13. Hukuk Dairesi 2012/26737 E. , 2013/3910 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davalı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.
KARAR
Davacı banka, davalının hesap kat ihtarına rağmen kredi kartı borcunu ödemediğini, bunun üzerine davalı hakkında icra takibi başlattıklarını, takip talebinin hazırlanıp icra dairesine kaydından önce davalı tarafından bankaya yapılan 1.615,00 TL lık ödemeden bilahare haberdar oldukları için akabinde bu ödemeyi takip dosyasına yansıttıklarını, davalının icra takibine haksız yere itiraz ettiğini ileri sürerek, itirazın iptali ile takibin devamına, % 40 icra inkar tazminatının davalıdan tahsiline karar verilmesini istemiştir.
Davalı, icra borcuna ilişkin birçok ödeme yaptığını, en son 26.05.2008 tarihinde 1.615,00 TL ödediğini, buna rağmen alacaklı tarafından yapılan takipte 1.615,00 TL lık ödemenin asıl alacaktan düşülmediğini, davacı bankanın da 1.615,00 TL lık ödemeyi düşmeden takip yaptığını dava dilekçesinde açıkça belirttiğini savunarak davanın reddini, % 40 kötü niyet tazminatının davacıdan tahsilini dilemiştir.
Mahkemece, bilirkişi raporu esas alınmak suretiyle itirazın kısmen iptali ile 7.120,71 TL asıl alacaktan, davalı tarafından takip tarihinden önce yapılan 1.615,00 TL lık ödemenin mahsubu ile 5.505,71 TL asıl alacak, 464,31 TL işlemiş faiz olmak üzere toplam 5.970,02 TL üzerinden takibin devamına karar verilmiş; hüküm davalı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, davalının hesap kat ihtarına rağmen kredi kartı borcunu ödememesi üzerine davalı hakkında yaptığı icra takibine itirazın iptali için eldeki davayı açmıştır. Davalı borçlu ödeme emrine itirazında; alacaklı tarafından yapılan takibin tarihinin 29.05.2008 olduğunu, 26.05.2008"de Akbank dekontu ile de sabit olduğu üzere tarafından 1.615,00 TL lık ödeme yapıldığını, ancak yapılan takipte 1.615,00 TL lık ödemenin düşülmediğini, kısmi olarak borca, işlemiş faiz, faiz oranlarına itiraz ettiğini beyan etmiştir. Hükme esas alınan bilirkişi raporunda da davacının kısmi itirazında haklı olduğu belirlenmiştir. Hal böyle olunca mahkemece, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, davalı borçlunun kısmi itirazı göz ardı edilerek aksine düşüncelerle itirazın kısmen iptaline karar verilmiş olması, usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın davalı yararına BOZULMASINA, peşin alınan 81.75 TL temyiz harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.