17. Hukuk Dairesi 2016/1191 E. , 2016/11314 K.
"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi
Taraflar arasındaki tazminat davasının yapılan yargılaması sonunda verilen hükmün temyizen tetkiki davacı vekili ve davalı vekilince istenmiş, davacı vekilince deduruşma talep edilmiş olmakla duruşma için tayin edilen 08.12.2015 Salı günü davacı vekili Av. ... geldi. Davalı taraftan gelen olmadı. Temyiz dilekçelerinin süresi içinde verildiği anlaşıldıktan ve hazır bulunan davacı vekili dinlendikten sonra dosya incelendi, gereği düşünüldü.
-K A R A R-
Davacı vekili, müvekkiline ait binanın davalı ... şirketi nezdinde ".... Ticari Paket Sigorta Poliçesi" kapsamında sigortalandığını, sigorta şirketi tarafından 250.000 TL banka hesabına ödendiğini, sigorta tarafından verilen 351.539,76 TL"yi ihtirazı kayıt koymak suretiyle müvekkilinin almak zorundu kaldığını, böylece toplam 601.539,76 TL aldığını, bakiye tazminatının ödenmediğini binayı yıktırıp enkazı da kaldırdığını, 106.200,00 TL enkaz kaldırma ücretinin de poliçe kapsamında olduğunu ve kendisine ödenmediğini belirterek davalı ... hakkında başlattığı icra takibine yapılan itirazın iptalini ve davalı aleyhine icra inkar tazminatına hükmedilmesini talep etmiştir.
Davalı vekili, depremden sonra hasarın tespiti için eksperler görevlendirdiklerini, yapılan değerlendirmeye göre taşınmazın arsa değerinin 4.500.000,00 TL olduğunu, sigortalının bina bedelinin ise 915.000,00 TL olduğunu, veriler dahilinde poliçe de aşkın sigorta olduğunun tespit edildiğini, bunun için brüt primi 5.196,37 TL olan 2 nolu bir iade zeyili düzenlendiğini, bina ağır hasarlı olduğu için mevcut vadesi gelmeyen ana poliçedeki 1.078,00 TL olan 3 taksiti yapılan iade zeyilinden düşülerek davacının bankomat hesabına 19/03/2012 tarihinde 1.566,72 TL olarak taraflarınca ödendiğini, zarar tespiti yapılan otelin yıldızsız bir otel olduğu göz önüne alınarak binanın yeni inşa bedelini tespit
ederek zarar tespitini sonuçlandırdıklarını, binada %20 eskime yıpranma payının tenzili sonucunda 835.472,00 TL hasar tarihi itibariyle toplam bina değeri belirlendiğini, poliçede belirlenmiş olan %20 koasürans ve %10 muafiyet bedelinin tenzili sonucunda 601.539,00 TL toplam hasar bedeli hesaplandığını, müvekkili şirketin ..."a ait işyerinde 09/11/2011 tarihinde meydana gelen deprem hadisesiyle ilgili 601.539,00 TL ödemiş olup, poliçedeki muafiyet oranları, aşkın sigorta hükümleri göz önünde tutulduğunda müvekkili şirketin herhangi bir borcunun kalmadığını belirterek da...ın reddini savunmuştur.
Mahkemece, iddia, savunma ve toplanan delillere göre, davacının davasının kısmen kabulü ile davalının ... 2 İcra Müdürlüğünün 2012/2607 esas sayılı dosyasına yaptığı itirazının 1.344.314,05 TL asıl alacak, 22.880,96 TL işlemiş faiz yönünden iptaline, takibin belirtilen bu bedeller üzerinden kaldığı yerden devamına, davacının icra inkar tazminatına yönelik talebinin alacak likit olmadığından reddine karar verilmiş, hüküm taraf vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava, deprem teminatlı işyeri sigorta poliçesinden kaynaklanan tazminat istemine ilişkindir.
Davalı ... şirketi tarafından, .... ... ve Değerlendirme A.Ş’den Sigorta Eksperi tarafından yapılan değerlendirme raporuna açıklık getirmesi ve bina değeri ve arsa değerinin ayrı ayrı belirtilmesi istenmiş; .... ... ve Değerlendirme A.Ş cevabında, bina değerini 915.000 TL, arsa değerini 4.660.000 TL olarak bildirmiştir. Mahkemece, aldırılan sigortacı bilirkişi raporunda; binanın rizikonun gerçekleşmesinden bir gün önceki alım-satım değerinden arsa payı düşüldükten sonra; dosya kapsamına göre sigorta poliçesi çerçevesinde ödenmesi gereken hasar bedelinin 751.824,00 TL olduğunu, 751.824,00 TL"nin 601.539,00 TL"sinin davalı ... şirketi tarafından tazmin edilmiş olduğunu, davacının bakiye 150.285,00 TL hasar bedelini davalı ... şirketinden talep etmeye hakkı olduğunu rapor etmiştir.
Mahkemece itiraz üzerine teknik bilirkişilerden riziko tarihi itibariyle binanın yeniden yapım bedeli konusunda rapor alınmış; teknik bilirkişi raporlarında; dava konusu binanın değerinin 3.193.843,43 TL olduğu bildirilmiştir. Teknik bilirkişiler ek raporlarında; dosya içerisinde yer alan yapı kullanma izin belgesi incelendiğinde, yapının
05/05/1992 yılında kullanıma başlandığını, bu durum göz önünde bulunduğunda, rizikonun gerçekleştiği yıl olan 2011 yılında yapının 19 yıllık olduğundan yapının 2011 yılı rayiç bedelinden 19 yıllık yıpranma payının düşülmesi gerektiğini, bu durumda yıpranma payının %20 olduğunu, buna göre 2011 yılı itibariyle yıpranma payı düşüldükten sonra binanın yeniden bina bedelinin 2.555.074,74 TL olduğunu rapor etmişlerdir.
Binanın yeniden yapım bedeline ilişkin yaptırılan inceleme sonucu düzenlenen raporlar da dikkate alınarak itirazların incelenmesi için aldırılan sigorta bilirkişileri heyet raporunda; teknik bilirkişiler tarafından düzenlenen bilirkişi raporu talimat gereği dikkate alınmış olup buna göre sigortacının sorumluluğuna esas teşkil edecek rizikonun olay tarihindeki yeniden imal bedelinin 2.555.074,00 TL olduğunun anlaşıldığını, poliçede müşterek verilmiş olup teminatın %20"nin sigortalı üzerinde kaldığı ve kalan bedel üzerinden her bir deprem hasarının %10 oranında muafiyet uygulanacağı poliçe özel şartlarında belirlendiğinden yapılan tespit doğrultusunda 1.945.853,81 TL tazminatın davalı ... şirketi tarafından davacıya 11/07/2012 tarihinden itibaren ödenmesi gerektiğini, söz konusu poliçenin düzenlenmesi esnasında poliçe teminatı gerçek değerinden fazla belirlenmiş olup aşkın sigorta olduğu ve aşkın sigorta nedeniyle 4.384,86 TL pirimin davalı ... şirketi tarafından sigortalısına/davacıya iadesi gerektiğini rapor etmişir. Mahkemece, anılan bu heyet bilirkişi raporu doğrultusunda da...ın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Bina değerleri arasında bilirkişi raporlarında fahiş fark bulunmaktadır. Bilirkişi raporları arasındaki bina değerine dair çelişki giderilmeden karar verilmesi doğru değildir. Bu durumda mahkemece, sigorta şirketinin, sigorta poliçesi düzenlenmeden önce eksper görevlendirip görevlendirmediği belirlenerek, dava konusu binanın plan, proje ve ilgili tüm kayıtları getirtilerek, binanın yıkımdan önceki fotoğrafları istenerek, mahallinde keşif yapılmak suretiyle daha önce alınan tüm bilirkişi raporlarını da irdeleyen uzman bilirkişi heyetinden rapor alınarak tüm deliller değerlendirilerek karar verilmesi gerekirken, yazılı olduğu şekilde eksik inceleme hüküm kurulması isabetli görülmemiştir.
2-Bozma neden ve şekline göre, davacı vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine gerek görülmemiştir.
SONUÇ: Yukarıda (1) nolu bentte açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazının kabulü ile hükmün davalı yararına BOZULMASINA, (2) nolu bentlerde açıklanan nedenlerle davacılar vekilinin tüm ve davalı vekilinin sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,duruşmada vekille temsil olunmayan davalı yararına vekalet ücreti takdirine yer olmadığına, peşin alınan harcın istek halinde temyiz eden davacı ve davalıya geri verilmesine 08/12/2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.