2. Hukuk Dairesi 2020/1446 E. , 2020/2445 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Aile Mahkemesi
DAVA TÜRÜ : Karşılıklı Boşanma- Kişisel İlişkinin Yeniden Düzenlenmesi ve Ziynet Alacağı
Taraflar arasındaki davanın yapılan muhakemesi sonunda mahalli mahkemece verilen, yukarıda tarihi ve numarası gösterilen hüküm davacı-davalı kadın tarafından boşanma davası ve fer"ileri ile reddedilen ziynet alacağı davası yönünden temyiz edilmekle, evrak okunup gereği görüşülüp düşünüldü:
1-Davacı-davalı kadının reddedilen ziynet alacağı davasına yönelik temyiz itirazlarının incelenmesinde;
Dosyadaki yazılara, kararın dayandığı delillerle kanuna uygun sebeplere ve özellikle delillerin takdirinde bir yanlışlık görülmemesine göre, yerinde bulunmayan temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun olan hükmün onanmasına karar vermek gerekmiştir.
2-Davacı-davalı kadının boşanma ve fer"ilerine yönelik temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Boşanma veya evliliğin iptaline ilişkin kararlarda; tarafların Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, adı, soyadı, doğum tarihi, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğüne kayıtlı olduğu yer bilgileri ile evlilik içinde doğmuş çocuklar ve bunların kimlik bilgilerine yer verilmesi zorunludur (5490 sayılı Nüfus Hizmetleri Kanunu m.27, HMK m. 297/l-b). İlk derece mahkemesince; hükümde tarafların adı, soyadı doğum tarihi ve yeri ile baba ve ana adları ile Türkiye Cumhuriyeti kimlik numarası, baba ve ana adları ile kadının evlenmeden önceki soyadı ve aile kütüğünde kayıtlı olduğu yer bilgileri yazılmamıştır. Bu hususlar gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmamıştır.
SONUÇ: Temyiz edilen hükmün yukarıda 2. bentte gösterilen sebeple BOZULMASINA, bozma sebebine göre boşanma ve fer"ilerine yönelik sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, ziynet alacağı davasına yönelik bölümünün ise yukarıda 1. bentte gösterilen sebeple ONANMASINA, aşağıda yazılı harcın "Durkadın"a yükletilmesine, peşin harcın mahsubuna 267.80 TL temyiz başvuru harcı peşin yatırıldığından başkaca harç alınmasına yer olmadığına, işbu kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere oyçokluğuyla karar verildi. 01.06.2020 (Pzt.)
KARŞI OY YAZISI
Hükümdeki yazı ve hesap hataları ile diğer benzeri açık hatalar, mahkemece resen veya taraflardan birinin talebi üzerine düzeltilebilir (HMK m. 304/1).
Davaların en az giderle ve mümkün olan süratle sonuçlandırılması, yargının görevidir (T.C. Anayasası m. 141/4).
Hakim, yargılamanın makul süre içinde ve düzenli bir biçimde yürütülmesini ve gereksiz gider yapılmamasını sağlamakla yükümlüdür (HMK m. 30/1).
Yargılamanın makul süre içerisinde bitirilmesi adil yargılanma hakkının da bir gereğidir (AİHS m. 6/1).
Somut olayda, ilk derece mahkemesince verilen gerekçeli kararın başlığında tarafların ad ve soyadları ile Türkiye Cumhuriyeti Kimlik Numaraları (T.C.) bulunmaktadır. Davacı-davalı kadının davasıyla ilgili verilen boşanma kararına ilişkin hüküm fıkrasında da tarafların ad ve soyadlarının bulunduğu görülmektedir. Nüfus bilgileriyle ilgili diğer eksikliklerin ise her zaman için mahallinde düzeltilebilecek maddi hatadan (HMK m.304/1) ibaret olduğunun kabul edilmesi gerekir. Kaldı ki karar başlığında tarafların ad ve soyadları ile T.C"leri bulunduğundan, ilk derece mahkemesine ait kararın bu haliyle dahi nüfus müdürlüğünce boşanma hükmü yönünden rahatlıkla infaz edilebileceği imkân dahilindedir.
Diğer yandan, hüküm sadece davacı-davalı kadın tarafından temyiz edilmiştir. Davacı-davalı kadın kendi davasıyla ilgili verilen boşanma hükmünü temyiz kapsamı dışında bırakmıştır. Bu nedenle davacı-davalı kadının davasıyla ilgili verilen boşanma hükmünün kesinleştiği anlaşılmaktadır. Kesinleşmiş mahkeme kararlarının ise temyiz incelemesine konu yapılamayacağı açıktır. Davacı-davalı kadının davasıyla ilgili verilen boşanma hükmünün kesinleşmesi nedeniyle, taraflar boşanmış hale gelmişler ve davalı-davacı erkeğin davası boşanma istemi yönünden konusuz kalmıştır. Bu durumda, her iki dava açısından "boşanma" istemleri yönünden yeni bir karar verilemeyecektir.
Durum böyleyken, temyiz edilen hükmün sırf nüfus bilgilerindeki eksiklik sebebiyle, üstelik kesinleşen yönleri de kapsayacak şekilde bozulması, usûl ve yasaya uygun değildir.
Hükmün davacı-davalı kadının temyiz istemleri doğrultusunda esas yönüyle incelenmesi ve bir karara bağlanması gerekir.
Bu sebeplerle, sayın çoğunluğun ilamın ikinci bendinde yazılı görüşüne katılmıyorum.