17. Hukuk Dairesi 2020/1844 E. , 2020/5149 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :Ticaret Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda; kararda yazılı nedenlerden dolayı davanın kabulüne dair verilen hükmün süresi içinde davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi, gereği düşünüldü:
K A R A R
Davacı vekili, müvekkiline ait aracın davalı ... şirketinde yıllardır kasko sigortalı olduğunu ve 10.09.2011-10.09.2012 tarihli poliçe ile sigorta kapsamına alınmış olduğunu, yıllardır olduğu gibi poliçenin prim ödemelerinin müvekkilin kredi kartından taksitli olarak ve ilk taksit 166,00 TL ve diğer taksitler 96,00 TL olmak üzere 6 taksitte ödenmesi kararlaştırılarak ödeme planının düzenlemiş olduğunu, müvekkiline ait aracın 29.11.2011 tarihinde karıştığı kaza neticesinde hasarlandığını ve davalı ... şirketine ihbarda bulunulduğunu, davalı şirket ile yaptıkları görüşmeler neticesinde; ilk taksitin ödenmemesi gerekçesi ile poliçenin geçersiz sayıldığını ve hasar bedelinin ödenemeyeceğinin bildirildiğini, müvekkilinin ilk taksiti ödememesi gibi bir durumun söz konusu olmadığını, ilk taksitin ve sonraki taksitlerin, talimata ve onaya rağmen zamanında çekilmemesinin tamamen davalı kusurundan kaynaklanmış olduğunu, kaldı ki bu durumun müvekkile bildirilmesi gerekirken bildirilmediğinden dolayı davalı şirketin kusurlu olduğunu belirterek fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, sigorta poliçesinin hukuken geçerliliğinin tespiti ile hasar bedelinin ve bu nedenle oluşmuş munzam zararların tahsiline karar verilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, dava konusu poliçeye ilişkin ilk prim ödemesinin, ilk primin ödenmesi gereken 10.09.2011 tarihinden 2 ay ve kaza tarihinden sonra 30.11.2011 tarihinde yapılmış olduğunu ve TTK.’nun 1295 ve kasko sigortası genel şartlarının C.1. maddesi uyarınca sigortacının sorumluluğunun ilk primin ödenmesi ile başlayacağını, bu nedenle müvekkil şirketin sorumluluğunun başlamamış ve dava konusu tazminat talebinin poliçe teminat kapsamı dışında kalmış olduğunu, kredi kartları cevap bilgisi ve kredi kartı durum raporundan anlaşılacağı üzere; kredi kartına ilişkin talimatın kazadan sonra güncellendiğini, bu sebeple öncesinde ilk primin çekilemediğini, talep edilen tazminat miktarının haksız ve fahiş olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.
Mahkemece iddia,savunma,benimsenen bilirkişi raporu ve dairemiz bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda davanın kabulü ile 29.000,00-TL nin 30/12/2011 tarihinden itibaren işleyecek avans faizi ile birlikte davalıdan tahsiline karar verilmiş hükme karşı davalı vekilince temyiz yoluna başvurulmuştur.
1-Dosya içerisindeki bilgi ve belgelere, mahkeme kararının gerekçesinde dayanılan delillerin tartışılıp, değerlendirilmesinde usulsüzlük bulunmaması ve bozma ilamına uygun karar verilmiş olmasına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan sair temyiz itirazlarının reddi gerekmiştir.
2-Kasko Sigortası Genel Şartlarının B.3.3.1.2.1 maddesi hükmü uyarınca, "Onarım masrafları, sigortalı taşıtın, rizikonun gerçekleştiği tarihteki değerini aşar ya da taşıt onarım kabul etmez ise taşıt tam hasara uğramış sayılır. Bu durumda değeri tamamen ödenen araç ve aksamı, talep ettiği taktirde sigortacının malı olur."
Buna göre, davalı ..., meydana gelen hasar bedelini tamamen poliçe limitleri içerisinde ödeme yükümlülüğü altında olup sigortalı araç hurdasını sigorta ettiren kendisine verilmesini istemedikçe, sigortacı tarafından, araç hurdası sigorta ettirenin uhdesinde bırakılıp, hurda bedelinin tazminattan indirilmesi olanaklı değildir. Mal sigortalarından olan Kasko sigortasında aslolan amaç zarar bedelinin tamamen karşılanmasıdır. Hasarlı aracın kimin uhdesinde kalacağı hususunda sigortalıya seçimlik hak tanınmıştır. Sovtajın sigortalı tarafından talep edilmemesi halinde, sigortacıda kalacağı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacı vekilinin dava dilekçesi ve dosya kapsamına göre, sigorta tarafından pert total işlemine tabi tutulan aracın eksper raporu ile belirlenen 29.000,00TL bedelinin davacıya ödeneceği ve aracın hasarlı hali ile sigorta şirketinde kalacağı hususunda taraflar arasında mutabakat sağlandığı analaşılmıştır. Mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda da aracın onarımının ekonomik olmadığı aracın pertinin uygun bulunduğu piyasa rayiç değerinin 29.500,00 TL sovtajının 12.000,00TL olduğu tespit edilmiş mahkemece talep ile bağlılık ilkesi gereğince 29.000,00TL bedel üzerinden davanın kabulüne karar verilmiştir.
Davalı ... vekili aracın trafik kaydında hacizler bulunması sebebiyle tasarrufta bulunamayacaklarını ve aracın hurda tescil belgesi de ibraz edilmediğinden sovtajın hükmedilen tazminattan mahsup edilmesi gerektiğini, davacının haksız zenginleşmiş olduğunu belirtmiş ve hükmü temyiz etmiştir.
Dairemizin 10.12.2019 tarih ve 2018/387E-2019/11765K sayılı ilamı ile araç kaydı üzerinde takyidat bulunup bulunmadığı, hurda çekme belgesinin olup olmadığının araştırılması için dosya mahkemesine geri çevrilmiş, Mahkemece yapılan araştırma sonucunda aracın trafik kaydı üzerinde hacizler bulunduğu, hurda belgesinin olmadığı anlaşılmıştır.
Yukarıdaki açıklamalar karşısında Kasko Sigortası Genel Şartlarına göre hasarlı aracın trafikten çekme (veya hurda) belgesi de istenerek, davacı tarafından aracın trafik kaydı üzerindeki takyidatlardan ari (temiz) olarak davalı sigortacıya teslimi kaydı ile belirlenen tazminatın davacıya ödenmesine şeklinde karar verilmesi, aksi takdirde bilirkişi tarafından belirlenen bedelden sovtaj bedeli mahsup edilerek tazminata hükmedilmesi gerekirken yazılı olduğu şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş bozmayı gerektirmiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1)numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının REDDİNE, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin alınan istek halinde temyiz eden davalı ..."ne geri verilmesine, 06.10.2020 gününde oybirliğiyle karar verildi.