Abaküs Yazılım
15. Ceza Dairesi
Esas No: 2017/36047
Karar No: 2021/5717
Karar Tarihi: 21.05.2021

Nitelikli dolandırıcılık - Yargıtay 15. Ceza Dairesi 2017/36047 Esas 2021/5717 Karar Sayılı İlamı

Özet:


Mahkeme, sanıklar hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerini onamıştır. Ancak, sanıkların kendilerini aynı müdafi ile temsil ettirmeleri nedeniyle tek maktu vekalet ücreti tayin edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir. Sanıkların adedi ya da sanığın birden fazla suç işlemesinin değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alınması gerektiği belirtilmiştir. Bu nedenle, sanıkların kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.960.TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklara eşit olarak verilmesi gerektiği belirtilmiştir. Kararda CMK'nın 223/2-a, 1136 sayılı Kanun'un 168, ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi'nin 13. maddesinin 5. fıkrası ve 1136 sayılı Kanun'un 8. maddesi ile 1412 sayılı CMUK'nın 321. ve 322. maddelerine yer verilmiştir.
(Kapatılan)15. Ceza Dairesi         2017/36047 E.  ,  2021/5717 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :Ağır Ceza Mahkemesi
    SUÇ : Nitelikli dolandırıcılık
    HÜKÜM : CMK"nın 223/2-a maddesi uyarınca ayrı ayrı beraat

    Nitelikli dolandırıcılık suçundan sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri katılan vekili tarafından esasa yönelik, sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafisi ve sanıklar ..., ... ve ... müdafisi tarafından vekalet ücreti ile sınırlı olarak temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü;
    Temyiz kapsamı dışında bulunan sanık ..."in "Isı Kur Müh. ....Ltd. Şti"nin" ortağı olduğu, bahse konu şirketin 2005 yılı sekizinci ayında fiilen faaliyetlerine son verdiği, ancak kayden şirketin faaliyete devam ettiği, sanık ..."in şirket defterlerini muhasebecilik yapan sanık ..."e verdiği, onun da şirkete ait internet şifrelerini kullanarak 2007 yılına kadar şirkette çalışan olmadığı halde ayda 200-250 TL karşılığında sanıklar ..., ..., ..., ..., ..., ... ve ..."ı sigortalı olarak göstererek katılan ... zarara uğrattığı, bu surette sanıkların nitelikli dolandırıcılık suçunu işledikleri iddia olunan somut olayda,
    1-Sanıklar ..., ..., ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanıklar ..., ..., ... ve ... müdafisinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Suça konu iş yerinin gerçek bir iş yeri olması, sanıkların kurumun denetim imkanını ortadan kaldıracak mahiyette hileli bir hareketlerinin bulunmaması, kurumun kendisine bildirilen işyerini ve işe giriş bildirgelerini denetleme yetkisinin her zaman bulunması, sanıkların sigorta primlerini katılan kuruma yatırmış olmaları halinde, 5510 sayılı Kanunun 89.maddesince primlerin irat kaydedileceği, aynı kanunun 96. maddesince de yapılan sağlık harcamalarının da geri alınacağının düzenlenmiş olması karşısında, sanıkların üzerine atılı nitelikli dolandırıcılık suçunun yasal unsurları oluşmadığı anlaşılmakla sanıklar hakkında verilen beraat hükümleri ile sanık ..."nın vekaletnamesine dosya kapsamında rastlanılmaması ve diğer sanıklar ..., ... ve ..."nın kendilerini aynı vekil ile aynı davada temsil ettirmeleri nedeniyle, Yargıtay Ceza Genel Kurulu’nun 16/10/1978 tarih ve 2/324-350 sayılı kararında belirtildiği üzere; vekalet ücretinin tayininde esas ilke olarak sanıkların adedi ya da sanığın birden çok suç işlemiş olmasının değil, usulünce açılan ve avukat tarafından takip edilen davaların adedinin esas alındığı, buna göre, ayrı ayrı dava açılmadıkça ücreti vekaletin de ayrı ayrı tayin ve takdiri mümkün bulunmaması karşısında kendilerini aynı müdafi ile temsil ettiren ve beraat eden sanıklar ..., ... ve ... lehine tek maktu vekalet ücreti tayin edilmesinde bir isabetsizlik görülmemiştir.
    Bozmaya uyularak yapılan yargılama sonunda, yüklenen suçun unsurlarının oluşmadığı gerekçe gösterilerek mahkemece kabul ve takdir kılınmış olduğundan, katılan vekilinin, beraat hükmünün kanuna aykırı olduğuna ve eylemin suç teşkil ettiğine; sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin ayrı ayrı temsil ettiren sanıklar yararına ayrı ayrı vekalet ücreti verilmesine yönelik temyiz itirazlarının reddiyle hükümlerin ONANMASINA,
    2-Sanıklar ..., ... ve ... hakkında nitelikli dolandırıcılık suçundan verilen beraat hükümlerine yönelik katılan vekilinin ve vekalet ücreti ile sınırlı olarak sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin temyiz taleplerinin incelenmesinde;
    Yapılan yargılamaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin kovuşturma sonuçlarına uygun olarak oluşan kanaat ve takdirine, incelenen dosya kapsamına göre, katılan vekilinin ve sanıklar ..., ... ve ... müdafilerinin yerinde görülmeyen sair temyiz itirazlarının reddine, ancak;
    1136 sayılı Kanun"un 168. ve hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi"nin 13. maddesinin 5. fıkrası uyarınca, beraat eden ve kendisini vekille temsil ettiren sanıklar ..., ... ve ... lehine maktu avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
    Kanuna aykırı olup, hükmün bu nedenlerle 5320 sayılı Kanun"un 8. maddesi gereğince halen uygulanmakta olan 1412 sayılı CMUK"nın 321. maddesi uyarınca BOZULMASINA, fakat bu aykırılığın yeniden yargılama yapılmaksızın aynı Kanun"un 322. maddesi uyarınca düzeltilmesi mümkün bulunduğundan, hükmün ilgili kısmına "sanıklar ..., ... ve ..."ın kendilerini vekil ile temsil ettirdikleri anlaşıldığından, hüküm tarihinde yürürlükte bulunan Avukatlık Asgari Ücret Tarifesi hükümlerine göre belirlenen 3.960.TL maktu vekalet ücretinin hazineden alınarak sanıklar ..., ... ve ..."a eşit olarak verilmesine" fıkrasının eklenmesi suretiyle hükmün DÜZELTİLEREK ONANMASINA, 21/05/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi