu ve yakın komşu parselleri de içine alacak şekilde bir biri üzerine aplike edilmek suretiyle, çekişmeli taşınmazın konumunun çevre parsellerle birlikte haritalar üzerinde gösterecekleri, bilirkişilerin onayını taşıyan krokili bilimsel verileri bulunan yeterli rapor alınmalı, orman içi açıklığı konumunda bulunup bulunmadığı ve orman içi açıklıklarının zilyetlikle kazanılamayacağı düşünülmeli, tespitin dayanağı tapu kaydı ... 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 1980/294-1983/183 sayılı tescil ilâmıyla oluşturulduğundan o tarihte davalıların kullandığı palamutluğun, keza ... tarlasının neresi olduğu bilirkişi ve tanıklardan sorulmalı, gerektiğinde tescil davasında dinlenilen ..., ..., ..., ... dahi tanık sıfatıyla dinlenerek 1980/294 sayılı tescil dosyasında davaya konu ... Mevkiindeki taşınmazın neresi olduğu, sınırları sorulmalı, bundan sonra toplanan deliller değerlendirilerek ve davacı Hazine yararına oluşan usuli kazanılmış hak da gözetilerek bir karar verilmesi gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırıdır.” denilmiştir.
    Mahkemece, bozma kararına uyulduktan sonra davanın kısmen kabulüne ve dava konusu ... Köyü 216 ada 160 nolu parselin tesbitinin kısmen iptali ile 04.11.2013 günlü fen bilirkişi krokisinde (A) harfi ile gösterilen 14986,313 m²"lik alan ile (B) harfi ile gösterilen 3014,742 m²"lik kısımların tesbit gibi tapuya kayıt ve tesciline, (C) harfi ile gösterilen 84071,365 m²"lik kısmın orman niteliğiyle Hazine adına tapuya kayıt ve tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine ve davalılar ... ve arkadaşları tarafından temyiz edilmiştir.
    Dava dilekçesindeki açıklamaya göre dava, kadastro tespitine itiraz niteliğindedir.
    Çekişmeli taşınmazın bulunduğu yerde tesbit tarihinden önce 1968 yılında kesinleşen orman kadastrosu bulunmaktadır.
    Dosya kapsamına ve mahkemece uyulan bozma kararı gereğince işlem yapılarak ve özellikle keşif sonucu düzenlenen bilirkişi raporlarında çekişmeli taşınmazın (A) bölümünün 12.10.1983 tarihli 3 sıra nolu tescil ilâmı ile oluşan tapu kaydı kapsamında kaldığı, tapu kaydının başka yere revizyon görmediği, eylemli orman olan (C) bölümünün bozmanın kapsamının dışında kalıp kesinleşmiş olduğu, (B) ile işaretli bölümünün orman kadastrosu, eski tarihli hava fotoğrafları ve memleket haritasına dayalı olarak yöntemine uygun biçimde yapılan inceleme ve araştırmada orman sayılmayan yerlerden olduğu, % 5 - 10 eğimli, üzerinde muhtelif yaşlarda meyve ağaçları olun tarım arazisi niteliğinde bulunduğu anlaşıldığına ve adına tescil kararı verilen kişiler yararına 3402 sayılı Kanunun 14. maddesinde yazılı kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği yoluyla taşınmaz edinme koşullarının oluştuğu belirlenerek yazılı biçimde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığına göre, yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile usûl ve kanuna uygun olan hükmün ONANMASINA, 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6099 sayılı Kanunun 16. maddesi ile 3402 sayılı Kanuna eklenen 36/A madde gereğince temyiz eden davalılardan onama harcı alınmasına yer olmadığına ve yatırdıkları temyiz harcının istek halinde iadesine 20/03/2014 gününde oy birliği ile karar verildi.





    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için destek@ictihatlar.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi