Yargıtay 21. Hukuk Dairesi 2018/3114 Esas 2019/3062 Karar Sayılı İlamı

MAHKEMESİ :İş Mahkemesi

Davacı, fazladan ödediği primlerin Bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği 05/07/2005 tarihindeki sonraki sürede isteğe bağlı sigorta primi olarak kabul edilmesine karar verilmesini istemiştir.
Mahkeme, bozmaya uyarak ilamında belirtildiği şekilde, isteğin kabulüne karar vermiştir.
Hükmün, davalı vekili tarafından temyiz edilmesi üzerine temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşıldıktan sonra düzenlenen raporla dosyadaki kağıtlar okundu, işin gereği düşünüldü ve aşağıdaki karar verildi.

K A R A R

Dava, davacının fazladan ödediği primlerin bağ-kur sigortalılığının sona erdiği 05.07.2005 tarihinden sonraki sürede isteğe bağlı sigorta primi olarak kabul edilmesi istemine ilişkindir.
Mahkemece, bozma ilamına uyulup, davanın kabulü ile, bağ-Kur sigortalılığının sona erdiği tarihe kadar yatırılan 561,13 TL primin 21/03/2009 tahsis tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalılığa sayılmasına, aksi yöndeki kurum işleminin iptaline karar verilmiştir.
Dosyadaki kayıt ve belgelere göre; davacının 31/05/1995-05/07/2005 tarihleri arasında esnaf bağ-kur sigortalısı olduğu, 1/6/1980-31/7/1980 tarihleri arasında 30 gün, 17/8/2005-2005/12 tarihleri arasında 135 gün, 2006, 2007 ve 2008 yıllarında 360"şar gün, 2009/1-20/3/2009 tarihleri arasında ise 80 gün SSK"ya tabi çalışmalarını olduğu, davacıya 20/03/2009 tarihli tahsis talebine istinaden yaşlılık aylığı bağlandığı, bilirkişi raporu alındığı anlaşılmaktadır.
Somut olayda, davacının fazla yaptığı prim ödemelerinin isteğe bağlı sigortalılık süresi olarak değerlendirilmesi yerinde ise de, davacının esnaf bağ-kur sigortalılığının bittiği 05/07/2005 tarihinden sonra zorunlu SSK"lı çalışmasının bulunduğu, bu dönemlerde isteğe bağlı sigortalı sayılamaması nedeniyle, SSK"lı çalışmalarının sona erdiği tarihten sonrası için ve aynı zamanda tahsis talep tarihinden itibaren isteğe bağlı sigortalı kabul etmekte davacının hukuki yararı olmadığı, talep halinde prim iadesi olacağı düşünülmeksizin yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve yasaya aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
Yapılacak iş; davacının isteğe bağlı sigortalı kabul edilmesinde hukuki yarar bulunmadığından davanın reddine karar vermekten ibarettir.
O halde, davalı Kurum vekilinin bu yönleri amaçlayan temyiz itirazları kabul edilmeli ve hüküm bozulmalıdır.
SONUÇ: Hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 18/04/2019 gününde oybirliğiyle karar verildi.