14. Hukuk Dairesi Esas No: 2013/15224 Karar No: 2014/2439 Karar Tarihi: 25.02.2014
Yargıtay 14. Hukuk Dairesi 2013/15224 Esas 2014/2439 Karar Sayılı İlamı
14. Hukuk Dairesi 2013/15224 E. , 2014/2439 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : ....asliye Hukuk Mahkemesi
Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 13.09.2012 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukundan kaynaklanan tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 11.07.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:
K A R A R
Dava, komşuluk hukukuna aykırı davranış sonucu oluşan zararın tazmini isteğine ilişkindir. Davalı, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir. Davacının istemi üzerine, dava tarihinden önce ... Sulh Hukuk Mahkemesi tarafından delil tespiti için dava konusu taşınmazda yapılan keşif sonucu düzenlenen 13.08.2012 tarihli raporda; "... parsel sayılı taşınmazda 4500 m2 yüzölçümlü alanda ürün zararının meydana geldiği, zararın 6075,00 TL olduğu..." bildirilmiştir. Bu dava açıldıktan sonra mahkemece yapılan keşif sonucu düzenlenen 12.05.2013 havale tarihli fen bilirkişisi raporunda ise; "... davacının taşkın sonucu ürününün zarar gördüğünü iddia ettiği arazi üzerinde bilirkişilere gösterdiği alanın yüzölçümünün 2293 m2 olduğu..."" bildirilmiştir. Mahkemece gerekçesi açıklanmadan ve her iki rapor arasındaki çelişki giderilmeden delil tespiti için dava konusu taşınmazda yapılan 02.08.2012 tarihli keşif sonucu düzenlenen 13.08.2012 tarihli bilirkişi raporunda zarar gördüğü bildirilen 4500 m2 yüzölçümlü alan üzerinden hesaplanan 6075,00 TL ürün zararının tahsiline karar verilmesi doğru görülmemiştir. Bu durumda, fen bilirkişisinin 12.05.2013 havale tarihli raporunda bildirildiği üzere davacının zarar gördüğünü iddia edip arazi üzerinde sınırlarını gösterdiği, 2300 m2 yüzölçümlü alanda meydana gelen ürün zararı da araştırılmalı, ek rapor alınarak ya da gerek duyulur ise 6100 sayılı HMK"nın 266. maddesi uyarınca uzman bilirkişi marifetiyle mahallinde yeniden keşif yapılarak bilirkişilerden zarar gören alanın yüzölçümü itibari ile raporlar arasında oluşturulan çelişkiyi ortadan kaldıracak nitelikte rapor alınmak suretiyle zararın belirlenmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 25.02.2014 tarihinde oybirliği ile karar verildi.