Abaküs Yazılım
Hukuk Genel Kurulu
Esas No: 2017/284
Karar No: 2021/160
Karar Tarihi: 25.02.2021

Yargıtay Hukuk Genel Kurulu 2017/284 Esas 2021/160 Karar Sayılı İlamı

Hukuk Genel Kurulu         2017/284 E.  ,  2021/160 K.

    "İçtihat Metni"

    MAHKEMESİ :İş Mahkemesi


    1. Taraflar arasındaki “sigortalılık başlangıç tarihinin tespiti" davasından dolayı yapılan yargılama sonunda, Ankara 8. İş Mahkemesince verilen davanın kabulüne ilişkin karar davalı ... vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine Yargıtay 10. Hukuk Dairesince yapılan inceleme sonunda bozulmuş, Mahkemece Özel Daire bozma kararına karşı direnilmiştir.
    2. Direnme kararı davalı ... vekili tarafından temyiz edilmiştir.
    3. Hukuk Genel Kurulunca dosyadaki belgeler incelendikten sonra gereği görüşüldü:

    I. YARGILAMA SÜRECİ
    Davacı İstemi:
    4. Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkilinin Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin 27.03.1996 olduğunu, ayrıca 3201 sayılı Yurt Dışında Bulunan Türk Vatandaşlarının Yurt Dışında Geçen Sürelerinin Sosyal Güvenlikleri Bakımından Değerlendirilmesi Hakkında Kanun"a (3201 sayılı Kanun) göre borçlanabileceği sürelerin bedelini Sosyal Güvenlik Kurumuna ödediğini, Kurumun 2011/48 sayılı Genelgesinde çocuk yetiştirme ve bakım sürelerinin çalışmaya eş değer süre olarak kabul edildiğini, Hukuk Genel Kurulunun (HGK) 2012/21-742 E., 2013/228 K. sayılı kararında 3201 sayılı Kanun uyarınca borçlanma ile isteğe bağlı primi ödenmiş sürelerin 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun 68 ve geçici 91. maddelerinde ifade edilen kendi çalışması olarak değerlendirildiğini ileri sürerek, Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin (Sözleşme) 29/4. maddesine göre Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 27.03.1996 tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi kabul edilerek emekliliğe esas sigortalılık başlangıç tarihinin de 3201 sayılı Kanun’un 5. maddesi uyarınca Almanya’daki ikamet süresi olan 24.07.1995-26.03.1996 tarihleri arasındaki süre kadar geriye götürülerek 24.07.1995 olarak tespitini talep etmiştir.
    Davalı Cevabı:
    5. Davalı ... (SGK/Kurum) vekili cevap dilekçesinde; 3201 sayılı Kanun"a göre borçlanılarak Türkiye’de geçmiş gibi değerlendirilen bir hizmetin sosyal güvenlik sözleşmelerine göre Türkiye"de ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilemeyeceğini, davacının Türkiye’den ayrılmadan önce 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu’un (5510 sayılı Kanun) 4/1-a maddesi kapsamında sigortalı hizmetleri bulunmadığı için 24.07.1995 tarihinin Türkiye’de sigortalılık başlangıç tarihi sayılmasının mümkün olmadığını, Kurum işleminin yerinde olduğunu belirterek davanın reddi gerektiğini savunmuştur.
    Mahkeme Kararı:
    6. Ankara 8. İş Mahkemesinin 25.12.2014 tarihli ve 2014/566 E., 2014/2734 K. sayılı kararı ile; davacının Alman Rant Sigorta Sisteminde prim ödemeye 27.03.1996 tarihinde başladığı, 01.06.1996 tarihinde çocuk yetiştirme zorunlu prim ödemesi bulunduğu, nüfus kayıtlarına göre 01.07.1990 tarihinde 18 yaşını doldurduğu, 3201 sayılı Kanun’un 5 ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu’nun (506 sayılı Kanun) 81. maddesi birlikte değerlendirildiğinde 3201 sayılı Kanun"un 5. maddesindeki düzenlemenin Türkiye’de sigorta tescili bulunan yurt dışında çalışanlar için yapıldığının anlaşıldığı, ancak Türkiye’de sigortalı olarak tescili bulunmayanların bu haktan yararlanmamasının adaletsizlik yaratacağı, ayrıca 2709 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Anayasası’nın (Anayasa) 90. maddesi uyarınca Sözleşmeye üstünlük tanınması gerektiği gerekçesiyle davanın kabulü ile, davacının Türkiye sigortalılık başlangıç tarihinin borçlandığı gün kadar geriye götürülerek 24.07.1995 olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Özel Daire Bozma Kararı:
    7. Ankara 8. İş Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararını süresi içinde davalı Kurum vekili temyiz etmiştir.
    8. Yargıtay 10. Hukuk Dairesince 15.10.2015 tarihli ve 2015/5234 E., 2015/16826 K. sayılı kararı ile; "...Davaya konu somut olayda; davacının, 23.10.2013 günlü borçlanma istemi ve 24.12.2013 günlü ödemeyle 27.03.1996 tarihinden itibaren Almanya"da geçen çalışma süresini 5510 sayılı Kanunun 4/1-a maddesi kapsamında borçlandığı anlaşılmaktadır.
    Davacı, 3201 sayılı Kanun kapsamındaki borçlanması esas alınmak suretiyle Türkiye"deki sigorta başlangıç tarihinin tespitine karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, bir yandan Uluslararası sözleşme hükmüne dayalı olarak Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 27.03.1996 tarihi esas alınırken; bir yandan da anılan tarihe 3201 sayılı Kanunun 5’inci maddesi hükmü uygulanmak suretiyle davacının Türkiye sigorta başlangıç tarihinin 24.07.1995 tarihi olduğunun tespitine karar verilmiştir.
    Yurtdışında bulunan Türk Vatandaşlarının yurtdışında geçen sürelerinin sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirilmesini düzenleyen 3201 sayılı Kanunun “Süre Tespiti ve Sigortalılığın Başlangıcı” başlıklı 5"inci maddesi, yurtdışında geçen sürelerini borçlananlardan Türkiye’de herhangi bir sosyal güvenlik kuruluşuna tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin, sigortalılıklarının başlangıç tarihinin, borçlarının tamamını ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye gidilmek suretiyle belirleneceğini düzenlerken; anılan maddeye 17.04.2008 tarih ve 5754 sayılı Kanunla sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarihin, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınamayacağı” düzenlemesi ek fıkra olarak ilave edilmiş ise de; 11.09.2014 tarihli Mükerrer Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren 6552 sayılı Kanunun 29"uncu maddesi ile 3201 sayılı Kanunun 5"inci maddesinin beşinci fıkrasına “Ancak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edilir.” cümlesi eklenmiştir. Öte yandan; Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun 21.03.2001 tarihli, 2001/232 Esas ve 2001/272 sayılı kararı ile sonrasında Dairemizin istikrar kazanmış uygulamalarında belirtildiği üzere, borçlanılan sürenin ilişkin olduğu çalışmaları Almanya’da geçen davacı hakkında, Anayasanın 90/son maddesi uyarınca Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesin “bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması halinde, Alman Rant Sigortasına giriş tarihi, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği” yönündeki uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları(aylıkları)” başlıklı beşinci bölüme 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli 3241 sayılı Yasayla onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile getirilen sözleşmenin 29’uncu maddesinin 4’üncü bent hükmünün, bir atıfet yasası olan 3201 sayılı Kanunun 5/son maddesi karşısında uygulamada önceliği bulunmaktadır.
    O halde, Türk - Alman Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29"uncu maddesi, keza yöntemince yürürlüğe konulmuş Uluslararası sözleşmelerin kanun hükmünde olacağı ve uygulama önceliği bulunduğunu düzenleyen T.C Anayasa’nın 90"ıncı madde hükümleri uyarınca, davacının sigortalılık başlangıç tarihinin anılan sözleşme hükmü kapsamında belirlenmesi gerekecektir. Bu durumda hem sözleşme hükmünün hem de 3201 sayılı Kanunun 5"inci maddesinin birlikte uygulanması imkanı bulunmamaktadır.
    Mahkemece, bu maddi ve hukuki olgular gözönünde tutulmaksızın, eksik inceleme ve araştırmayla yazılı şekilde hüküm kurulması, usul ve yasaya aykırı olup bozma gerekir.
    O hâlde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır..." gerekçesiyle karar bozulmuştur.
    Direnme Kararı:
    9. Bozma kararı sonrası dosyanın tevzi edildiği Ankara 33. İş Mahkemesinin 29.03.2016 tarihli ve 2016/832 E., 2016/103 K. sayılı kararı ile; Sözleşmenin 29/4. maddesinde Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin Türkiye’de sigorta başlangıç tarihi olarak kabulünün koşula bağlanmadığı, borçlanma zorunluluğu getirilmediği, Anayasa’nın 90. maddesi uyarınca uluslararası sözleşme hükümlerine üstünlük tanınması gerektiği ayrıca iç hukukta da sigorta başlangıcını prim ödeme zorunluluğuna bağlayan bir hüküm yer almadığı, HGK’nın 2015/10-783 E., 2015/2892 K. sayılı kararının da aynı yönde olduğu gerekçesiyle önceki kararda direnilmiştir.
    Direnme Kararının Temyizi:
    10. Direnme kararı süresi içinde davalı SGK vekili tarafından temyiz edilmiştir.

    II. UYUŞMAZLIK
    11. Direnme yolu ile Hukuk Genel Kurulu önüne gelen uyuşmazlık; Türkiye Cumhuriyeti ile Fedaral Almanya Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin 29/4. maddesi ile 3201 sayılı Kanun hükümlerinin birlikte uygulanıp uygulanmayacağı; burada varılacak sonuca göre sigortalılık başlangıç tarihinin yurtdışında ikamet ve ev hanımlığında geçen ve borçlanılan süre kadar geri götürülerek belirlenmesinin mümkün olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

    III. GEREKÇE
    12. Öncelikli sigortalılık süresi kavramına değinmekte yarar vardır.
    13. "Uzun vadeli sigorta kolları bakımından sigortalılık süresi" başlığını taşıyan 5510 sayılı Kanun"un 38. maddesinin birinci fıkrasına göre; "Malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarının uygulanmasında dikkate alınacak sigortalılık süresinin başlangıcı; sigortalının, mülga 2/6/1949 tarihli ve 5417 sayılı İhtiyarlık Sigortası Kanununa, mülga 4/2/1957 tarihli ve 6900 sayılı Malûliyet, İhtiyarlık ve Ölüm Sigortaları Hakkında Kanuna, 17/7/1964 tarihli ve 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununa, 2/9/1971 tarihli ve 1479 sayılı Esnaf ve Sanatkârlar ve Diğer Bağımsız Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kurumu Kanununa, 17/10/1983 tarihli ve 2925 sayılı Tarım İşçileri Sosyal Sigortalar Kanununa, bu Kanunla mülga 17/10/1983 tarihli ve 2926 sayılı Tarımda Kendi Adına ve Hesabına Çalışanlar Sosyal Sigortalar Kanununa ve 8/6/1949 tarihli ve 5434 sayılı Türkiye Cumhuriyeti Emekli Sandığı Kanununa, 506 sayılı Sosyal Sigortalar Kanununun geçici 20 nci maddesi kapsamındaki sandıklara veya bu Kanuna tâbi olarak malûllük, yaşlılık ve ölüm sigortalarına tabi olarak ilk defa kapsama girdiği tarih olarak kabul edilir". Ancak bu hükmün son cümlesindeki düzenleme ile uluslararası sosyal güvenlik sözleşmeleri hükümleri saklı tutulmuştur.
    14. Öte yandan 3201 sayılı Kanun"un 6552 sayılı Kanun ile değişik 1. maddesinde Türk vatandaşları ile doğumla Türk vatandaşı olup da çıkma izni almak suretiyle Türk vatandaşlığını kaybedenlerin on sekiz yaşını doldurduktan sonra Türk vatandaşı olarak yurt dışında geçen ve belgelendirilen sigortalılık süreleri ve bu süreleri arasında veya sonunda her birinde bir yıla kadar olan işsizlik süreleri ile yurt dışında ev kadını olarak geçen sürelerinin, bu Kanunda belirtilen sosyal güvenlik kuruluşlarına prim ödenmemiş olması ve istekleri hâlinde, bu Kanun hükümlerine göre sosyal güvenlikleri bakımından değerlendirileceği hükme bağlanmıştır.
    15. 3201 sayılı Kanun"un 5. maddesinde ise, "...Sosyal güvenlik kanunlarına tabi hizmetleri olanların, borçlandıkları gün sayısı, prim ödeme gün sayıları ile ilgili hizmetlerine katılır. Sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki süreler borçlanılmış ise, sigortalılığın başlangıç tarihi, borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülür.
    Sosyal güvenlik kuruluşlarına tabi hizmeti bulunmayan istek sahiplerinin sigortalılıklarının başlangıç tarihi, borçlarını tamamen ödedikleri tarihten borçlanılan gün sayısı kadar geriye götürülen tarihtir.
    (Ek fıkra: 17/4/2008-5754/79 md.) Yurtdışı hizmet borçlanmasına ait süreler 5510 sayılı Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanununa göre hangi sigortalılık haline göre geçmiş sayılacağının belirlenmesinde; Türkiye’de sigortalılıkları varsa borçlanma talep tarihindeki en son sigortalılık haline göre, sigortalılıkları yoksa aynı Kanunun 4 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendi kapsamında geçmiş sigortalılık süresi olarak kabul edilir.
    (Ek fıkra: 17/4/2008-5754/79 md.) Sosyal güvenlik sözleşmesi yapılmış ülkelerdeki hizmetlerini, bu Kanuna göre borçlananların, sözleşme yapılan ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarih, ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınmaz." hükmü bulunmaktaydı. 6552 sayılı Kanun"un 29. maddesi ile 5. maddesinin son fıkrasına eklenen cümle ile, uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerinde Türk sigortasına girişinden önce âkit ülke sigortasına girdiği tarihin Türk sigortasına girdiği tarih olarak kabul edileceğine ilişkin özel hüküm bulunan ülkelerdeki sigortalılık sürelerini borçlananların âkit ülkede ilk defa çalışmaya başladıkları tarihin, ilk işe giriş tarihi olarak kabul edileceği yönünde düzenleme yapılmıştır. Bu maddeye 17.07.2019 tarihli ve 7186 sayılı Kanun"un 11. maddesi ile "Türkiye’deki sigortalılığın başlangıç tarihinden önceki sürelerin borçlandırılması hâlinde bu süreler 5510 sayılı Kanunun 41 inci maddesinde yer alan hükümler esas alınarak Türkiye’deki sigortalılık başlangıç tarihinden, Türkiye’de sigortalılık yok ise borçlanma tutarının tamamen ödendiği tarihten geriye götürülen sürelere ait ilgili aylara mal edilir." hükmü eklenmiştir.
    16. Görüldüğü üzere 3201 sayılı Kanun"un 5. maddesinde yurt dışındaki sürelerin borçlanılması hâlinde sigortalılık başlangıç tarihinin ne şekilde belirleneceği düzenlenmiş ancak uluslararası sosyal güvenlik sözleşmelerindeki ayrık hükümler saklı tutulmuştur.
    17. 10.04.1965 tarihli Resmi Gazetede yayımlanarak 01.11.1965 tarihi itibarıyla yürürlüğe giren Türkiye Cumhuriyeti ile Almanya Federal Cumhuriyeti arasında imzalanan Sosyal Güvenlik Sözleşmesinin uzun vadeli sigorta kollarından olan “Malullük, Yaşlılık ve Ölüm Sigortaları (aylıkları)” başlıklı beşinci bölümüne 02.11.1984 tarihinde imzalanıp 05.12.1985 tarihli ve 3241 sayılı Kanun ile onaylanıp yürürlüğe giren Ek Sözleşme ile eklenen 29. maddesinin 4. bent hükmünde, bir kimsenin Türk sigortasına girişinden önce, bir Alman Rant Sigortasına girmiş bulunması hâlinde, Alman Rant Sigortasına giriş tarihinin, Türk Sigortasına giriş tarihi olarak kabul edileceği açıkça ifade edilmiştir.
    18. Anayasa’nın 90/son maddesi uyarınca yöntemince yürürlüğe konulmuş uluslararası sözleşmeler kanun hükmünde olduğu gibi, normlar hiyerarşisi yönünden uluslararası sözleşme kurallarına, uygulamada yasal güç tanınmakta ve bu kuralların uygulanma önceliği bulunmaktadır.
    19. Bu nedenle sigortalılık başlangıç tarihinin 3201 sayılı Kanun"a göre uygulama önceliğine sahip bulunan Sözleşmenin 29. maddesine göre Alman Rant Sigortasına giriş tarihi esas alınarak tespiti gerekmektedir. Hukuk Genel Kurulunun 15.10.2019 tarihli ve 2015/21-3362 E., 2019/1067 K. ile 04.11.2020 tarihli ve 2017/237 E., 2020/841 K. sayılı kararları da aynı yöndedir.
    20. Somut olayda, doğum tarihi 01.07.1972 olan davacının 24.07.1995 tarihinden itibaren Almanya"da ikamet ettiği, Alman Rant Sigortasına girişi tarihinin 27.03.1996 olduğu, 23.10.2013 tarih ve 104682 varide numarası ile Kurum kayıtlarına giren borçlanma talep dilekçesinde Almanya"da çalışılan, boşta ve ev kadınlığında geçen 24.07.1995 tarihinden itibaren 5825 günü borçlanmak istediği, 5825 gün için tahakkuk ettirilen borcu 24.12.2013 tarihinde ödediği, Türkiye"de 5510 sayılı Kanun"un 4/1-a maddesi kapsamında 21.08.2013 tarihinden itibaren çalışmaya başladığı, 07.01.2014 tarihli tahsis talebine 17.01.2014 tarihli yazı ile ilk sigortalılık başlangıç tarihinden borçlanma yaptığı süre kadar geri gidilerek belirlenen 16.06.1997 sigortalılık başlangıç tarihine göre 21.08.2013 tarihine kadar 5834 gün sigortalı hizmeti bulunduğu, 20 yıl, 54 yaş ve 5975 gün şartını yerine getirdikten sonra yaşlılık aylığı bağlanacağının bildirildiği görülmüştür.
    21. Bu durumda yukarıda yapılan açıklamalara, somut olaya ilişkin maddi ve hukuki olgulara göre; Özel Dairenin de kabulünde olduğu üzere davacının sigortalılık başlangıç tarihinin Sözleşmenin 29/4. maddesine göre Alman Rant Sigortasına giriş tarihi olan 27.03.1996 olarak tespiti yerinde ise de, Sözleşme hükmü yanında 3201 sayılı Kanun"un 5. maddesi uygulanarak Almanya"da ikamet ve ev hanımlığında geçen sürelerin borçlanıldığından bahisle bu tarihin 24.07.1995 tarihine kadar geri götürülmesi mümkün değildir.
    22. Öte yandan Kurumun 29.09.2014 tarihli ve 2014/27 sayılı Genelgesinde "İşe giriş tarihinin tespitinde dikkate alınacak süreler" başlıklı 2.2.1. maddesinde verilen "Örnek 3"te Azerbaycan"da 01.02.1987-31.01.1989 tarihleri arasında geçen ev kadınlığı süresi ile 01.07.1991-31.12.2004 tarihleri arasındaki çalışma süresini borçlanan sigortalının çalışma başlangıç tarihinin 01.07.1991 olarak alınacağı ancak bu tarihten ev kadınlığında geçen 720 gün geriye götürülerek 01.07.1989 tarihinin ilk işe giriş tarihi olarak dikkate alınacağı belirtilmiş ise de, HGK"nın 15.10.2019 tarihli ve 2015/21-3362 E., 2019/1067 K. sayılı kararında da vurgulandığı üzere normlar hiyerarşisinin benimsendiği hukuk sistemimizde kanuna aykırı genelgelerin uygulanma alanı bulamayacağı açıktır.
    23. Hâl böyle olunca Hukuk Genel Kurulunca da benimsenen Özel Daire bozma kararına uyulması gerekirken, önceki hükümde direnilmesi doğru olmamıştır.
    24. Bu nedenle direnme kararı bozulmalıdır.
    25. Dava tarihinin 11.03.2014 olmasına rağmen direnme karar başlığında 28.01.2016 olarak yazılması mahallinde her zaman düzeltilebilecek maddi hata kabul edilmiş ve esasa etkili görülmediğinden bozma nedeni yapılmıştır.

    IV. SONUÇ:
    Açıklanan nedenlerle;
    Davalı ... vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile, direnme kararının yukarıda belirtilen nedenlerden dolayı 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun geçici 3. maddesi atfıyla uygulanmakta olan 1086 sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanunu"nun 429. maddesi gereğince BOZULMASINA,
    Karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere 25.02.2021 tarihinde oy birliği ile kesin olarak karar verildi.




    Sayın kullanıcılarımız, siteden kaldırılmasını istediğiniz karar için veya isim düzeltmeleri için bilgi@abakusyazilim.com.tr adresine mail göndererek bildirimde bulunabilirsiniz.

    Son Eklenen İçtihatlar   AYM Kararları   Danıştay Kararları   Uyuşmazlık M. Kararları   Ceza Genel Kurulu Kararları   1. Ceza Dairesi Kararları   2. Ceza Dairesi Kararları   3. Ceza Dairesi Kararları   4. Ceza Dairesi Kararları   5. Ceza Dairesi Kararları   6. Ceza Dairesi Kararları   7. Ceza Dairesi Kararları   8. Ceza Dairesi Kararları   9. Ceza Dairesi Kararları   10. Ceza Dairesi Kararları   11. Ceza Dairesi Kararları   12. Ceza Dairesi Kararları   13. Ceza Dairesi Kararları   14. Ceza Dairesi Kararları   15. Ceza Dairesi Kararları   16. Ceza Dairesi Kararları   17. Ceza Dairesi Kararları   18. Ceza Dairesi Kararları   19. Ceza Dairesi Kararları   20. Ceza Dairesi Kararları   21. Ceza Dairesi Kararları   22. Ceza Dairesi Kararları   23. Ceza Dairesi Kararları   Hukuk Genel Kurulu Kararları   1. Hukuk Dairesi Kararları   2. Hukuk Dairesi Kararları   3. Hukuk Dairesi Kararları   4. Hukuk Dairesi Kararları   5. Hukuk Dairesi Kararları   6. Hukuk Dairesi Kararları   7. Hukuk Dairesi Kararları   8. Hukuk Dairesi Kararları   9. Hukuk Dairesi Kararları   10. Hukuk Dairesi Kararları   11. Hukuk Dairesi Kararları   12. Hukuk Dairesi Kararları   13. Hukuk Dairesi Kararları   14. Hukuk Dairesi Kararları   15. Hukuk Dairesi Kararları   16. Hukuk Dairesi Kararları   17. Hukuk Dairesi Kararları   18. Hukuk Dairesi Kararları   19. Hukuk Dairesi Kararları   20. Hukuk Dairesi Kararları   21. Hukuk Dairesi Kararları   22. Hukuk Dairesi Kararları   23. Hukuk Dairesi Kararları   BAM Hukuk M. Kararları   Yerel Mah. Kararları  


    Avukat Web Sitesi