1. Hukuk Dairesi 2021/1746 E. , 2021/6400 K.
"İçtihat Metni"MAHKEMESİ :ASLİYE HUKUK MAHKEMESİ
DAVA TÜRÜ : TAPU İPTALİ VE TESCİL - BEDEL
Taraflar arasında görülen tapu iptali ve tescil - bedel davası sonunda, yerel mahkemece davanın reddine ilişkin olarak verilen karar davacı ve davalılar vekili tarafından yasal süre içerisinde temyiz edilmiş olmakla dosya incelendi, Tetkik Hakimi ..."in raporu okundu, açıklamaları dinlendi, gereği görüşülüp düşünüldü;
-KARAR-
Dava, aldatma (hile) ve aşırı yararlanma (gabin) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.
Davacı, ... Mahallesi ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,... ... parsel, ... Mahallesi ..., ..., ..., ..., ... parsel, ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmazlarda mirasbırakan eşi ..."in ilk evliliğinden olan çocukları ile paydaş olduğunu, mirasbırakanın kızları davalıların telkinleri sonucu taşınmazlardaki paylarına karşılık aynı değerde bir daire verileceği düşüncesiyle paylarını satış suretiyle temlik ettiğini, kamulaştırma davası açılmasıyla dava konusu taşınmazların bedeli konusunda aldatıldığını ileri sürerek, tapu kayıtlarının iptali ile miras payı oranında adına tesciline karar verilmesini istemiş, 28.10.2014 tarihli ıslah dilekçesi ile dava konusu yapılmayan ... Mahallesi ... ada ... parsel ile ... ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazları da dava ettiğini bildirmiştir.
Davalılar, üvey anneleri olan davacının iki daire karşılığında paylarını devrettiğini, anlaşma gereği iki dairenin davacıya verildiğini, davacının mirasbırakanın erkek çocuklarının telkinleriyle iş bu davayı açtığını belirterek davanın reddini savunmuşlardır.
Mahkemece, iddianın kanıtlanamadığı gerekçesiyle davanın reddine ilişkin karar, Dairece; ‘’ … İddianın ileri sürülüş biçimi ve dava dilekçesinin içeriğinden eldeki davada aşırı yararlanma (gabin), aldatma (hile) hukuksal nedenlerine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunulmuştur. Mahkemece; ön incelemede uyuşmazlık konusu alacak davası olarak nitelendirilmiş, gabin ve hile iddialarının ispatlanamadığı gerekçesiyle dava konusu taşınmazların temliklerine ilişkin resmi senetler getirtilmeden ve gerekçe gösterilmeden dava reddedilmiştir...Hal böyle olunca gabin ve hileye ilişkin yukarıdaki ilkeler doğrultusunda, toplanan ve toplanacak delillerin birlikte değerlendirilmesi ve hasıl olacak sonuca göre gerekçeli olarak bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ve yetersiz gerekçe ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru değildir... ‘’ gerekçesiyle bozulmuş, bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonucunda, çekişme konusu ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ...,.., ..., ... ada ... ve ... ada ... parsel sayılı taşınmazlar halen davacı adına kayıtlı olduğundan bu parseller yönünden davanın hukuki yarar yokluğu nedeniyle reddine, diğer parseller yönünden edimler arası aşırı fark olduğu ve gabin iddiasının ispatlandığı gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir.
Dosya içeriği ve toplanan delillerden; mirasbırakan ...’in 16.09.2007 tarihinde ölümü ile geriye mirasçı olarak eşi ... ile ilk eşinden olan çocukları ..., ..., ... ve ...’nin kaldıkları, dava konusu edilen ... Mahallesi ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel, ... Mahallesi ..., ..., ..., ..., ... parsel, ... Mahallesi ... parsel ile ıslah ile dava konusu edilen ... ada ... parsel ile ... ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazların mirasbırakan ...’den tüm mirasçılara intikal ettiği, davacının ... mahallesi ... parseldeki 1/75 payı, ... parseldeki ¼ payı ve ... (kamulaştırma işlemi ile ifrazen ... ve ... nolu parseller oluştu.) parseldeki 1891/9600 payı 09.05.2014 tarihli aynı akit ile, ... mahallesi ... ada ... parseldeki 1/4 payı 20.06.2014 tarihinde davalılara eşit şekilde satış suretiyle devrettiği, davacı adına vekaleten ... ’ın ... ... Mahallesi ... ada ... parseldeki ¼ payı 02.07.2014 tarihinde davalılara eşit şekilde satış suretiyle devrettiği, yine davacı adına vekaleten dava dışı ...’in ... mahallesi ...(kamulaştırma işlemi ile ifrazen ... ve ... nolu parseller oluştu.) parseldeki ¼ payın 1/33’ünü davacı üzerinde ipka ederek geriye kalan payı 13.07.2010 tarihinde dava dışı ... İnşaat Şirketine devrettiği, anılan taşınmazda kat irtifakı tesis edilmesi ile birlikte 4 nolu bağımsız bölümlerin davacı ... adına kayıt edildiği, aynı yerdeki 15 numaralı bağımsız bölümde davalı ... tarafından 09.05.2014 tarihinde satış suretiyle davacı ...’ye devredildiği, yani davacının ... parsel sayılı taşınmazdaki payını temlik etmediği, yine davacının ... Mahallesi ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ..., ... parsel, ... Mahallesi ... parsel ile sayılı taşınmazlardaki paylarını devretmediği kayden sabittir.
Bilindiği gibi 6098 s. Türk Borçlar Kanunun (TBK) 28/1. maddesi ile aynen; "Bir sözleşmede karşılıklı edimler arasında açık bir oransızlık varsa, bu oransızlık, zarar görenin zor durumda kalmasından veya düşüncesizliğinden ya da deneyimsizliğinden yararlanılmak suretiyle gerçekleştirildiği takdirde, zarar gören, durumun özelliğine göre ya sözleşme ile bağlı olmadığını diğer tarafa bildirerek ediminin geri verilmesini ya da sözleşmeye bağlı kalarak edimler arasındaki oransızlığın giderilmesini isteyebilir." hükmü getirilmiştir.
Somut olayda, mahkemece edimler arası açık oransızlığın (objektif unsur) varlığı belirlenerek sonuca gidilmiş ise de yukarda anılan madde hükmünde belirtilen "zarar görenin zor durumda kalması veya düşüncesizliği ya da deneyimsizliği’’ hallerinden birinin bulunup bulunmadığı ve davalıların bu durumdan yararlanmak ve sömürmek kastını taşıyıp taşımadıkları (subjektif unsur) belirlenmeksizin sonuca gidilmesi doğru olmamıştır.
Öte yandan, bilindiği üzere, 6100 sayılı HMK’nin 297/2. maddesinde “Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir” düzenlemesine yer verilmiştir. Buna göre mahkemenin tüm taleplerle ilgili bir karar verme yükümlülüğü olduğu gibi; HMK 26/1. maddesine göre; hâkim, tarafların talep sonuçlarıyla bağlıdır; ondan fazlasına veya başka bir şeye karar veremez, duruma göre, talep sonucundan daha azına karar verebilir.
Mahkemece, dava konusu edilmeyen ... mahallesi ... parselde (kamulaştırma işlemi ile ifrazen ... parsel oldu.) bulunan 15 nolu bağımsız bölümün tapusunun iptal edilerek davalı ... adına tescil edilmesi hatalı olduğu gibi dava konusu ... mahallesi ... parsel hakkında olumlu olumsuz hüküm kurulmaması ve ... Mahallesi ... parsel sayılı taşınmaz dava edilmesine rağmen ... parsel sayılı taşınmaz dava edilmiş gibi hüküm kurulması HMK 26. ve 297. maddelerine aykırılık teşkil etmektedir.
Yine, ıslah ile dava konusu edilmeyen taşınmazların davaya dahil edilmesi mümkün olmadığı gözetilmeden ... Mahallesi ... ada ... parsel ile ... ... Mahallesi ... ada ... parsel sayılı taşınmazların kabul kapsamına alınması da isabetsizdir.
Davalıların değinilen yön itibariyle yerinde bulunan temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerden ötürü (6100 sayılı Yasanın geçici 3.maddesi yollaması ile) 1086 sayılı HUMK"un 428. maddesi gereğince BOZULMASINA, davacının vekalet ücretine ilişkin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, alınan peşin harçların temyiz edenlere geri verilmesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 03/11/2021 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.