Yargıtay 13. Hukuk Dairesi 2012/29617 Esas 2013/3897 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :Sulh Hukuk Mahkemesi

Taraflar arasındaki itirazın iptali davasının yapılan yargılaması sonunda ilamda yazılı nedenlerden dolayı davanın reddine yönelik olarak verilen hükmün süresi içinde davacı avukatınca temyiz edilmesi üzerine dosya incelendi gereği konuşulup düşünüldü.

KARAR

Davacılar, murislerinin davalı tarafından keşide edilen 15.10.2000 tarihli 750 USD,15.04.2001 tarihli 800,00 USD,15.08.2001 tarihli 800,00 USD,15.12.2001 tarihli 800,00 USD bedelli senetlerin hamili olduğunu, murislerinin ölümünden sonra mirasçıları tarafından davalı aleyhine ilamsız icra takibi başlatıldığını, davalının takibe itirazı üzerine takibin durduğunu, davalının senet bedelleri kadar sebepsiz zenginleştiğini belirterek itirazın iptaline karar verilmesini istemiştir.
Davalıya usulüne uygun olarak tebligat yapılmış, davalı duruşmalara katılmamış ve davaya da herhangi bir cevap vermememiştir. Takibe itirazında ise zamanaşımı definde bulunmuştur.
Mahkemece, 3 yıllık zamanaşımı süresi geçtiğinden davanın reddine karar verilmiş; hüküm, davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar, davalının keşidecisi olduğu bonoların bedellerinin ödenmediği iddiası ile eldeki davayı açmış olup davalı süresi içerisinde cevap dilekçesi vermediği gibi cevap süresi içinde zamanaşımı definde de bulunmamıştır. B.K. 140. maddesi ve HUMK"nun 75. maddesi gereğince davalı yargılama aşamasında zamanaşımı defini ileri sürmediğinden mahkemece resen zamanaşımı nazara alınamaz. Bu sebeple mahkemece işin esasına girilerek sonucuna göre karar verilmesi gerekirken zamanaşımı süresi dolduğundan davanın reddine karar verilmiş olması usul ve yasaya aykırı olup, bozmayı gerektirir.
SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle kararın davacı yararına BOZULMASINA,peşin alınan harcın istek halinde iadesine, HUMK’nun 440/III-2 maddesi uyarınca karar düzeltme yolu kapalı olmak üzere, 20.2.2013 gününde oybirliğiyle karar verildi.