17. Hukuk Dairesi 2016/10917 E. , 2016/11333 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı ... şirketi vekilince temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
- K A R A R -
Davacılar vekili, müvekkiller murisi ve desteği olan ..."ın 15/04/2011 tarihinde kendi sevk ve idaresindeki .... plaka sayılı araç ile seyir halinde iken yoldan çıkarak dereye düştüğünü, bu kaza neticesinde hayatını kaybettiğini, aracın davalı ... şirketince 28/02/2011-28/02/2012 tarihleri arasında 39501727 poliçe numarası ile zorunlu mali sorumluluk sigortası kapsamında sigortalı olduğunu, müvekkillerinin murisinin hayatını kaybetmesinden ötürü müvekkillerinin onun desteğinden yoksun kaldıklarını, uğradıkları zararın sigorta şirketi tarafından tanzim edilmesi gerektiğini, bu nedenle fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydı ile davacı anne ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma, 100,00 TL cenaze ve defin gideri, Davacı baba ... için 1.000,00 TL destekten yoksun kalma tazminatı, 100,00 TL cenaze ve defin giderinin olay tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsil edilerek davacıya verilmesini talep etmiş, 25/03/2014 havale tarihli ıslah dilekçesi ile bu miktarı davacı anne ... için 115.000,00 TL, davacı baba ... için 84.800,00 TL Cenaze ve defin giderleri ile birlikte toplam 200.000,00 TL olarak artırmıştır.
Davalı ... şirketi vekili, davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece, dosya kapsamına, toplanan delillere ve benimsenen bilirkişi raporuna göre; davanın kısmen kabulü ile davacılar ... için 79.567,00 TL, ... için 89.167,00 TL, cenaze masrafları için 200,00 TL"den ibaret toplamda 168.934,00 TL"nin dava tarihinden işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine
karar verilmiş; hüküm, davalı ... şirketi vekilince tarafından temyiz edilmiştir.
Dosyadaki yazılara kararın dayandığı delillerle gerektirici sebeplere, delillerin takdirinde bir isabetsizlik bulunmamasına göre, davalı ... şirketi vekilinin yerinde görülmeyen bütün temyiz itirazlarının reddiyle usul ve kanuna uygun bulunan hükmün ONANMASINA ve aşağıda dökümü yazılı 8.654,88 TL kalan onama harcının temyiz eden davalıdan alınmasına 8.12.2016 gününde Üye ..."ın karşı oyu ve oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava, trafik kazası sonucu desteğin ölümü nedeniyle uğranılan zararın işletenin ZMSS şirketinden tahsili istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi kusursuz sorumlu olan işletenin hukuki sorumluluğunu üstlenmiştir. Kusursuz sorumluluk hallerinde de tazminat tayin edilirken aksi belirtilmedikçe Borçlar Kanunu"nun kusura dayanan sorumluluk (TBK 49-76. md.) hükümleri uygulanır. Bu nedenle tazminatta indirime sebep olabilen TBK 51-52.maddeleri kusursuz sorumluluk hallerinde takdir edilecek tazminatlarda da indirim sebebi olabilecektir. Nitekim KTK"nın 86/2 maddesinde de işletenin sorumluluğuna bağlı olarak tazminat taktir edilirken zarar görenin kusurunun indirim sebebi olarak nazara alınacağı hükme bağlanmıştır. Destek tazminatı, destek olan adına ileri sürülen bir talep olmayıp bağımsız bir talep ise de bizzat ölenin tazminat talep etmiş olması halinde ortaya çıkacak hukuki sonuçtan daha farklı bir hukuki durum yaratılamayacağından desteğin fiil ve davranışları, TBK 51 ve 52.maddeleri gereğince destek görenlerin tazminat talepleri
bakımından gözönünde bulundurulmalıdır. Zarar gören destek, kendisi tazminat talep etme imkanına sahip olsaydı kusur sebebiyle tazminatta indirim yapılacak idiyse, destek görenler lehine takdir edilecek tazminatta da indirim yapılmalıdır. Nasıl ki desteğin ölümü sebebiyle meydana gelen zararın yansıma yoluyla destek görenleri de etkilediği kabul ediliyorsa, desteğin tazminattan indirime sebep olacak davranışları da aynı şekilde destek görenlere yansır. Müterafik kusurun nazara alınmasının, destek tazminatının miras hukukundan bağımsız olmasına dayandırılması doğru olmamaktadır. Zira destek, kendi kusurlu hareketi ile ölümüne sebebiyet vermiş ise bu eylem hukuka aykırı olmadığı gibi teknik anlamda kusurda sayılmadığından ölümünden sorumlu tutulamayacak desteğin, destek olduğu kişilere karşı sorumluluğunun devam ettirilmesi anlamına gelir. Bu da destek görenlerin, mirasçılara karşı da bu talep hakkını yöneltmelerine imkan vermek gibi bir sonuca gider.
Bu nedenlerle ister bizzat mağdur, isterse ölümü halinde diğer hak sahipleri bu haksız fiilden dolayı tazminat talep ettiklerinde, tazminat miktarının belirlenmesinde mağdurun (desteğin) müterafik kusurunun dikkate alınması gerektiği kanaatinde olduğumdan Sayın Çoğunluğun aksi yöndeki kararına katılmıyorum.